Batı Kürdistan’da çok sayıda saldırının arkasındaki güç olarak tepki gören Albulhakim Başar’ın başında bulunduğu El-Parti yetkilileri ile El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi’nin görüşmelerde bulunduğu iddia edildi.  Görüşmelerde El- Partinin bölgede desteklenmesi ve Cephet El- Nusra’nın da kendi imkanlarını bu doğrultuda kullanması kararı alındığı öne sürüldü.

Adını vermek istemeyen görüşmeye yakın bir kaynak, Federal Kürdistan Bölgesi’nden destek gören El Parti ile El Nusra (yeni adıyla “el Dawla el İslamiye”) arasında bir dizi görüşmeler yapıldı.  

Bu görüşmelerde El- Partinin bölgede desteklenmesi ve Cephet El- Nusra’nın da kendi imkânlarını bu doğrultuda kullanması kararı alındığı, buna karşılık El- Partinin, Nusra’ya bölgede ve Güney Kürdistan üzerinden destek sunacağı iddia edildi.

Federal Kürdistan Bölgesi’nin Semalka sınır kapısını kapatması ve uygulanan ekonomik ambargo nedeniyle halk zorlu günler yaşarken, özellikle tüm gaz gibi ihtiyaçların karşılanamadığı bir dönemde,  El Parti’nin kendi yandaşlarına ucuza tüp dağıttığı, bunları da El Nusra’dan aldığı öne sürüldü.

Bir başka kaynak Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin partisi KDP’nin Batı Kürdistan ile olan sınır kapısını kapatmasına tepkiler devam ederken, BM ve ABD’nin terörist örgütler listesine aldığı El Nusra ile KDP’nin desteklediği El Parti’nin görüşmesi tepkilerin artmasına yol açıyor.

El Nusra örgütü, özellikle “terörist örgüt” listelerinden kurtulmak için ismini “el Dawla el İslamiye” olarak değiştirdi. Bu grup 25 Mayıs’tan itibaren Afrin’in bazı köylerine yönelik saldırı gerçekleştiren gruplar arasındaydı.

El-Parti'nin (Suriye Kürtleri Demokrat Partisi) üyesi 74 kişi, 18 Mayıs günü Güney Kürdistan’dan Batı Kürdistan’a geçerken gözaltına alınmışlardı. 19 Mayıs’ta ise Federal Kürdistan Bölgesi, sınırın diğer tarafındaki Kürt kardeşlerine kapılarını, karşı tarafa bile bildirmeden aniden kapatmıştı. Bu kapı halen açılmadı.

Bu partinin başkanı Abdulhakim Başar, Türkiye ile olan ilişkilerini de itiraf etmişti. Sürekli PYD’yi ve YPG’yi Suriye rejimi ile işbirliği yapmakla suçlayan Abdulhakim Başar, 3 Ağustos 2012’de Hürriyet gazetesinde yer alan mülakatında, “Esad düşünce biz kontrolü aldığımızda PKK’nın hiçbir yerde barınmasına izin vermeyeceğiz. Dediğim gibi dağlık bir alan değil bizim sınır. Çok rahat kontrol ederiz” diyordu.

Siz Türkiye ile temastasınız. Kimlerle görüştünüz?” şeklindeki bir soruya ise şu yanıtı dikkat çekiyordu: “Kiminle görüştüğümü söyleyemem size ama ne konuştuğumuzu anlatırım. Onlara şunları söyledim: Biz Irak örneğinden de görüyoruz ki Türkiye’nin Bağdat ile arası kötü olsa bile Kürt Bölgesi aracılığıyla çıkarlarını koruyabiliyor. Aynı örneği Suriye’de de tekrar etmek istiyoruz. Biz Suriye’de Türkiye’nin çıkarlarının garantisi olacağız. Türkiye’nin çıkarları hep komşularıyla çatıştı. Bu bölgede Türkiye’ye dost bulmak lazım. Bu dostluk için Kürtler en iyi aday.”

Haziran 2012’de Hewler’de Türkiye, Amerika, İsrail ve Federal Kürdistan Bölgesi ile Batı Kürdistanlı bazı partiler arasında gizli bir görüşme yapıldığı ortaya çıkmıştı. PYD’ye karşı çeşitli kararların alındığı ancak başarısızlıkla sonuçlanan toplantıda Abdulhakim Başar da yer alıyordu.