Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, babasını katledenlere bugün Kürdistan'daki katliamlarda görev verildiğine dikkati çekti. AKP'nin JİTEM ile anlaştığını söyleyen Anter, sorumluların uluslararası mahkemelerde yargılanmaktan kaçamayacağını belirtti.

Devletin kurduğu JİTEM tarafından katledilen Gazeteci-Yazar Musa Anter'in oğlu, Yazar Dicle Anter, ANF'nin sorularını yanıtladı.

Türkiye’de Kürtlerin varlığının inkarı için her türlü yöntem devreye konuluyor. İnkar politikası beraberinde neleri açığa çıkardı?

Türkiye devleti kurulduğundan bu yana babamın dediği gibi; denklemi yanlış kurulan bir matematik hesabı içerisindedir. Denklem başta yanlış kurulmuştur. Türk devletinin Kürtlere bakış açısı da böyledir. Kürdistan’da olan savaşın en büyük nedenlerinden bir tanesi Türkiye’nin halen işgal ettiği topraklarda yaşayan insanların varlığını yok saymasıdır. Asimilasyon politikası belli bir yere kadar sürdürüldü ancak bu politika da başarıya ulaşamayınca şimdi de yok etme politikasını devreye koymuş durumdalar. Türkiye 27 Mayıs, 12 Mart,  12 Eylül gibi askeri darbelerle bir girdabın içerisine girmiştir. Bu girdapların sonucuna baktığımız zaman, Türkiye’nin ne kadar felaketler içerisine girdiği de görmek mümkündür.

27 Mayıs’tan sonra 1960’da, Türkiye’nin Suudi Arabistan ile ilişkileri ‘Rabıta'nın Zabıtası’ adlı bir kitapta açık bir şekilde ortaya konuluyor. Yeşil sermayenin nasıl bu düzeye geldiğini, bu imamların nasıl eğitim aldığını, bugün de AKP hükümetinin içinde bulunan kadroların Rabıta örgütü ile ilişkilerini kimse dillendirmiyor. Hükümet başta çok ılımlı politikalarla halkı nasıl kandırmayı başardı? Bugün ise neden bu canavara dönüştü? Onu iyi irdelemek lazım. Özellikle Konya ve Kayseri’de gelişen yeşil sermayenin '60’larda yetiştirdiği imamların kimler olduğunu bilmek gerekiyor. Barış blokunda yer alan CHP’nin savaş tezkeresine onay verdiğini görüyoruz. Bu CHP’nin son Cumhurbaşkanı adayı Ekmededdin İhsanoğlu idi. Bu İhsanoğlu kimdir? İşte bu da o Rabıta örgütünün bir üyesidir. Bunların bu örgüt ile güçlü bağlantıları olduğu için Türkiye’nin dışa bağımlı bir ülke olduğunu da gösteriyor. Rabıta örgütünün hedefi ise, Ortadoğu’da helifelik sistemini oturtma görevini üstlenmektir.

'JİTEM İLE ANLAŞTILAR'

JİTEM unsurlarının tümünün serbest bırakıldığını söylüyorsunuz. Bunlara yeni bir görev mi verildi?

Türkiye işlediği suçları örtbas etmek için sürekli algı operasyonlarını devreye sokmuştur. Biliyorsunuz, '90’larda Cizre-Botan serhildanı vardı. Orada dönemin JİTEM’i devreye girmişti. Büyük katliamlar işlemişlerdi. Ve bu kişiler yargılanıyordu ama son dönemde hepsi serbest bırakıldı. Ergenekon olayı gibi bunlarla da anlaştılar. Devletin statükocu yapısına karşı cesaretli tavır sergileyenler de yok. Türkiye’de iktidar olan tüm hükümetler sabıkalıdır. Bunların tümü er geç yada erken cezalandırılacaklar. Ama ellerinden geldiğince bunu geçiştirmeye çalışıyorlar. Musa Anter ve onun gibi çok sayıda kişinin katliamında parmağı olan şu an Cizre’de, Sur’da yine görev başına getirilmiştir. Diyarbakır’da Sur operasyonu yürüten Musa Çitil kimdir? Faili meçhul cinayetlerden yargılanan eli kanlı katil zanlısı değil midir? Şimdi de Sur’da yaşanan katliamın failidir. Bunların anlayışı en iyi Kürt ölü Kürt’tür.

Mevcut hükümet ile tekrar barış zemini yaratılacağına inanıyor musun?

Kürdistan’da bebekleri katlettiler, hamile kadınları, yaşlıları öldürdüler, insanları bodrum katlarında diri diri yakarak eşi benzeri görülmemiş insanlık suçu işlediler. Bunlarla kim barışmak isteyecek? Bunlar toplumsal bağları bu katliamlarla tümden kopartmak için yaptılar. Kürtler her zaman barışı haykıran taraf olmuştur. Ancak bizim barış haykırışımıza karşı çok acımazsızca katliamlar gerçekleştirdiler. Biz barış dedikçe onlar savaşı dayatıyorlar. Kürtler de canlı bir varlıktır, bir yere kadar onların da tahammülü olur.

'DÖNEMİN GENÇ SUBAYLARI ŞİMDİ DE KÜRTLERE KARŞI SAVAŞTA'

Cizre ve diğer kentlerde öldürülen bazı özel timlerin yaşlı olduğu dikkati çekiyor. Çoğunun da 1990’lı yıllarda Kürdistan'da görev aldığı iddiaları var...

Şimdi JİTEM’in tarihi bayağı kirlidir. Falii meçhul cinayetlerin gerçekleştiği dönemde JİTEM devredeydi. Bu hükümet döneminde yer yer kabul ediliyordu, bazen de JİTEM diye bir şey yoktur diyorlardı. En sonunda tümden reddederek eli kanlı tüm JİTEM unsurlarını serbest bıraktılar ve şimdi büyük bir kısmı Kürdistan’da yine görev başına getirilmiş. Bunların teker teker kim olduğunu biz bilemeyiz. Çünkü gizli tutuyorlar. Ama o dönemde genç bir subay olarak görev yapan JİTEM unsurları bugün büyük rütbelerle Kürtlere karşı savaştalar.

Musa Anter Davasında zanlı sıfatı olanlar bugünkü operasyonlarda yer alanlar var mı? Bu konuda bilginiz var mı?

Musa Anter Davası uluslararası kamuoyunda kabul görülen bir dava. Bunu açıklamaktan korkuyorlar. Musa Anter Davası çözülseydi zaten Türkiye’de işlenen faili meçhul cinayetlerin tamamı açığa çıkacaktı. Musa Anter’i katletme emrini veren çoğu bugün yine görev başındadır. Kim biliyor? Tetiği çeken kişi var ama o da inkar ediyor. Abdulkadir Aygan var, o da eskiden iyi konuşuyordu, şimdi o da uzayda bile gördüğümü unutmam dediği kişiydi ama o da şimdi çelişkili şeyler söylüyor. Devlet bu süreçte insanları konuşturmamak için farklı imkanlar sunarak susturuyor.  Bu kişiler onurlarını satıyor maddi imkanlar için. Ama bu kadar işledikleri suçlar yanlarına kar kalmaz.  Bir gün Layeh’e gideriz, bir gün Nunmerg Mahkemesine gideriz çünkü bunların örnekleri dünyada çok var.

'ERMENİ KATLİAMI GİBİ BUGÜNKÜNÜ DE İNKAR EDİYORLAR'

Halihazırda da Cizre'de, Kuzey Kürdistan genelinde katliamlar sürüyor. Ancak devlet yine inkar peşinde...

Bugün de Türkiye’nin hesap vermekten kaçtığı, 100 yıl önce yaşanan Ermeni Katliamı halen inkar ediliyor. Bu devlet katliam asla yapmamıştır, deniliyor. Buyurun Cizre’de tüm dünyanın gözü önünde katliam devam ediyor. katliamdan söz eden varsa Silopi’yi, Silvan’ı, Sur’u görsünler. Hani Ermeni Katliamı'nı yapmamıştınız? İşte katliam burada, bugün bile katliamdan geçiriliyoruz. Kürdistan’da nedir peki? Bize izah etsinler. Siz bu halkın psikolojisini bile bozmuşsunuz. Çocukları öldürüyorsunuz, bundan büyük bir katliam var mı? Yaralıları kurtarmaya giden ambulanslara silah doğrultunuz. Bir de utanmadan onlar izin vermiyor, diyerek hepsini diri diri yaktınız.