Hozat: Kongre toplama gündemimizde yok

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Hozat: Bizim şu anda kongreyi toplama gibi bir gündemimiz yok. Çünkü, bu süreç işlemedi ve hiçbir adım atılmadı.PKK devletin atacağı adımlar üzerinden kongreyi toplayacaktı. Biz kongreyi gündemden çıkardık.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Hozat, 'çözüm süreci'nin AKP hükümeti tarafından bitirildiğini belirterek, AKP'nin tasfiyeci siyasetinin deşifre olduğunu ifade etti. Hozat, PKK kongresine ilişkin tartışmalara ise, " Bizim şu anda kongreyi toplama gibi bir gündemimiz yok. Çünkü, bu süreç işlemedi ve hiçbir adım atılmadı. Bırakalım müzakereyi, diyalog süreci de ortadan kaldırıldı. Bir aydır Önderliğimiz ile görüşme olmuyor, heyet Önderliğimizin yanına gitmiyor. PKK devletin atacağı adımlar üzerinden kongreyi toplayacaktı. Biz kongreyi gündemden çıkardık. Kürt sorunu çözülmeden PKK böyle bir kongre yapmaz. Kürt kimliği tanınmadan, bu temelde anayasa değiştirmeden ve Kürtlerin statüsünü kabul etmeden böyle bir kongreye asla toplayamaz. Önderliğimizin bir taraf olarak resmi açıdan kabul edilmesi gerekiyor" dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat, son günlerde gündeme getirilen PKK Kongresinin toplanması ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AKP'li yetkililerin 'çözüm süreci'ne ilişkin açıklamalarını Med Nuçe televizyonuna değerlendirdi.

'AKP SÜRECİ BİTİRDİ'

Hozat, mevcut durumda AKP tarafından sürecin bitirildiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Diyalog süreci de bitirildi. 1 aydır Önderliğimiz ile görüşme olmuyor. Birkaç defadır da heyet tarafından başvuru oluyor ancak izin çıkmıyor, görüşme de olmuyor" diye ekledi.

Hozat, bu gelişmelerin ve Erdoğan ile AKP'li yetkililerin, yaptıkları açıklamalarla Kürt sorununa ve sürece yönelik tutumlarını açıkça ortaya koyduklarına değinerek, "Yürüttükleri siyasetin bir tasfiye siyaseti olduğunu, hiçbir biçimde çözüm politikalarının olmadığını, 2 yıldır bir oyalama siyaseti içinde olduklarını, esas amaçlarının da seçimlere dönük Kürt sorununu politik bir araç olarak kullanmak olduğunu, böyle bir amaçla sürekli süreç, barış, çözüm argümanlarını dillendirdikleri çok net biçimde ortaya kondu" diye konuştu.

 

AKP'nin halen oyalama politikasından medet umduğuna vurgu yaparak, "Seçim sürecidir, Kürtlerden yapabilirlerse, aldatabilirlerse biraz oy alabileceklerinin hesabını yapıyorlar. Yine Türkiye kamoyundan barış yanlısı olan bazı çevrelerden halen, olur ya oy alabiliriz, hesabı yapıyorlar" diyen Hozat, şunları kaydetti:

'AKP'NİN MASKESİ DÜŞTÜ'

"AKP'nin maskesi düştü, siyaseti, argümanları her bakımdan deşifre oldu, Ağrı provokasyonuyla. Bu son süreçte yaptıkları açıklamalarla da boşa düştü. 'Çözümde kararlıyız' dedikleri, 'PKK'yi tasfiye etmekte kararlıyız'dır. Açık biçimde ifade ettiler. Erdoğan 'Kürt sorunu yoktur, Kürt vatandaşlarımızın sorunu vardır' diyor. Bu ne demektir? 'Kürtlerin kimlik sorunu yoktur, bir halk olarak hakları, özgürlükleri yoktur' demek. Ret ve inkar etme var. Resmi ideolojinin ezberini Erdoğan ve AKP değiştirmiş değildir. Bunu sürdürüyor. İnkar, imha politikasını sürdürüyor.  Kürt sorununu 'terör sorunu' olarak ele alıyor. Çözümünü de PKK'nin tasfiyesinde görüyor. Son iki yılda da bu politikada bir değişiklik olmadı. Son açıklamalarda imha, inkar politikasında bir milim geri adım atmadıklarını açık biçimde ortaya koyuyor. Nettir; AKP savaş kararı almıştır. Bu savaş kararını da 30 Ekim'deki MGK toplantısında aldılar. Savaş kararının meşru zeminini 'İç Güvenlik Paketi' ile hazırladılar. Ciddi bir savaş hazırlığı içerisine girdiler, MGK toplantısından sonra. Öncesinde de fiili olarak uygulanıyordu zaten."

'HDP'NİN GELİŞMESİ ENGELLENMEK İSTENİYOR'

HDP şahsında demokratik siyasetin halklar tarafından sahiplenildiğine dikkat çeken Hozat, "Bu seçimlerde de ciddi bir destek var, HDP şahsında temsil bulan demokratik siyasete. AKP demokratik siyasetin gelişmesini, zafer kazanmasını kendi tasfiyesi olarak algılıyor, görüyor. Çünkü bu AKP'nin milliyetçi, faşist zihniyetini ortadan kaldıracak, AKP hegemonyasını ortadan kaldıracak. Baskıcı, otoriterliğinin tasfiyesi olarak görüyor. HDP'nin gelişmesini, güçlenmesini, Türkiye'de örgütlenmesini, Türkiye'den gelecek oyları engellemeye çalışıyor. Bir de milliyetçiliği her yerde tahrik ederek, şahlandırarak milliyetçi oyları da devşirmeye çalışıyor. Bu süreçte Erdoğan ve AKP'li yetkililerinin konuşmalarını da böyle okumak lazım" şeklinde konuştu.

Bundan sonra şiddet ve savaş politikasının sonuç alamayacağını ifade eden Hozat, AKP'nin çareyi provokasyonda gördüğünü ve bunu yoğunlaştıracağı uyarısında bulundu.

'AKP'NİN PROVOKASYONLARINA GELİNMEMELİ'

Hozat, halka provokasyonlara ilişkin duyarlılık çağrısı yaparak, şunları kaydetti: "Seçimlere bir aylık süreç kaldı, biz sonuna kadar sorumlu yaklaşacağız. AKP'nin tüm provokatif, tahrikçi politikalarına karşı biz bunları boşa çıkarma adına ciddi bir mücadele içerisinde olacağız. Ve hiçbir biçimde buna gelmeyeceğiz. halkımız ve tüm Türkiye toplumu duyarlı olmalıdır; AKP'nin provokasyonalarına gelmemelidir. Ancak her türlü saldırıya, yönelime karşı da en güçlü biçimde demokratik tepkisini ortaya koymalıdır, direnmelidir, mücadele etmelidir; geri adım atmamalıdır. Saldırılara karşı sinmemelidir. Amaç budur; toplumu sindirmektir, HDP'yi zayıflatmak, Türkiye'de tecrit etmek, Türkiye toplumundan koparmaktır. AKP'nin amacı nettir, bunu toplum da biliyor, bunu herkes biliyor. Her türlü provokasyon anında boşa çıkarılmalıdır. 7 Haziran'a kadar duyarlı olunmalıdır."

'AKP SAMİMİ ADIM ATSAYDI HAREKETİMİZ KONGRESİNİ TOPLARDI'

Medyada tartışılan PKK'nin kongre toplama tartışmalarını da yorumlayan Hozat, şöyle dedi:

"Biz bu konuda yaklaşımımızı çok net ortaya koyduk. Önderliğimizin de onayladığı, imzaladığı ortak deklarasyonu açıkladılar. 10 maddede müzakerenin yapılması gerekiyordu, İmralı'da. İzleme heyetinin gözetiminde resmi müzakere başlamalıydı. 10 madde üzerinde yapılacak müzakere ile mutabakat sağlanmalı ve TBMM'nin gündemine getirilmeliydi. Yarısı parlamenterlerden, yarısı izleme heyetinden oluşan bir Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu Meclis'te kurulmalı, Önderliğimiz de bu komisyona konuşmalıydı. Ancak bunları devlet yerine getirmedi.

Bizim şu anda kongreyi toplama gibi bir gündemimiz yok. Çünkü, bu süreç işlemedi ve hiçbir adım atılmadı. Bırakalım müzakereyi, diyalog süreci de ortadan kaldırıldı. Bir aydır Önderliğimiz ile görüşme olmuyor, heyet önderliğimizin yanına gitmiyor. PKK devletin atacağı adımlar üzerinden kongreyi toplayacaktı. Biz kongreyi gündemden çıkardık. Kürt sorunu çözülmeden PKK böyle bir kongre yapmaz. Kürt kimliği tanınmadan, bu temelde anayasa değiştirmeden ve Kürtlerin statüsünü kabul etmeden böyle bir kongreye asla toplayamaz. Önderliğimizin bir taraf olarak resmi açıdan kabul edilmesi gerekiyor."