Barzani ne yapmak istiyor?-Seyit Evran
Şengal ‘peşmergelerin yukarıdan aldıkları emirle DAİŞ’e bırakarak çekilmelerinden’ sonra DAİŞ’in eline geçen Şengal kent merkezi 15 aylık vahşet, yıkım, katliam ve trajediden sonra 13 Kasım’da özgürleştirildi.
Şengal ‘peşmergelerin yukarıdan aldıkları emirle DAİŞ’e bırakarak çekilmelerinden’ sonra DAİŞ’in eline geçen Şengal kent merkezi 15 aylık vahşet, yıkım, katliam ve trajediden sonra 13 Kasım’da özgürleştirildi.
Şengal halkını katliamdan kurtaran, sığındıkları Şengal dağında 15 ay boyunca koruyan HPG, YJA Star güçleri ile Şengal Direniş Birlikleri geride kalan 15 ay boyunca Şengal’in özgürlüğü için direniş gösterdiği herkes tarafından bilinen hatta birçok güç tarafından takdir edilen bir gerçek.
Ancak buna rağmen Güney Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanlığı adına Mesud Barzani yaptığı konuşmada, Şengal’in çetelerden özgürleştirildiği gün 15 aylık direnişi inkar etti. Verilen bedeli görmezden geldi. “Peşmergelerden başka hiçbir güç savaşmamış” dedi. “Şengal’de bölgesel yönetim bayrağından başka da hiçbir bayrak asılmayacak” dedi. Arkasından “ben yaşadığım sürece PKK ile bir savaş olmayacak” demeyi eklemeyi de unutmadı. Aslında o gün sarf edilen bu sözler Şengallileri katliamlardan koruyan ve özgürlüğü için büyük bedeller ödeyen bir gücün inkar edilmesi, yok sayılması ve bayrağının asılmasına izin verilmeyecek denmesi niyeti gözler önüne seriyor. Ancak buna rağmen HPG Şengal Komutanı Agit Civyan da, Êzîdî Koordinasyonu üyesi Şengali de yaptıkları ayrı ayrı konuşma ve açıklamalarda amaçlarının Şengal’i Kürdistan’dan koparmak olmadığı, tek hedeflerinin Şengal’in tamamının özgürlüğü olduğunu söylediler.
Ayrıca DAİŞ çetelerinin olduğu her yerde onunla savaşacaklarını ve savaşmaya devam edeceklerini, Şengal’in tamamını çetelerden temizleme hedeflerini olduğunu belirttiler. Ve bunun içinde direnişlerini sürdüreceklerini ifade ettiler.
Bu açıklamalar ve gelişmelerden sonra dün peşmergeler ile HPG ve YBŞ güçleri arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Ancak gerginlik daha fazla tırmandırılmadan bitirildi. Ama buna rağmen önümüzdeki günlerde neyin yaşanacağını kestirmek biraz zor.
Bu açıklamalardan sonra dün Şengal kent merkezinde bir YNK peşmerge komutanıyla görüştüm. Tuğgeneral rütbesinde olduğunu söyleyen peşmerge komutanının adı Serbaz Muhammed Emin’di. Muhammed Emin’e M. Barzani’nin açıklamalarını atfen “Bu açıklamaya ne diyorsunuz” diye sordum. Muhammed Emin, “Ben bir askerim. Bir siyasi parti temsilcisi gibi konuşamam. Peşmerge Bakanlığına bağlıyım. Söyleyeceklerim de Peşmerge Bakanlığı adına olacak” dedikten sonra şunları ekledi: “Doğrusunu söyleyecek olursam PKK’liler, 15 aydan beri bu dağ başlarında Şengal’in özgürlüğü için savaşıyor. Şengal’in özgürleştirilmesinde birlikte savaştık. Birlikte özgürleştirdik.”
YNK’li peşmerge komutanının söyledikleri bir gerçeği ifade ediyordu. Aynı zamanda Bölgesel Yönetim Başkanı’ndan farklı düşündüklerini de gösteriyordu.
Evet, 13 Kasım’da Şengal kent merkezi çetelerden temizlenerek özgürleştirildi. Ancak Şengal hala tümüyle özgür değil. Zira Siba Şêx Hıdır, Tıl Azêr, büyük katliamın yapıldığı Koço, Skeniyê, Mediban, Ciddalê, Run Busi, Meydana, Gir Zer başta olmak üzere daha onlarca yer DAİŞ çetelerinin elinde. DAİŞ’in bu köylerden Şengal’e her gün saldırı gerçekleştirme gücü ve ihtimali var. İlk önce bu köylerin çetelerden temizlenmesi en başta gelmesi gereken görev.
M. Barzani’nin açıklamalarından sonra nereye gideceği belli olmayan bir süreç başlamış olsa da, HPG ve YBŞ güçleri çok fazla buna takılmadan Şengal’in tamamının özgürleştirilmesi için başlattıkları hamlelerine devam ettiler. Hem de Şengal özgürleştirildikten bir gün sonra Geliyê Şilo’da 8 Kasım’da başlattıkları hamlelerini kaldığı yerden sürdürdüler. Sürdürülen bu hamle ile dün Geliyê Şilo’daki Meydana köyü çetelerin elinden alınarak özgürleştirildi. Meydana köyü ile birlikte Çetelerin Rakka-Musul güzergahı olarak kullanılan ana yol üzerinde de denetim kuruldu. Bunun yanı sıra Şengal’in işgal edilmesinden sonra Rakka, Dear Zor, Hesekê ile Musul, Şengal arasında ticaret kapısı olarak kullandıkları Geliyê Şilo’daki kapıda da HPG-YBŞ güçleri tarafından ele geçirildi. Böylelikle Rojava ile Güney Kürdistan ve Şengal arasındaki en önemli ve stratejik noktalardan biri daha çetelerin elinde alınmış oldu. M. Barzani yaptığı açıklama ile tehlikeli bir süreci başlatacağına yürütülen Şengal’in tamamının özgürleştirilmesi hamlesine kendi cephesinden başlatması daha anlamlı olurdu.
Ancak Barzani bunu değil bunun yerine yeniden bir birakuji sürecinin başlatıcısı açıklamalarda çekinmeden bulundu. Bununla bir kez daha hala Rojava’yı ele geçirme yönündeki emellerinden vazgeçmediği ortaya çıkıyor. Bu yönlü başta Türkiye olmak üzere uluslararası güçler ile diğer bazı güçlerin de içine alındığı planlamalara yaptığı görülüyor. Ayrıca bu planlamaların uygulanması için de her türlü yöntemi uygulamadan geri durmadığı da açığa çıkıyor.
Bu planların ne kadar başarılı olacağı bilinmez. Ancak tarih her zaman için direnenlerin kazandığını yazmıştır. Haksıza karşı haklıyı savunanın verdiği mücadelenin kazandığını göstermiştir.