Türk devletinin Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Kürt halkı üzerindeki siyasi soykırım saldırıları sürüyor. HDP de eylem ve etkinliklerle direnişini sürdürüyor. Bugün Edirne ve Hakkari'den başlayan, 20 Haziran'da Ankara'da sona erecek olan Demokrasi Yürüyüşü'nün çalışmaları da devam ediyor. Özellikle Amed'de hummalı bir çalışma yürüten HDP'liler, iki gün sonra kente ulaşacak olan yürüyüşün Hakkari kolunu karşılamak için tüm enerjilerini seferber etmiş durumda.
HDP Amed il eşbaşkanları Zeyyat Ceylan ve Hülya Alökmen, hazırlıklarına dair ANF'ye konuştu.

'ARTIK KENDİ GÜNDEMİMİZİ YARATTIK'

Eşbaşkan Ceylan, yürüyüşlerinin aslında 1 Haziran tarihinde açıkladıkları tutum belgesinden sonra başladığını belirterek, tutum belgelerinin geçmiş, şimdi ve yarına dönük bakış açılarını içerdiğini kaydetti. Kürtlere ve HDP'ye yönelik saldırıların yeni olmadığını ifade eden Ceylan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "HDP'nin geldiği gelenekten şimdiye kadar şiddet ve baskı politikalarının önüne nasıl geçileceğinin yol ve yöntemleri arandı. 1 Haziran'da açıkladığımız tutum belgemizde de siyasi soykırım operasyonlarından tutalım da kayyum saldırılarına kadar, askeri operasyonlardan tutalım da vekillerimizin iradelerini gasp edilmesine kadar tüm bu baskıcı ve şiddet rejimini nasıl durdurabilirizin ilanını yaptık. Bir diğer önemli nokta ise şimdiye kadar kimi süreçlerde baskılardan egemenlerin gündemlerinin peşinden sürüklendik. Ama 1 Haziran'dan beri artık kendi gündemimizi yaratmış ve onun için çalışma yürütüyoruz."

'BU İKTİDARI DÜŞÜRMEDİKÇE...'

Yürüyüşlerinin haklı ve doğru bir eylem olduğunu söyleyen Ceylan, "Hatta belki geç kalmış bir hamleydi bu. Yürüyüşümüzün etkili olduğunu şimdiden söyleyebiliriz. Her ne kadar başlamadan amacına ulaşmış olsa da biz Ankara'ya varana kadar yürüyüşümüzü sonlandırmayacağız. Çünkü, Kürtler barış içerisinde yaşayana ve HDP de Türkiye'yi demokratikleştirene kadar mücadelelerine devam edecek. O yüzden de 1 Haziran aslında uzun soluklu yürüyüşümüzün başlangıç noktasıydı, diyebiliriz. 15 Haziran yürüyüşümüz ile ivme kazanan ve bundan sonra daha fazla eylem-etkinlik aralığımızın sıklaşacağı bir süreç bizi bekliyor. AKP-MHP faşizmini sınırlandırana kadar mücadelemizi geliştireceğiz ve ilerleteceğiz. Çünkü başka alternatifimiz yoktur. Bu faşist bloku iktidardan düşürmedikçe Türkiye mevcut handikap ortamından çıkamayacaktır" diye konuştu.

YÜRÜYÜŞÜN HAZIRLIKLARI

Eşbaşkan Alökmen, yürüyüşün teknik hazırlıkları ve sürdürülen görüşmelere ilişkin bilgi vererek, şunları paylaştı:
"1 Haziran'da eş genel başkanlarımız tarafından açıklanan tutum belgemizden sonra, ayın 10'nundan itibaren yürüyüşümüzün çalışmalarına başladık. Bölgedeki vekillerimiz İzmir, İstanbul gibi Türkiye kentlerinde çalışma yürütürken, farklı illerden gelen diğer vekillerimiz ise bölgede çalışma yürütmeye başladılar. Çalışmalar kapsamında esnaf, kurum ve aile ziyaretlerini bir şekilde tamamladık. Yürüyüşün içeriği, amacı, politik beklentilerimiz ve Türkiye siyasetine katkısı ile ilgili bilgilendirmeler de yapıyoruz. Gittiğimiz her yerde sıcak karşılanıyoruz. Zaten pandemiden kaynaklı görüşmelerimizde veya genel olarak saha çalışmalarımızda hassas davranmaya çalışıyoruz. Çünkü kimsenin bizden kaynaklı zarar görmesini istemeyiz."

AMED'DEN ADANA'YA GEÇİLECEK

Yürüyüşlerinin bugün Hakkari ve Edirne'den başladığını hatırlatan Alökmen, şunları da ifade etti:
"Hakkari kolumuz, tahminen ayın 17'inde Amed'de olacaklar. Genel merkezimiz tarafından il ve ilçe örgütlerimize gönderilen genelge çerçevesinde bölge illerindeki encümen ve parti çalışanlarımız da 17'sinden önce Amed'de olacaklar. O günün akşam saatlerinde Batıkent ve Koşuyolu Parkı alanında bir karşılama yapmayı düşünüyoruz. Gelen heyet orada açıklamasını yaptıktan sonra geceyi Amed'de geçirecekler. Öbür gün ise heyet ile birlikte kurum ve esnaf ziyaretlerimiz olacak. 19'unda ise yürüyüşe Amed'den katılacaklar ile birlikte sabah saatlerinden Adana'ya doğru yola çıkılacaktır. Aynı gün içerisinde Adana'da uzun sürmeyecek bir etkinlikten sonra Ankara'ya geçilecek.  Ankara'ya varıldığında orada final konuşması yapılacaktır ve yürüyüşümüzü amacına uygun bir biçimde sonlandırmış olacağız."