Abluka ve saldırıların 19 gündür sürdüğü Cizre'de devlet güçlerinin halka dönük saldırıları vahşet boyutuna ulaştı. Halkın öz yönetim iradesini ve direnişi kıramayan devlet güçlerinin halka dönük işlediği cinayetler de bu vahşetin kanıtı. Yafes Mahallesi'ndeki Evin Sokak'taki akrabasının evinde saldırılardan dolayı yer değiştiremedikleri için günlerce mahsur kalan 8 çocuk annesi 50 yaşındaki Hediye Erden’in bulunduğu eve içinde siviller olduğu bilinmesine rağmen devlet güçlerince top atışları ile yapılan saldırı da yaşamını yitirmesinin ardından ortaya çıkan ayrıntılar da saldırıların boyutunu gözler önüne seriyor.

Erden’in eşi Mehmet Erden, eşinin saldırıda parçalanan bedeninin bir kısmının tahrip olan evden hala çıkartılamadığını söyledi ve yaşanının “vahşet” olarak nitelendirerek yaşadıkları zulme isyan etti. Yaşamını yitirmesinin ardından Şırnak Devlet Hastanesi’ne getirilen Erden’in parçalanmış bedeni burada herhangi bir tıbbi tedbir alınmadan üzerindeki parçalanmış elbiselerle birlikte bir tabuta bırakıldı.

Yaşananları anlatan Erden’in eşi Mehmet Erden, eşine ve ailesine yapılanların vahşet olduğunu söyledi. Erden, ‘’Eşim sekiz çocuk annesidir, katlettiler, vahşice katlettiler. Evimi tank ve toplarla yıktılar, çocuklarım sokakta kaldı. Eşimin vücudu paramparça, eşimin vücudunun bir parçası evde kaldı, çıkaramadık. Ne diyelim ki, yaşanan büyük bir katliamdır, bize uygulanan vahşettir’’ diyerek duruma isyan etti.

Erden’in ölümünün ardından konuya ilişkin açıklama yapan Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Erden ve akrabalarının mahsur kaldıkları evden çıkartılması için yetkililerle defalarca kez görüştüğünü ve yanıt alamadığını söylemişti.