Hewler merkezli siyasetin Ortadoðu’daki gelişmelere cevap olamadıðı bir kez daha ortaya çıktı. Salı günü Hewler’de yaşanan şiddet olayları Ortadoðu’daki gelişmelerden baðımsız deðerlendirilemez zira detaylara bakıldıðında bu net bir biçimde ortaya çıkıyor. Önce neler yaşanmıştı ona bakalım:
Çırpe dergisi en son sayısında Helmet Goran imzalı bir makale yayınlandı. Bölgenin din alimleri bu makalede Ýslam dinine ve onun peygamberine hakaretler yapıldıðını söyleyerek halkı tepki vermeye çaðırdı. Bölge başbakanı ile görüşen alimler siyaseti de bu olayların içine çekti. Tepkiler karşısında Çırpe dergisi kapatıldı ve başyazarı da tutuklandı. Bunun üzerine birkaç gün bölgede küçük çaplı eylemler olmaktaydı. Genelde Ýslami reflekslerin güçlü olduðu bölgede şimdiye kadar büyük çaplı eylemler Cuma günleri yapılırdı. Fakat bu sefer öyle olmadı ve eylemler Salı günü yapıldı.
Yaşanan olayları veya operasyonu bölge siyasetinden baðımsız olarak görmemek gerekiyor. Geçtiðimiz günlerde Ýran’ın Hewler konsolosluðu bir açıklama yaparak Güney Kürdistan’da Ýsrail ve Siyonizm’in etkili olduðunu söylemiş ve Güney Kürdistan yönetimini Ýsrail ile işbirliði yapmakla suçlamıştı.
MALÝKÝ’NÝN “KERKÜK ÇIKARMASI”
Gelişmeler bununla sınırlı deðil, Irak’taki siyasi kriz de her gün yeni bir gelişmelerle derinleşiyor. Irak başbakanı Nurî Maliki 20 bakanıyla Kerkük’ü “yeniden işgal” çıkarması yaptı. Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı üzerinden tartışmalar yaparken, Nuri Maliki’nin bakanlar toplantısını ilk kez Kerkük’te toplanması ve Kürt bakanların katılmaması Irak’taki krizde yeni bir boyut kazandırdı.
Bir yandan Ýran Kürdistan bölgesini Ýsrail ile işbirliði suçlamakta, diðer Ýran ile stratejik ittifak halinde olan Nuri Maliki Kerkük’te bakanlar toplantısı yaptıðı bir günde Hewler’de böyle olayların gelişmesi iç içe geçmiş olayların ortak noktası olmaktadır.
Olayların geliştiði saatlerde Kürdistan bölge başkanı Ýran’ın Irak konsolosu Hasan Danayifer ile bir görüşme yapıyordu. Hewler, Maliki ve Ýran arasında dün yaşan olaylar Kürdistan bölgesinin aslında nasıl bir denge varlıðını koruduðunu bir kez daha ortaya koydu.
MALÝKÝ HÜKÜMETÝ ÜZERÝNDEN KÜRDÝSTAN’A HAKÝMÝYET
Ýran ile bölge arasındaki ilişkiler çok hassas bir denge ilerlemekte. Kürdistan bölgesi bir yandan Ýran ile ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürmek istemekte, diðer yandan ABD eksenli Ýran karşıtı politikalara ters düşmemeye çalışmaktadır. Fakat Ýran bu dengeye zaman aðırlıðını koymak istemekte ve Nuri Maliki hükümeti üzerinden Kürdistan bölgesini tamamen denetlemek istemektedir.
Hewler’deki olayla buna yönelik bir operasyonlar olarak görülmektedir. Maliki’nin Kerkük’ü yeniden işgal eylemine karşı, bölgenin aşırı tepki vermesini engellemek Hewler merkezli olaylar çıkartmak, yıllardır devletler tarafından uygulanan bir taktik olarak dikkat çekiyor: Ýçte karışıklık olduðunda dışa karşı zayıflarsın.
SÝYASAL ÝSLAM
Bu noktada bölge siyasetinin de ciddi zaafları görülmektedir. Bir dergide yayılanmış bir yazı çok gündem yapılmış ve bu olayların zemini hazırlanmıştır. Dergi kapanmasına, başyazarının tutuklamasına raðmen ki, bu durum basın özgürlüðü açısından sert eleştirilmesi gereken bir durumdur, siyasi Ýslam’ın radikal tepkisinin gerekçesi oldu.
Bölgenin merkez siyasetinin siyasal Ýslam’ım bölgede güçlenmesine neden olduðu açık. Bir yandan sınıflar arasındaki ekonomik uçumun derinleştiði, diðer yandan yolsuzlukların herkesin dilinde olduðu bölgede siyasal Ýslam ciddi zemin bulmaktadır. Ýran’ın bölgedeki siyasi partilere ciddi maddi destek sunduðu yönünde iddialar var.
Geçtiðimiz yıl da benzer olaylar yaşanmıştı. 2 Aralık 2011’de Cuma namazından sonra yüzlerce kişi Zaxo’da fuhuş yapıldıðı iddiasıyla bir masaj salonu, alkol satılan dükkanlar ve otellere saldırmıştı. Şiddet olayları iki gün sonra da Süleymaniye’ye ulaşmış, çok sayıda bina ateşe verilmişti. Sadece Duhok bölgesinde en az 4 otel, alkollü içecek satan 10 dükkan ateşe verilmiş, aralarında polislerin de olduðu onlarca kişi yaralanmıştı. Daha sonra saldırılar, olaylardan sorumlu tutulan Kürdistan Ýslami Birliði’ne yönelmişti. Bu birliðin Duhok, Zaxo, Smele ve Qesrok’taki binaları ile baðlı basın organları ateşe verilmişti. En az 6 medya binası yakılırken, 15 medya çalışanı gözaltına alınmış ya da saldırıya uðramıştı.
ANF NEWS AGENCY