Komalên Ciwan Koordinasyonu, Kürt halkının köleliğe karşı insanlık ve onuru için direndiğine dikkat çekerek, destek çağrısı yaptı. Koordinasyon, "Tüm halkımız acil Cizre’ye akmalıdır. Herkes bu zulmü kırmak için Kürt halkının yanında direnişe dahil olmalıdır" çağrısında bulundu.
Komalên Ciwan Koordinasyonu, AKP'nin Kuzey Kürdistan'daki soykırımcı saldırıları ve halkın direnişine ilişkin açıklama yaptı.
TC'nin Kürt halkının varlığına bile tahammül edemeyerek savaşın en çirkin yöntemlerini devreye koyduğuna dikkat çekilen açıklamada, "TC, bütün savaş kurallarını hiçe sayan ve halkımıza büyük bir nefretle saldırmaktadır. Kürtlerin evlerini Hitler'in ölüm odalarına çeviren AKP hükümeti, yeni bir '38 Katliamı' uygulamaktadır" denildi.
'KÖLELİĞE KARŞI DİRENİŞ'
Ağır saldırıların karşısında onurlu direnişinden geri adım atmayan Botan halkının, tüm yiğitliği ile destan yazdığına da vurgu yapılan açıklamada, şunlar ifade edildi:
"Özellikle özgürlüğe bağlı olan Botan gençliği direnişi ile ezilen tüm dünya halklarına umut olup, örnek olmuştur. Direnişleri zalim ve zülüm makinelerini kahreden bu yiğit gençler sadece Silopi, Cizre, Nusaybin, Sur ve Gever halkını değil onurlu bir yaşam mücadelesi veren herkesi savunmaktadır. Yapılan direnişle özünde özgür Kürtlük savunulmaktadır. Her Kürt, her Türk, her Arap, her Ermeni, her Laz ve Çerkes bu direnişe sahip çıkmalıdır. Bu direniş birlikte yaşamak isteyen halkların direnişidir. Bu direniş köleliğe karşı durup kendisi gibi yaşamak isteyen Kürdün direnişidir. Botan'ın direnişi artık sadece bir bölgenin yada bir şehrin direnişi değildir. Kendisini aşan bu direniş alacağı sonuçlar ile bir bütün Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’yu etkileyecektir. Tekçi ve milliyetçi olan ulus devlet sistemine karşı demokratik ulusun en önemli direnişi 21. yüzyılda bu bölgede gelişmekte ve bu direnişin halklara yeni bir bahar yaşatacağı kaçınılmaz bir gerçekliktir."
'KÜRT HALKI CİZRE'YE AKMALI'
Açıklamada, özgürlük ve öz yönetim hamlesinin ne sonuçlar yaratacağını bilen faşist sistemin, özellikle Cizre ve Silopi’ye pervasızca saldırdığına işaret edilirken, şöyle devam edildi:
"Halkın tamamı hedef alınmıştır. 29’uncu gününde olan Cizre direnişi, sömürgeci faşist çeteleri durdurmuş ve tek bir adım ilerlemesine izin vermemiştir. Tank ve tekniğe rağmen geri adım atmayan halkımız, 29’uncu gününde büyük bir toplu katliamla karşı karşıya gelmiştir. Daha önce tek tek halkı öldürüp kaçırtmak isteyen çeteler sonuç alamayınca toplu katliamları hedeflemektedir. Cizre haklını kesinlikle yalnız bırakmayıp ve toplu katliam politikasını boşa çıkarmak gerekir. Cizre 21. yüz yılın Dersim'i olmayacaktır. Çünkü Kürtler eski konumda değil ve kendi kazanımlarına sahip çıkacak güçtedir. Bunu faşist çeteler Kobanê direnişinde çok net görmüştür. Kuzey Kürdistan halkı nasıl Kobanê için serhildana kalkıp sömürgeciliği felç etmişse, Cizre için de aynı refleksi göstermelidir. Siirt, Nusaybin, Hezex, Şırnex, ve tüm çevre köyler Cizre etrafında kenetlenmeli ve tüm ablukaları kırmalıdır. Adım adım, köy köy ilerleyip ablukayı kırmalıyız. Cizre Kürdün onurudur, bu onura tüm Kürt halkı sahip çıkmalı ve direniş mahallelerine akmalıdır.
Susmak, katliamlara ortak olmaktır, eyleme geçmemek katliamları kabullenmek anlamına gelir. Direnişçi Kürt halkı bu katliama ne ortak olur ne de bu katliamları kabullenir. Yarın geç olacağı hissiyatı ile tüm halkımız acil Cizre’ye akmaya başlamalıdır."
'KÜRTLERİN YANINDA OLMAK; ŞEREF, NAMUS, VE İNSANLIK GÖREVİ'
Komalên Ciwan Koordinasyonu, açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı:
"Van'da katledilen yurtsever gençlerin hesabını sormak ve bu katliamlara direnişle karşılık vermek artık her şerefli ve namuslu Kürt ve insan için zorunlu bir görevdir. Bu katliamla Zilan Vadisi'ndeki katliam ve Özalp'ta katledilen 33 Kürdün katliamının devamını yaşatmak istemektedirler. O günden bugüne devletin katliam politikasındaki tek değişimi rütbeli çetelerin farklılığıdır. Politika aynı, kişiler farklı ama katliama uğrayan halk hep aynı halk. Serhat’taki tüm halkımız gençlerine sahip çıkarak hem eski katliamların hesabını sormalı hem de geleceğine sahip çıkmalıdır. Orada kafasına sıkılan 12 genç değil, bir halktır. Bu zulme karşı direniş, ahlaki ve insani bir sorumluluktur. Sadece Kürt halkının değil, kendine 'insanım' diyen herkes bu zulmü kırmak için Kürt halkının yanında direnişe dahil olmalıdır."