DTK'den Selma Irmak açıklaması

DTK eski eşbaşkanlarından Selma Irmak’ın cezasının onanmasını kınayan DTK, “Halkımızın özgürlük sorunu çözülene kadar Demokratik Toplum Kongresinin mücadelesi de sürecektir” dedi

Demokratik Toplum Kongresi(DTK), eski eşbaşkanlardan Selma Irmak’a verilen cezanın onanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.  DTK, “Uzun süreden beri cezaevinde politik rehine olarak tutulan eski eşbaşkanlarımızdan sayın Selma Irmak'ın cezası Yargıtay tarafından evrensel hukuk, adalet, eşitlik ve örgütlenme hakları çiğnenerek onaylandı. Bu cezayı onaylayanlar Selma Irmak'ın her şeyden önce devrimci bir Kürt kadını olduğunu unutuyorlar. Bu tür cezalarla, yıllardır faşizme, gericiliğe ve ataerkil sisteme karşı bütün bilinci ve direnciyle meydan okuyan ve bu mücadelede bir kez bile tökezlemeyen onurlu Kürt kadını Sayın Irmak'ı, belli bir azınlığın çıkarlarını korumak için hakim siyasetin vesayeti altında iradesizleşen hukuk kurallarıyla ne korkutabilir ne de sindirebilirsiniz. Selma Irmak şahsında onaylanan bu ceza özellikle çoğul iktidar biçimlerine karşı yaşamın her alanında direnişle cevap veren tüm kadınlara, demokratik siyasete ve tüm Kürt halkına verilmiştir. Bu cezalar, beş bin yıllık eril iktidarı karşısına alan devrimci, demokrat Kürt kadınlarının ve halklarımızın mücadele azmini arttıracağından şüphemiz yoktur” dedi.

AKP’NİN BİR TAŞLA İKİ KUŞU VURMA SİYASETİ

“Bu cezalar verilirken kongremizin kimi çalışmalarının bahane edilerek verilmesi AKP'nin bir taşla iki kuş vurma siyasetidir” denilen açıklamada, “Bu politika ile Kürt siyasetçilerini Kürt kurumlarının çalışmalarıyla cezalandırmak istiyorlar. Bu şekilde demokratik ve meşru Kürt kurumlarını kriminal hale getirerek Kürdi siyaseti boğmak istiyorlar. Plan aslında çok basit ve sade. Fakat AKP bir şeyi unutuyor. Elindeki taşların adresi Kürtler değildir. Ayrıca Kürt halkı AKP'nin elindeki taşlarıyla ölecek kuşlar değil. Bu hakikat Kürtlerin yüz elli yıldır katliamlardan geçmesine rağmen boyun eğmeyen tarihine baktığında görülecektir.

AKP, Demokratik Toplum Kongresi ve Kürt siyasetçileriyle uğraşacağına önce kendisini bir ahtapot gibi kuşatan ırkçı, milliyetçi ve faşist zihniyetten kurtarsın. Çünkü bu kuşatma AKP'yi bitireceği kesindir. Elinde sadece günü kurtarmaya yarayan baskı aygıtlarından başka orta ve uzun vadeli hiçbir stratejisi olmayan bir partinin Türkiye halklarına da katabileceği bir şey kalmamıştır. Onun için oynadıkları oyunun kurallarını değiştirmemeleri halinde hazin sonları yakındır. Tüm gezegenin üzerinde Kürt avcılığı yaparak ve bu şekilde ayakta kalmaya çalışarak günün sonunda yolunu şaşırmış ve sersemleşmiş bir şekilde tarihin çöplüğüne gitmekten kurtulamayacaktır” diye belirtildi.

DTK KÜRT HALKININ SESİDİR, KISAMAZSINIZ!

DTK açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:

“Demokratik Toplum Kongresi olarak AKP'ye çağrımız şudur: Kürt düşmanlığındaki ısrarınız amaçsız ve kör bir politikaya dönüşmüş durumdadır. Bir gün Kürtlerin kapısına gelmek zorunda kalacağınızı unutmadan Kürt halkıyla ilişkilerinizi yeniden gözden geçirin. Kürt halkının özgürlük, demokrasi ve eşitlik odaklı mücadelesi sizden önce de vardı sizden sonra da olacaktır.

AKP'nin Kongremize yönelik hukuk dışı maniplatif politikalarına dair de şunu demokratik kamuoyu ve basınla paylaşma gereği duyuyoruz. Demokratik Toplum Kongresi Kürt Halkının Sesidir! Sesimizi Kısamazsınız. Kongremizin çalışmaları Kürt halkının haklı, adil, ve meşru taleplerinin demokratik zeminlerde haykırılmasından başka bir şey değildir. DTK'yi savunmak Kürtleri savunmaktır. DTK'yi savunmak Kürt meselesinin demokratik çözümünü savunmaktır. Halkımızın özgürlük sorunu çözülene kadar Demokratik Toplum Kongresinin mücadelesi de sürecektir. Demokratik bir toplum yaratma ütopyamız tüm baskılara rağmen hedefine ulaşacaktır.

Bu bağlamda tüm halklarımızı ve tüm demokratik kurumları AKP yargısının, kongremiz, kongremizin çalışmalarını yürüten ve bu çalışmalara katkı sunan siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve sanatçılar üzerinde yürüttüğü kirli politikalara karşı duyarlı olmaya; hem kongremizle, hem de yargılanan siyasetçilerimiz ve tüm dostlarımızla dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz. Daha önce eski eş genel başkanımız sayın Aysel Tuğluk ve şimdi de yine eş başkanlığımızı yapmış olan sayın Selma Irmak hakkında alınan hukuksuz yargı kararları ile ilgili temennimiz Anayasa'nın bu hukuk dışı kararlara bir an önce dur demesi yönündedir.”