Bozkurt: Bakırcılığın birçok bölümü var

Bakır ustası Yaşar Bozkurt 9 yaşından bu yana çekiç sesleri eşliğinde çalışıyor. 38 yıldır mesleğini severek yapan Bozkurt, "Çekiç sesleri bu mesleği sevenlerin uykusunu getiriyor, sevmeyenlerin ise başını ağrıtıyor" dedi.

Amed'in Sur ilçesinde Ermenilerden kalan mesleklerden biri olan bakırcılık mesleği yok olma ile yüz yüze kalmış durumda. Bakırcılar çarşısında eskiden çekiç sesleri dinmezken, şimdi sessiz. Bakır ustası Yaşar Bozkurt (47) 9 yaşından bu yana aralıksız bu mesleği yapıyor. 38 yıldır kararlı bir şekilde bakırcılık yapan Bozkurt, bakırcılığın Ermenilerin sanatı olduğunu belirterek, "Tarihte Kürtler de bu sanatı icra ediyorlardı. Ermeniler bu mesleği yaparken asla makine kullanmazlardı. Her şeyi el emeği ile yapıyorlardı.

Eskiden bu çarşıda yüzlerce Kürt ve Ermeni usta bakırcılık yapıyordu. Çekiç sesleri eksik olmuyordu. Çekiç seslerini sevmeye başladıktan sonra bakırcılık mesleğini yapmaya karar verdim ve yaklaşık 38 yıldır aralıksız bu kıymetli sanatı yaşatıyorum. Yaratıcı olmayı ve bu mesleği yapmayı seviyorum. Çekiç sesler bana şarkı gibi geliyor. Çekiç sesleri bu sanatı sevenlerin uykusunu getiriyor, sevmeyenlerin ise başını ağrıtıyor. Hayatımın sonuna kadar bu sanatı yaşatmaya çalışacağım" diye konuştu.

‘BU SANAT BENİ MUTLU EDİYOR’

Bu mesleği yapmak istediğini babasına söyledikten sonra 9 yaşında babasının bakır ustası arkadaşının yanına gittiğini belirten Bozkurt, devamla şunları belirtti: "8-9 yaşlarında çekiç sesini çok sevdim. Babamın arkadaşı bakır ustasıydı. Sürekli, babamdan beni arkadaşının yanına götürmesini istiyordum. Bir gün bakırcılar çarşısına gittik ve babam beni ustanın yanına bıraktı. O günden beri bu mesleği yapıyorum. Her çekiç sesi bir esere can katıyor. 15 yaşında okulu bıraktım ve bütün enerjimi bu mesleğe verdim. Asla pişman değilim. Dünyaya bir kez daha gelirsem yine bu mesleği seçerim."

Bakırcılığın birçok bölümü olduğunu söyleyen Bozkurt konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Ben bakırcıyım ama bakırcılığın da farklı bölümleri var. Benim bölümüm bakırı süsleme ve işleme. İşe başladığımda bu meslek çok değerliydi ve önemliydi. Fakat gün geçtikçe bu meslek ve sanat yok oluyor. Bu mesleği yapmaya başladığım zaman bölgede birçok aile çocuklarını bakır ustalarının yanına getirerek, bu sanatı öğrenmelerini istiyordu. Ama maalesef bu meslek bugün bütün değerini yitirmiş durumda. Bakır olmayan mutfak eşyaları hastalığa da neden oluyor. Gençlere çağrımdır, bu mesleği yapın ve atalarınızın sanatına sahip çıkın."