Başaran'dan HDP'li seçmene çağrı: Dava açın

Partilerinin gasp edilen belediyelerine ilişkin konuşan HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, seçme-seçilme hakkının korunması gerektiğine vurgu yaparak, "Tüm halkımızı kendi iradelerine ve seçme haklarına sahip çıkmak için dava açmaya çağırıyoruz" dedi.

AKP-MHP rejiminin HDP'li 3 belediyeyi işgal etmesine karşı tepkiler gün geçtikçe büyüyor. HDP'li milletvekiller ve halk, kayyum politikalarına karşı her gün sokaklarda. Gasp edilen belediyelerin hukuki açıdan hiçbir açıklamasının olmadığını söyleyen siyasiler, iktidarın bu kararını bir an önce iptal etmesi gerektiğini belirtiyor. 
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, söz konusu kararın hukuki boyutunu ve buna karşı hukuksal mücadelelerini ANF'ye anlattı. 

'TAMAMEN YASA DIŞI'

Belediyelerine kayyumlar atayarak gasp edilmesinin hukuken hiçbir tarafının olmadığını belirten Başaran, bütün kanuni düzenlemelerde de belediye başkanının görevi ile ilgili bir suç işlemesi durumunda ancak görevinden uzaklaştırılmasının mümkün olacağının yazdığını kaydetti.  Başaran, görevinden uzaklaştırılan belediye başkanının yerine ise kayyum değil, belediye meclisi içerisinden seçilen birinin görevi üstlenmesi gerektiğini ifade ederek, halihazırda yaşananların yasalara tamamen aykırı bir durum olduğunu vurguladı. 

'FAŞİZMİ KURUMSALLAŞTIRMAL İSTİYORLAR'

Hiçbir belediye başkanı arkadaşlarının hakkında somut bir suçlama olmadığına işaret eden Başaran, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Zaten biz de biliyoruz ki ortada ne bir suç ne de bu arkadaşlarımızı görevlerinden alacak bir durum var. Bu tamamen iktidarın kendi politik amaçları gözetilerek uygulanan bir yönelimdir. Zaten kayyumlar geldikleri gibi yaptıkları icraatlardan da ne için atandıklarını belli ettiler. Belediylerin sosyal medya hesaplarından Kürtçe ibareleri kaldırdılar. Ayrıca uzun bir süredir AKP-MHP ittifakı faşizmi kurumsallaştırma çalışması yürütüyor. HDP'nin olduğu bir yerde faşizmin yerel ayaklarının oluşmasının imkânı yoktur. Faşizmin ayaklarını oluşturabilmek için Kürtlere ve Türkiye'deki muhaliflere karşı yürütmüş oldukları savaştan galip çıkabilmek için kayyumlar atadılar."

'HUKUKİ MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEKTİR'

Parti olarak, yaşanan tüm bu hukuksuzlara karşı suç duyurusunda bulunma ve dava açma çalışması yürüttüklerini aktaran Başaran, "Genel merkezimizdeki avukat arkadaşlarımız ve bu konuda uzman olan kişilerden görüş alarak bir idari dava açacağız. Bu durumun anayasaya aykırı olduğunu, yine anayasadaki uluslararası en temel haklardan olan seçme-seçilme hakkının ihlal edildiğini vurgulayacağız. Çünkü Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvuru yapıyorsunuz, orada sizin seçilmeniz ile ilgili herhangi bir engel yok ama seçilmeniz durumunda ya KHK'lisiniz diye mazbatanız verilmiyor ya da bir süre sonra hakkınızda altı boş olan soruşturmalar açılarak "terörle iltisaklı' denilip kayyumlar atanıyor. Aslında Türkiye'de 'seçilme hakkı' dediğimiz hak, fiilen ortadan kaldırılmış vaziyette. Bununla beraber seçme hakkımız da ortadan kaldırıldı" diye konuştu.

SEÇMENLERE DAVA AÇMA ÇAĞRISI

Amed'de binlerce insanın kendi politik tavrına göre bir duruş sahibi olup, iradesini beyan ederek bir belediye başkanı seçtiğini söyleyen Başaran, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "AKP, şu anda ya bizi tercih edersiniz ya biz bir memuru sizin iradenizin yerine koyarız, demiştir. Biz seçilme hakkımız açısından başvurularımızı yapacağız. Ama biz buradan tüm halkımıza çağrı yapıyoruz; Amed, Van ve Mardin büyükşehirlerimizde oy kullanmış tüm halkımızı da kendi iradelerine ve seçme haklarına sahip çıkmak için dava açmaya çağırıyoruz. Sonuçta seçme hakları ellerinden alındı. Seçme hakları ellerinden alınan tüm yurttaş birebir mutahaplar ve dava açma hakları vardır. Bizler bir taraftan hukuki mücadelemizi yürütürken diğer taraftan da toplumsal mücadeleyi yükseltmek ve demokratik tepkimizi ortaya koymanın yol ve yöntemlerini aramaya devam edeceğiz."