KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’ın 25 Nisanda basın toplantısında gerillan 8 Mayıs'tan itibaren geri çekileceğinin ardından gözler yarın başlayacak olan geri çekilmeye çevrildi. İlk gerilla guruplarının yarın Güney Kürdistan’a ulaşması beklenirken, askeri operasyon ve hava keşiflerinin yoğunlaşması kaygı ile karşılanıyor.

KCK Başkanı Murat Karayılan Kandil’deki basın toplantısında gerillanın geri çekilme sürecinde olası saldırı ve provokasyonlara karşı uyararak, herhangi bir saldırı olması durumunda geri çekilmenin durdurulacağını ve meşru savunma haklarını kullanacakları belirtmişti.

Sivil toplum örgütleri de aynı kaygıyı paylaşıyor. PKK’nin 1999 yılındaki geri çekilirken yaşanan tecrübenin kendilerini kaygılandırdığını söyleyen Amed’teki sivil toplum örgütleri HPG gerillalarının geri çekilme sürecini yakından takip etmek amacıyla İzleme Komisyonu kurduklarını açıkladı.

İzleme Komisyonu'nda yer alan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Nihat Eren daha önce yaşanan ateşkes ve 1999 yılında devletin gerçekleştirdiği saldırı ve komplolara dikkat çekerek, “1999 yılında benzer bir süreçte yaşanan gelişmeler kaygımızı ve hassasiyetimizi güçlendirdiği için hükümeti ve devleti uyarıyoruz” dedi.

MAYINLAR

Gerillaların geri çekilme hatlarında herhangi olumsuz bir durumla karşılaşmamaları için TSK'nın yıllarca rast gele Kürdistan arazisine açık ve gizli bir şekilde döşemiş olduğu mayınların askerler dahil birçok  ölüme sebebiyet verdiğinin tartışıldığı bir süreçte İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, “TSK birçok mayın döşemiştir. Bu mayınlar da Genelkurmay’ın bilgisi dahilin de gizli döşenmiştir. Bunların temizlenmesi bizim için son derece önemlidir. Korucular da açıklama yaparak “Biz de kendi evlerimize çekiliyoruz demeli” diye konuştu.

KCK 25 Nisan da gerillanın geri çekilmesi ile ilgili gerçekleştirdiği Kandil basın toplantısı ve sonrasında Kürdistan’daki özel savaş uygulamalarına dikkat çekmiş ve yol temizliğinin önemine vurgu yapmıştı. Kısa bir süre önce TSK’nin döşediği mayınlardan iki askerin yaşamını yitirmesi, geri çekilme süresinde bu işin önemi ve aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Gerillanın Kuzey Kürdistan’dan hem geri çekilme sürecinde hem de normal sivil insanların zarar görmemesi için acil olarak atılması gereken adımların başında askerin rastgele döşediği mayınları temizlenmesi geliyor. İlk etapta hepsinin temizleme imkânı yoksa bile mayınlı arazilerin işaretlenmeli ve bu şekilde olası can kaybı ve komploların önüne geçilmesi gerekiyor.

Böyle bir adımın atılması normalleşme ve güvenlikçi zihniyeti aşasının ön basamakları olduğu kadar, olası bir provokasyonun da önüne geçilmiş olur. Bu süreçte PKK atmış olduğu adımlara karşın Türk devletinin devam eden operasyon ve tehditleri kaygıyı yaratıyor.

Bu kaygılardan dolayı geri çekilmenin herhangi bir aşamasında gerillanın yaşayacağı en küçük bir kaybın bile Türk devletinin hanesine olumsuz yazılacağı ve Türk devletin sorumlu olacağı uyarısını hem KCK yetkilileri hem de kamuoyu ve sivil toplum örgütleri tarafından dile getiriliyor.

SADDAM: KÜRDİSTAN SINIRLARINDA 1 MİLYON ASKER BIRAKTIM

Kürt özgürlük hareketi, hem yaşadığı tecrübelerden hem de Kürdistan tarihinden önemli dersler çıkaran bir sisteme sahip olduğunu belirtiyor.  Bundan hareketle 8 Mayıs geri çekilme sürecinin sağlıklı yürümesi ve barış sürecinin ilerleyebilmesi için ‘özel savaş uygulamalarının’ Kürdistan’dan kaldırılmasını ısrarla talep ediyor.

Çünkü bu özel uygulamalar ortadan kalkmadan Kürt halkının haklı kaygıları giderilmeyecek ve sürekli bir tehdit olarak varlığını sürdürecektir. Dünya ve Ortadoğu'daki bugün bile yaşananlar, Kürtlerin bu kaygılarını doğruluyor.   2003'te Amerikan'ın Irak işgali ardından devrilen ve idam edilen Saddam Hüseyin, Birinci Körfez Savaşı'ndan sonra Güney Kürdistan'dan askerlerini çekmek zorunda kaldığında, döşediği mayınları kast ederek, "Askerlerimi çekiyorum ama Kürdistan'da bir milyon askerim yerinde kalacak" diyordu.  İran-Irak savaşı üzerinden 35 yıl geçmesine rağmen bu mayınlar halen can almaya ve sakat bırakmaya devam ediyor.

YOL TEMİZLİĞİ

Barış ve demokratik çözüm sürecinin önündeki en büyük engellerinden birisi 35 yıldır süren özel uygulamaları olarak duruyor. Bu nedenle bir yol temizliği şart.  Onlarca yıldır yürütülen özel savaş uygulamaları hiçbir kural tanımayarak uluslararası yasalarla yasaklanan mayın ve patlayıcıları bile kullandı.

Bununla da yetinmeyen Türk devleti kimyasal, zehirli gazlar ve misket bombalarını da kendi sınırları dışında gerillaya karşı kullandı. Misket bombası ve patlayıcılardan dolayı Zagros, Xakurkê ve Haftanîn’de insanlar hayatlarını kaybetti, sakat kaldı sivil yerlerim yerlerinin büyük bir kısmı sivil yerleşimcilere kapandı.

Kürdistan ve dünya kamuoyunun simgesi haline gelen Ceylan Önkol TSK’nin atmış olduğu patlayıcıların kurbanı oldu. Ceylan gibi yüzlerce, binlerce sivil Kürt insanı TSK’nin patlayıcı ve mayınlarının kurbanı oldu. Ancak bu aşamadan sonra Kürt halkının böyle kayıplara tahammülü olmayacak.