Dersimli annelerden 'Xızır' çağrısı: Halkımız birlik olmalı
Dersimli anneler, Xızır ayı vesilesiyle barış ve birlik çağrısı yaparak, Kuzey Kürdistan kentlerindeki katliamcı saldırıların durdurulmasını istedi.
Dersimli anneler, Xızır ayı vesilesiyle barış ve birlik çağrısı yaparak, Kuzey Kürdistan kentlerindeki katliamcı saldırıların durdurulmasını istedi.
Dersimli anneler, Xızır ayı vesilesiyle barış ve birlik çağrısı yaparak, Kuzey Kürdistan kentlerindeki katliamcı saldırıların durdurulmasını istedi. Anneler, Alevi toplumunu inancı ve kültürüne sahip çıkmaya da çağırdı.
Alevi-Kızılbaş inancında, Gağan ayının ardından Xızır ayı başlar. Bu ayın başlamasıyla lokmalar dağıtılır, çıralar yakılıp Xızır'a seslenilir.
ANF'ye konuşan Dersimli anneler, Xızır ayı vesilesiyle halkın birlik ve beraberliğini güçlendirmesi gerektiğine dikkat çekerek, barış çağrıları yaptı.
TUĞLUK: TOPLUM YOK OLUR!
Selvi Tuğluk: Xızır ayı gelince bir araya gelip toplanıp çeşmelerin başlarına gider, suyun olduğu yeri temizler ve çıralarımızı yakar, lokmalarımızı dağıtır, Xızır’a seslenirdik. Oruçlar üç gün sürerdi. Üç gün bazı gençler su içmezdi. Kim ki neye niyet etmişti, rüyasına o girerdi. Bazıları evleneceği kişiyi, bazıları işini, bazıları da refaha kavuşacağı günü görürdü.
Biz önceden daha inançlı bir toplumduk. Nasıl ki inancımızdan uzaklaştık, işte o vakit her şeyimizi kaybetmeye başladık. Önceden pirler, dedeler gelir ve cemler tutulur, halk divanları oluşturulurdu. Semahlar dönülür, lokmalar dağıtılırdı, dedeler ateşlerin üzerinde yürürdü. Şimdi kültürümüz, inancımız unutuldu. Unutulunca ne oldu? Toplum, halk birbirinden uzaklaştı. Yan komşumuz şimdi hasta mıdır, aç mıdır, susuz mudur; haberimiz yok. Ama önceleri, önce komşu rızalığı vardı."
AKDENİZ: İNSANLIK YOLUNA SAHİP ÇIKALIM
Elif Akdeniz: "Bölgede yaşananları görünce gözyaşlarımı tutamıyorum, ağlamak istiyorum, yüreğim artık yanıyor. Yeter artık! Xızır darda olana yetişir, biz dardayız şimdi. Artık barış, kardeşlik için 'ya Xızır' diyorum. Önceden Xızır ayı gelince çıralar yakıp niyazlar dağıtırdık. Bugün de lokmalarımızı dağıtıyoruz ama yas havasındayız. İstiyorum ki artık barış olsun.
Xızır’ın yolu barışın yoludur, insanlığı var etmenin yoludur. Bu yolumuz, kültürümüz unutulmak üzere; sahip çıkalım."
ÇETİNDERE: '38'DEKİ ACILARI TEKRAR YAŞIYORUZ
Sakine Çetindere: Önceleri cemler tutar, kurbanlar keser, niyazlarımızı dağıtırdık. Şimdi neredeyse unutulmak üzere bu inanç sistemimiz. Alevilik, özellikle de Kızılbaş inancını var eden üç kültür vardır. Gağan ayı, Xızır ayı ve hewtemaldır. Bunları unutmayalım, bunları unutursak inancımızı unutmuş oluruz. Bize güç veren inancımızdır. İnancımızı unutursak gücümüzü kaybederiz. Her güneşin doğuşunda evimin penceresinden sesleniyorum: Ya Hak, ya Muhammed, ya Ali ya, ya Xızır diye. Duyun artık sesimizi, bu katliamları sonlandırın, diye.
1938'de dedelerimiz, nenelerimiz ve amcalarımızın acılarıyla yaşadık. O acıları bugün Sur ve Cizre’den gelen ölüm haberleriyle yeniden yaşıyoruz. Xızır ayına girdik; dileğimiz, bu kanın, şiddetin durmasıdır."