Güney Kürdistan'da ekonomik kriz
Güney Kürdistan’da yerel hükümet ile Irak merkezi hükümeti arasında yaşanan bütçe ödenmesi sorunu devlet memurundan peşmergeye, inşaat sektöründen esnafa kadar tüm toplum kesimlerine ekonomik kriz olarak yansıyor.
Güney Kürdistan’da yerel hükümet ile Irak merkezi hükümeti arasında yaşanan bütçe ödenmesi sorunu devlet memurundan peşmergeye, inşaat sektöründen esnafa kadar tüm toplum kesimlerine ekonomik kriz olarak yansıyor.
Güney Kürdistan’da yerel hükümet ile Irak merkezi hükümeti arasında yaşanan bütçe ödenmesi sorunu devlet memurundan peşmergeye, inşaat sektöründen esnafa kadar tüm toplum kesimlerine ekonomik kriz olarak yansıyor. Halk, iki hükümetin de krizden sorumlu olduğunu söyleyerek, "Sanki her şey iflas etmiş gibi. İnsanlar çaresiz. Çalışsanız da para yok, çalışmasanız da" dedi.
Yerel hükümet, ekonomik krizi merkezi Irak hükümetinin bölgeye bütçe ödememesi ve DAİŞ’in saldırılarıyla gerekçelendirse de, bölgenin en büyük ekonomik gelir kaynağı olan petrol gelirlerinin nereye aktığına ilişkin toplumdaki kuşkuları giderecek bir açıklamada bulunamıyor.
ANF’ye konuşan ve ekonomik krizin gittikçe derinleşmesi karşısında alım gücü her geçen gün düşen halk ise, bu sorunun bir an önce çözülmesini istiyor.
'HER ŞEY İFLAS ETMİŞ GİBİ'
Cebar Xafur: Ekonomik kriz hayatı çok zorlaştırdı. Ne yapacağımızı bilemez duruma geldik. Bu ülkede sanki her şey iflas etmiş gibi. İnsanlar çaresiz. Çalışsanız da para yok, çalışmasanız da. Aslında yapılacak bir iş de yok. Sorunu bütçe ödememeyle açıklıyorlar. O zaman bir an önce bu sorunu çözmeliler. Maaşlar ödenmiyor. Maaş ödememekle halk cezalandırılamaz.
'PAZAR NEREDEYSE ÇÖKTÜ'
Cemal (esnaf): Pazar neredeyse çöktü, tüm esnaf çok olumsuz etkilendi. Ülkede en büyük gelir kaynağı maaş. Halk maaşını alamıyorsa satın alma gücünü de bulamaz. Dolayısıyla bu da direkt bizim gibi esnafı etkiliyor. Bunun için yetkililerden bir an önce bu krize bir tedbir almalarını istiyoruz.
'PETROL PARASI NEREYE GİDİYOR?'
Süleymani'ye pazarında esnaflık yapan Hejar Kerim: Krizin toplumda etkilemediği tek bir birey dahi kalmadı. Alım gücü yarı yarıya düştü. Petrolümüz var, satıyoruz ama parası yok. Merkezi hükümetle sınırlarımızı doğru belirlemeliyiz. Petrol Kürdistan’dan gidiyor ama para gelmiyor. Yetkililer öyle diyor. Geliyorsa da bu paranın nereye gittiğini kimse bilmiyor. Parlamenterlerimiz de Bağdat’ta oturmuş, bu sorunları çözmek için de bir şey yapmıyorlar.
'KOLTUKLARINA KURULARAK BU KRİZİ ÇÖZEMEZLER'
Süleymaniye’de çaycılık yapan Musa Hesen: Ekonomik krizin vurmadığı sıradan tek bir vatandaş dahi yok. Herkes bu krizden çok ciddi etkilendi. Yetkililer koltuklarına kurularak bu krizi çözemezler. Halk onlardan sorunları çözmelerini bekliyor. Merkezi hükümet bütçe ödemiyor, deniliyor. Bu bütçeyi alacak olanlar bu ülkeyi yönetenlerdir. Sorun televizyonlarda konuşularak çözülmez. Pratikte tedbirler alınmalı.
'İKİ HÜKÜMET DE SORUMLU'
Öğretmen Serko Eli: Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz hangi ülkede yaşansaydı yine en fazla etkilenen geniş halk kesimleri olurdu. Dolayısıyla bizde de bu krizde en fazla halk etkileniyor. Ticaret düştü, pazarda satışlar düştü, memurlar maaş alamıyor. İşte bu, 'kriz' demektir. Bunun sorumluları iki hükümettir. İki hükümetin karşıt siyasetlerinin rekabetinden kaynaklanıyor. Ancak iki hükümet de bu sorunu anlaşarak çözmeye yaklaşmıyorlar. Ülkede bulunan sermaye basit değildir. Bu sermayeyle sorunlar çözülür. Başka ülkede olsa dünya kadar sorun çözülür. Ama ülkemizdeki sermaye sadece birilerinin cebine aktığı için ülkenin, halkın sorunları çözülemiyor. Ben bu krizin çabuk çözüleceğine de inanmıyorum. Çünkü 2014’te kriz çözülecek, denildi ancak 2015 yılındayız, kriz halen çözülmedi. Sorunları çözmek için zor yolları kullanmak olmaz. Taraflar konuşarak, anlaşarak çözebilirler.