Din istismarına karşı kutlama yapıyoruz

Demokratik İslam Kongresi (DİK) bu yıl ilk kez, ikisi bölgesel olmak üzere 21 ayrı merkezde Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri gerçekleştirecek.

Demokratik İslam Kongresi (DİK) bu yıl ilk kez, ikisi bölgesel olmak üzere 21 ayrı merkezde Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri gerçekleştirecek. Yapılacak kitlesel kutlamalar için hazırlıklar son aşamaya gelirken, DİK Şûra üyesi olan Ekrem Baran, kutlamalar çerçevesinde birçok kurum, cemaat ve hareketleri ziyaret ettiklerini söyledi. İslam’ın değişik sistemler ve gruplar tarafından istismar edildiğini ve bu din istismarına karşı Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri düzenlediklerini belirten Baran, "Kürt alimleri ve medrese alimleri olarak bunlara seyirci kalamazdık" dedi. 

Bu yıl ilk kez Amed ve Van'da bölgesel olmak üzere Hz. Muhammed'in doğum günü nedeniyle Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri DİK tarafından 21 ayrı merkezde kutlanacak. Yapılacak kutlamalar hakkında ANF'ye konuşan DİK Şûra üyesi olan ve aynı zamanda Melle olan Ekrem Baran, Kutlu Doğum 

Haftası'nı bu temelde istismarı engellemek ve değerlere sahip çıkma noktasında kutlayacaklarını söyledi.

DİK'in İslami kesimlerin motor gücü olabileceğini vurgulayan Baran, bu kapsamda ziyaretler ve görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. "Bu yıl hem Kürdistan’da hem de metropollerde Kutlu Doğum Haftası'nı kutlamak istiyoruz" diyen Baran, "Kürdistan'da hem Amed de, hem de Van da bölgesel olmak üzere başta İstanbul, İzmir, Ankara, Denizli, Adana, Mersin olmak üzere 21 merkezde kutlamalar olacak. Kutlama komisyonumuz bu çerçevede Mazlum-Der, Nû bihar, Med Zehra Hareketi, Öze Dönüş Platformu ve Azadi Hareketi'ni ziyaret etti. Nasıl ki HDP Kürt hareketi ve solda tüm güçlerin motoru olmuşsa, Demokratik İslam Kongresi de İslami kesimlerin motor gücü olabilir. Bu kapsamda ziyaretler gerçekleştirdik ve ziyaretler sonucunda, bu kurumlar, cemaatler, hareketler destek vereceklerini ifade ettiler. Bunların içinden Azadi Hareketi fiili olarak sahada da işin içinde olacaklarını söylediler. 

Komisyon olarak hemen hemen kutlamaların yapılacağı bütün şehirleri dolaştık. İnanç kesimlerinden ziyade siyasi partiler, belediyeler ve DTK'yi ziyaret ederek bizlere destek olmalarını istedik. Nasıl ki Newroz ruhuyla Newroz kutlanıyorsa, Kutlu Doğum Haftası'nda ruhuna uygun kutlayacağız. Tüm bileşenlerimizle buna destek vereceğiz ve elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu. Serhad ve Amed bölgelerinde iki kitlesel kutlama yapacaklarını belirten Baran, ilk kutlamalara 11 Nisan tarihinde Mardin'de başlayacaklarını söyledi. 

HANGİ İSLAMİYETİ TEMSİL EDİYORLAR

İslamiyet'ten önce ahlak, hukuk ve adalet anlamında insanlık adına bir şey olmadığını ifade eden Baran, Hz. Muhammed'in mücadelesinden sonra hak, hukuk, adalet temelinde, insana ve doğaya değer verme konusunda her şeyin değiştiğini söyledi. "Bugün bakıyoruz ki yaklaşık 1400 yıl geçmiş, şu anda İslam adına yola çıkanlar, başta DAİŞ ve ona benzeyen değişik gruplar olmak üzere İslamiyet'te suç olan eylemlerde bulunuyorlar. Bunlar acaba Hz. Muhammed'din İslamiyet’ini mi temsil ediyorlar yoksa Mekke'deki müşrikleri mi temsil ediyorlar? Mekke'deki müşriklerde kadınları pazarlarda satıyordu, özgürlük hukuk anlamında bir şey kalmamıştı. Bugün DAİŞ de özellikle Kürt kadınlarını pazarlarda satıyor ve İslam adına bunu yapıyor. İslam adına her yeri tahrip ediyor, yakıyor, yıkıyor. Bunların yaptığı her şey, peygamberimiz Hz. Muhammed'in yaşamına söylemine ters olan şeylerdir" dedi. 

İSLAMİYET İSTİSMAR EDİLECEK BİR DİN DEĞİL

İslam adına bazı grupların meydana çıktığını ve bu anlamda İslamiyet’i kendi tekellerinde gördüklerini kaydeden Baran, "Kürt alimleri, medrese alimleri bunlara seyirci kalamazdık" dedi. 

Kürtlerin, İslamiyet’in ruhuna uygun bir yaşam seçtiğini ancak İslamiyet’i tekellerinde gören grup ve devletlerin bu dini kendi çıkarları doğrultusunda kullandıklarını, İslam’daki hukuk ve kardeşliği de hiçbir zaman uygulamayarak İslamiyet’i istismar ettiklerini kaydeden Şûra üyesi Baran, şunları söyledi.

"Biz Kürt imamları olarak İslamiyet’in özüne uygun hareket etmek, Hz. Muhammed'in devrimci anlayışına, devrimci mücadelesine sahip çıkmak için çalışıyoruz. Kutlu Doğum Haftası'nı da bu temelde, istismarları engellemek, değerlere sahip çıkmak noktasında gerçekleştiriyoruz" dedi.

İslamiyet istismar edilecek bir din olmadığını vurgulayan Baran, "Kutlu Doğum Haftası da ayetlerde, hadislerde yoktur aynen Mevlit gibi. Onun için halkımız açısından özellikle hem sistem hem de sisteme bağlı olan güçler, Diyanet Teşkilatı ve değişik teşkilatlar bunu yıllardır kullanıyor. Bizim halkımız da Hz. Muhammed'in ismi zikredildiği zaman saf bir şekilde gidip onlara katılıyor. 'Amacı nedir, bu Hz. Muhammed'in asıl yaşamı mı, değil mi?' Bunu bilmiyorlar ve bu şekilde istismar edildiği için biz de buna alternatif kutlamaları yapıyoruz" dedi. 

PEYGAMBERİMİZ DÖNEMİNDE İNSANLAR BİR ARADA KARDEŞÇE YAŞARDI

"Hz. Muhammed Mekke'den Medine'ye giderken Müslümanların ilk Anayasası diyebileceğimiz 'Medine Sözleşmesi'ni imzalamış" diyen Baran, "Sistemin bize dayattığı İslami anlayışa, bu Araplar, Farslar, Türkler için de geçerlidir, bizim Kürt medreselerinin içinde de bazıları ihvancı olmuş, bazıları İran'a bağlanmış, bazıları Türkiye'deki Diyanet ve cemaatlere bağlanmış ve bunlar da bir şekilde istismar ediyorlar. Hz. Muhammed'in yaşamına baktığınızda Medine'de müşrikler, Yahudiler, gayri Müslimler herkes beraber yaşamış. Rojava'da nasıl bütün etnik halklar beraber yaşıyorsa, kongrenin de asıl amacı birlikte yaşamdır. İnsanların dini, inancı, etniği farklı olabilir ama beraber yaşaması lazım. Bizim amacımız kimsenin dinini, inancını, etnik kimliğini inkar etmek değil. İslam da zaten inkar etmiyor ama bazı sistemler bunu yapıyor. Türkiye'de yıllardır Kürtler inkar ediliyor ve bazıları da bunu din adına yapıyor. İran hala insanları idam ediyor ve din adına yapıyor. Yusuf El Karadavi sözde en büyük Şûra alimidir; o bile Kürt hareketine 'terörist' diyor. Bunlar İslam'ın özüne uyacak yaklaşımlar değil, bunlar yanlıştır şeylerdir. Burada yaptığımız şey tüm halkların, inançların beraber yaşayabilmesi içindir. Kutlu Doğum, Hz. Muhammed'in direnişine ve sünnetine sahip çıkmaktır" şeklinde konuştu.

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Amed'de yapılacak kutlamalara büyük önem verdiklerini ve hem Rojava, hem de Federal Kürdistan Bölgesi'ndeki Demokratik İslam Kongresi delegelerinin katılacağını belirten Baran, "Özellikle Güney Kürdistan'da Mele Nadir ve orada bulunan heyeti davet edeceğiz. Rojava'daki tüm kantonlarda bulunan delegelerimizi davet edeceğiz. Amed'de ne kadar kanaat önderi, şeyh ve melleler varsa devletlidir. Bizim kırmızıçizgimiz bellidir. Onun dışında herkes bu Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine davetlidir" dedi. 

 

...