Güney Kürdistanlı aydınlar: Kürtler birlik olursa katliamları durdurabilir

Güney Kürdistanlı aydınlar, “Diğer parçalar ve bütün Kürtler mücadeleye aktif katılmalı, destek vermeli. Güney Kürdistan siyaseti ve aydını bu konuda ciddi bir yetmezlik içerisinde. Bu, kabul edilemez” dedi.

Kuzey Kürdistan’da gelişen direnişin yeterince sahiplenilmediğini kaydeden Güney Kürdistanlı aydınlar, “Diğer parçalar ve bütün Kürtler mücadeleye aktif katılmalı, destek vermeli. Güney Kürdistan siyaseti ve aydını bu konuda ciddi bir yetmezlik içerisinde. Bu, kabul edilemez” dedi.

Türk devletinin diyalogla çözüme gelmediğinin çok açık bir şekilde anlaşıldığını söyleyen Güney Kürdistanlı aydınlar, Güney Kürdistan hükümetinin ve siyasetinin dar çıkarcı yaklaşımları terk ederek Kuzey ve Rojava Kürdistanı’na sahip çıkması gerektiğini kaydetti. Güney Kürdistan başta olmak üzere yaşanan sessizliği aydınların bozması gerektiğinin altını çizen Kürt aydınlar, Kürt birliğinin çok önemli olduğuna dikkat çekti.

A. QADİR SEİD: AYDINLAR SESSİZLİĞİ KIRMALI

AKP’nin Kuzey Kürdistan'da uyguladığı vahşetin, devletin çözümsüzlük siyasetinin sonucu olduğunu söyleyen A. Qadir Seid, gelişen sessizliği Kürt aydınların kırması gerektiğini söyledi. Seid, “Bugünkü katliam politikası Türk devletinin yüz yıllık katliam ve yok etme politikasının devamı şeklinde cereyan ediyor. Tabi dikkat çekici olan tüm bu vahşete karşı bölge ve dünya kamuoyunun ilgisiz kalıyor olmasıdır. Daha da önemli olan ise Kürtler olarak bizim bu sessizliği kırmamızdır. Bunu da ancak Kürt aydınları, siyasetçileri, sanatçıları bir bütün olarak toplumsal öncülük rolünde olanlar yapabilir” dedi.

‘GEÇ OLMADAN HAREKETE GEÇELİM’

Kuzey Kürdistan’da yürütülen varlık yokluk mücadelesinin ve buna karşı gelişen vahşi katliamların uluslararası alanda ve komşu halklara yeterince anlatılamadığını söyleyen Seid, şöyle konuştu: “Tüm dünyaya Kürtlerin çok vahşi bir katliamla yüz yüze olduğunu, yürütülen mücadelenin bir varlık yokluk mücadelesi olduğunu göstermek için tüm kesimlerin seferber olması gerekir. Bu ertelenemez bir görevdir. Yarın geç olduğunda herkes bundan sorumlu olacaktır.”

‘GÜNEY KÜRDİSTAN’A BÜYÜK BİR SORUMLULUK DÜŞÜYOR’

Güney Kürdistan'a bu konuda önemli sorumluluk düştüğüne dikkat çeken A. Qadir Seid, “Güney Kürdistan'da yaşayan siyasetçiler, aydınlar, yazarlar, gazeteciler herkes Kuzey Kürdistan’da yaşanan vahşetin, katliamın kendisine dönük olduğunu bilmelidir. Bunun için de her yolu deneyerek buna karşı durmalı, Kuzey Kürdistan’da yaşananları bütün dünyaya gösterebilmeli ve kamuoyu yaratabilmelidir. Güney Kürdistan halkı da elinde ne imkanı varsa kuzey halkı için seferber etmelidir” dedi.

EHMED ARİF: BİRLİK OLMADAN KATLİAMLARIN ÖNÜNE GEÇİLEMEZ

Kürtlerin parçalı duruşlarının geçen yüzyılda Kürtlere kaybettiren Skeys-Picot Anlaşmasını doğru anlamadıkları anlamına geldiğini söyleyen Ehmed Arif ise şöyle konuştu: “Bunun için bugün halen katliamlara maruz kalıyoruz. Kürt örgütleri, öncüleri bu gerçekliği doğru okumalıdır. Sorun sadece Kürtlerin devlet olup olmaması değildir. Kürtler kendi aralarında demokratik birliklerini kurup ortak mücadele geliştirebilseler o zaman bu katliamların önüne geçebilirler.”

‘KÜRTLER ÖNCELİĞİ KENDİLERİNE VERMELİ’

Kürt siyasetinin ve Kürt partilerinin önceliğinin Kürt halkı olması gerektiğini vurgulayan Arif, “Bu başkalarına hayranlığı terk etmelidir. İşte bu zihniyet Skeys-Picot’yu anlamadığımızı gösteriyor. Bugün yüz yıl önceki durumun aynısı yaşanıyor ama Kürtler halen bu durumu değerlendirip birliklerini oluşturamıyorlar, bu süreçten istifade edemiyorlar. Böyle olunca işte Türk devleti Kuzey Kürdistan'da istediği gibi saldırı ve katliam gerçekleştiriyor” diye konuştu.

‘GÜNEY KÜRDİSTAN SİYASETİ VE HÜKÜMETİ DAR HESAPLARI BIRAKMALI’

“Özgürlük devlet kurmaktan geçmez” diyen Arif, zihniyette özgürleşmenin öncelikli olduğunu söyledi. Demokrat olmadan, demokrasi mücadelesi verilmeden özgürlüğün sağlanamayacağını kaydeden Ehmed Arif, Güney Kürdistan’ın bu bağlamda ciddi bir eksiklik içerisinde olduğunu söyleyerek şunları belirtti: “Güney Kürdistan'da federal bir yapı var ancak halen kendisini kuzeyde gerçekleştirilen katliamlara karşı sorumlu görmüyor. Rojava’da gerçekleştirilen saldırı ve katliamlara karşı sorumlu görmüyor. Kuzey Kürdistan’da bu kadar katliam yaşanırken Güney Kürdistan’dan ses çıkmıyor, çünkü Türkleri kızdırmak istemiyoruz. Çünkü kendi dar çıkarlarımızın hesabını yapıyoruz. Bunun kabul edilir bir tarafı yoktur.”

‘KÜRT AYDINLAR VE BASIN GÖREVİNİ YAPMIYOR’

Siyasi partilerin yanı sıra Kürt aydınların ve medyasının da bu süreçte yetersiz kaldığını söyleyen Arif, “Bizim aydınlar birliği derneğimiz var ancak şimdiye kadar doğru dürüst bir tepki göstermedik. Hakeza basın da görevini yapmadı. Kürt basını bu jenosidi dünyaya daha etkili yansıtmalı. Bizim basın yayınımız halen Türk halkını, Fars halkını, Arap halkını dahi, Kürtlerin hakları konusunda ikna edebilmiş değil. Durum böyle olunca Türk devleti katliamları daha rahat uyguluyor” dedi.

EHMED RIZA: TÜRK DEVLETİ DİYALOGLA ÇÖZÜME GELMEDİ

Türk devletinin Kuzey Kürdistan'da açıktan sivil katliamlar yapmasına rağmen bunu ‘terörle mücadele ediyorum’ şeklinde yansıttığını söyleyen Ehmed Rıza ise, şöyle konuştu: “Dünya kamuoyu da maalesef onları esas alıyor. Örneğin Van’da 12 Kürt gencini katlediyor ama dünyaya terörizmle mücadele ediyorum diyor. Türk devleti DAİŞ ile her türlü ilişkiyi kuruyor ve Şii-Sünni çatışmasını derinleştirmek için bölgede her türlü politikayı geliştiriyor.”

‘KUZEY KÜRDİSTAN YALNIZ BIRAKILMAMALI’

Türk devletine diğer Kürdistan parçalarından yeterince tepki gelişmediğini ve Kuzey Kürdistan’daki mücadelenin yeterince desteklenmediğine dile getiren Rıza, “Kuzey ile dayanışma yeterli düzeyde değil” dedi. Güney Kürdistan’ın Kuzey Kürdistan’daki kardeşlerinin mücadelesine yeterince sahip çıkmamasını eleştiren Ehmed Rıza, “Çünkü toplumumuzu paramparça etmişler. Güney Kürdistan'da halk büyük siyasi ve ekonomik krizle adeta kuşatılmış durumda. Yanı başında katledilen kardeşlerine sahip çıkamıyor. Basın yeterince yer vermiyor. Sahip çıkmıyor, sesini ne Kürt toplumuna ne de dünyaya yeterince duyurmuyor” şeklinde konuştu.

HERKES MÜCADELEYE KATILMALI

Bölgede bir altüst oluşun yaşandığına ve Kürtlerin bu yüzyılda mutlaka başarması gerektiğine vurgu yapan Kürt aydın Ahmet Rıza, sözlerini şunlara dikkat çekti: “Kürtler bu süreçte her türlü mücadele yöntemini geliştirmeli. Türk devletinin diyalogla çözüme gelmeyeceğini herkes gördü. Kürtler sonuna kadar diyalog yolunu denediler, ama Erdoğan zihniyetinde çözüm yok. Uluslararası güçler de bölgede siyaset yapıyor. Kürtler açısından çok önemli bir dönemden geçiyoruz. Sonuca ulaşmak zorundayız’. Bundan dolayı kuzeydeki mücadele tüm Kürtler tarafından desteklenmelidir. Aydınlar, siyasetçiler, basın herkes bu sürece aktif katılmalıdır.”