Botan'daki kuşatma ve katliamlara karşı Botan yürüyüşçülerinin Mardin'in Nusaybin ilçesi Gire Mîra Mahallesi'nde başlattığı direniş nöbeti, her gün farklı bölgelerden gelenlerin katılımıyla büyüyor. Kobanê'nin DAİŞ saldırılarına uğradığı dönemde Suruç'ta başlatılan kitlesel direniş ve nöbet eylemini anımsatan Gire Mîra'ya gelen gazeteci, eğitimci ve sanatçılar direnişe destek olma çağrısında bulundu.

Alınteri gazetesi çalışanı Zarife Çamadan Cizre, Silopi ve Sur’da devletin katliamlarıyla insanlık dramı yaşandığını ve sözün bittiği noktaya geldiklerini dile getirdi. Cizre’de 11 gündür bir bodrum katında tutulan yaralıların ağırlaşan durumuna dikkat çeken Çamadan, "Yaralılar ölüm noktasına gelmiş durumda. Yaralıların yaraları çürüme noktasında ve ölüm noktasındalar, ama hala toplumda bir kıpırdama yok” dedi ve herkesi harekete geçmeye çağırdı. ‘

Kürdistan’daki katliamlara sessiz kalanlara seslenen Çamadan, katliam politikalarının sadece Kürt halkı ile sınırlı kalmayacağının altını çizdi ve "Faşist diktatörlüğe karşı direnişlere sahip çıkarak, birlikte mücadele ederek, sokaklara çıkarak ve toplumun her kesimini buraya getirerek ortak yaşamı inşa edebiliriz. Bunun için biz elimizden geleni yapacağız. Sadece yazmakla çizmekle ya da imza toplamakla bir şeye imza atmak yeterli değil. Buraya gelinmeli ve direnişin içinde yer alınmalıdır” dedi.

Grup İsyan Ateşi üyesi Okan Erbaş ise “Buraya gelip ya da gelmemek insanların, sanatçıların karakterini, rengini ortaya çıkartıyor” diyerek katliamların görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladı. Sanatçılara bir eleştiride bulunan Erbaş, “Nasıl olur da insanlar ve sanatçılar burayı göremez. Buraya gelip direnişi görmek için illa onların halay çektiği zamanlar mı olmalı? Direnişi sahiplemek için sanatçıların, öğrencilerin her kesimin gelip bu direnişe el vermesi gerekiyor. Bundan sonra da sazımız ve sözümüz direnen halklardan yana olacak” ifadelerini kullandı.

Kürt halkına yönelik gerçekleştirilen katliamlara "dur" demek için direniş nöbetinde yerlerini aldıklarını ifade eden eğitimci Aysun Orak da “Barış nöbetine katkıda bulunmak için geldik. Bir eğitimci olarak buna kayıtsız kalmamız söz konusu değildir” vurgusu yaptı. İnsanların ve çocukların katledilmesinin vicdanlara dokunduğu ifaden eden Orak, hiçbir vicdanın gerçekleştirilen katliam karşısında sessiz kalmaması gerektiğini söyledi.

Bir diğer eğitim emekçisi Murat Kayar ise İstanbul’dan olan biteni izlemenin insanlık adına utanç verici olduğunu dile getirdi ve şöyle devam etti: “Kendine insanım diyen herkes bundan rahatsız. Medyada her şey olduğu gibi yansıtılmıyor, sadece bizim gibi eğitimciler değil herkes sesini çıkartabilmelidir. Bizi yönetenlerin söyledikleri her şey doğru değil ve söylediklerini sorgulamak gerekir. Bunun için yaşananlara 'dur' demek lazım.”