DEM-GENÇ , Kürdistan’da 24 Temmuz’dan bu yana Kürdistan dağları, şehirler, bombalandığını, halkın 7’den 70’e katliam politikalarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. DEM-GENÇ açıklamasında, “Kürt Halk Önderi Önder Apo’nun 2013 Newroz’undan bu yana büyük sabırla yürüttüğü çözüm süreci karşısında AKP hükümeti ilk günden bu yana samimi bir yaklaşımı sergilememiş, sürekli oyalama politikası yürütmüştür. Önder Apo’nun AKP’nin samimiyetsiz yaklaşımlarına rağmen büyük bir sabırla süreci ilerletmesi tamamıyla kendi çabaları ve emeği üzerinden gelişmiştir. Önder Apo büyük bir çabayla AKP hükümetini masada tutmuş çözümü dayatmıştır. İlk günden beri tek amacı iktidar koltuğunu güçlendirmek olan Tayip Erdoğan Kürt halkının kazanımlarını, halkların kazanımlarını görünce ve maskesinin düşeceğini anladı ve Kürt halkına ve Türkiye halklarına karşı savaş kararı aldı. Dolmabahçe Mutabakatını tanımayarak başlattığı savaşı Önder Apo’ya Nisan ayından bu yana uyguladığı insanlık dışı tecrit politikasıyla fiiliyata geçirmiştir. Adana, Mersin provokasyonları, Amed Katliamı, Suruç katliamı ve 24 Temmuz’la birlikte büyük soykırım süreci devreye girmiştir” denildi.
DEMOKRATİK DİRENİŞ HAKKIMIZI KULLANALIM
“Sur’da, Cizir’de, Silopi, Gever’de, Kerboran ve Nisêbin’de Kürt halkına karşı topyekün imha konsepti devreye girmiştir” denilen açıklamada, “Taşla, sopayla direnen gençliğin karşısında tanklarla savaşan korkak zihniyet, karşısında iradeli bir gençliği görünce daha büyük saldırılarla Kürt halkını yok etmeyi hedeflemektedir. Bugün görkemli direniş barikatlarına çarpan AKP zihniyeti bugün özyönetimini ilan eden halka karşı tank ve toplarla saldırıyorlar. 7’den 70’e bir halkı yok etmek hedefleniyor. Kürdistan’da özyönetim direnişini yürüttüğü bu süreçte bugünden itibaren kendisine yurtsever, devrimci, demokratım, sosyalistim, inançlıyım diyen özcesi kendisine insanım diyen her genç oturarak katliama ortak olmamalıdır. Buradan vicdanı olan her yürekli gence sesleniyoruz. Denizlerin, Mahirlerin, Mazlumların, Kemallerin devrimci ruhuyla bir an bile vakit kaybetmeden sokaklara çıkarak demokratik direniş hakkımızı kullanalım. Bu temelde özyönetim direnişlerine karşı Kürt halkına karşı katliamlara dur diyelim. Katliam varsa direniş de olacaktır” ifadelerine yer verildi.
HER YERDE SÜRESİZ DİRENİŞE!
DEM GENÇ açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:
DEM-GENÇ olarak AKP çetelerinin katliamlarına karşı üniversiteleri, liseleri, meydanları, fabrikaları, bulunduğumuz her yeri direniş alanına çevirelim. Hiç zaman kaybetmeden bir an önce her genç yoldaşımız sokaklara çıkıp katliama karşı sesini yükseltmelidir. AKP saldırılarına karşı boyun eğecek değiliz. Eğer Katliam varsa Elbette Görkemli Gençlik direnişi de olacaktır. Geç olmadan her vicdanlı genç ayağa kalkıp katliama karşı sokaklarda direnişe ses katmalı öncülük görevini, yurtseverlik görevini yerine getirip öz yönetim direnişlerini sahiplenmelidir. Şehit Şerdil’lar, Şehit Çekwarlar, Şehit Şahinler katliam karşısında boynunu eğmedi aksine katliam karşısında bedenlerini siper ettiler. Tüm üniversitelerde Şerdil’ların direniş bayrağını dalgalandıralım, tüm liselerde Çekwarların ruhuyla direne direne zafere ulaşalım. Tüm mahallelerde, sokaklarda Şahinlerin direniş destanına ses olalım. Bu saatten sonra bir an bile durmadan direniş sesine ses olmanın zamanıdır. Tüm Kürdistan ve Türkiye gençliğini katliamları durduruncaya dek süresiz direnişe çağırıyoruz.”