Rojava devrimini savunurken 21 Eylül'de yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) Komutanı Aziz Güler'in (Rasih Kurtuluş) cenazesinin Türkiye'ye getirilmesine hala izin verilmedi.
Güler'in cenazesi Serêkaniyê'deki hastanenin morgunda bekletiliyor.
Ailenin ve avukatlarının Suruç Kaymakamlığı'na yaptığı iki başvuru da, bugüne kadar kimsenin görmediği "Bakanlar Kurulu kararı"yla reddedildi. Son başvuruda Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi'nin "Bana kalsa hemen şimdi izin veririm. Ancak benle alakalı değil, Ankara izin vermiyor" sözleri dikkat çekti.
Güler'in babası Mehmet Güler ve ağabeyi Ersin Umut Güler, 16 YPG'linin ailesi ile birlikte bayram nedeniyle verilen izin sayesinde Kobanê'ye geçti.
Ersin Umut Güler, 28 Eylül Pazartesi günü döndü, ancak Baba Mehmet Güler Rojava'da kalma kararı aldı.
AZİZ İÇİN BURADA BEKLİYORUM
Baba Güler, bu kararın nedenlerini ANF'ye anlattı. Konuşmakta zorlanan Baba Güler, "Aziz için burada bekliyorum. Oğlumu alıncaya kadar burada kalacağım. Kaç ay olursa olsun, ne kadar sürerse sürsün buradayım" dedi.
Suruç Kaymakamlığı'na yapılan başvurunun reddedildiğini hatırlatan Baba Güler, şöyle konuştu: "AKP'nin faşist uygulaması ile karşı karşıyayız. Cenazelerimizden bile korkuyorlar. Bir baba, evladını doğduğu yere memleketine getirmek, doğduğu yerde defnetmek istiyor. Ama bundan bile korkuyorlar. Sonuna kadar, oğlumu getirene kadar burada kalacağım. Aziz'i, bütün yoldaşların, bütün çocukların hepsinin cenazelerinin Türkiye'ye alınmasını istiyoruz. Savaşta bile yapılmayacak uygulama ile karşı karşıyayız. Bu yasak ne insan haklarına, ne hukuka ne de vicdana uyar. Devletin, hükümetin, çocuklarımızın, yoldaşlarımızın cenazelerini Türkiye'ye getirmemize izin vermelerini istiyoruz. İsteğimiz sadece bu."
İZİN VERMEZLERSE BEN DE SAVAŞIRIM
Oğlunun dışında 25 cenazenin daha geçişine Türkiye tarafından izin verilmediğine dikkat çeken Baba Güler, "Devlet izin vermezse ne yapacaksınız?" sorusu üzerine, "Ben de burada kalır, savaşa katılırım" dedi.
56 yaşındaki Baba Mehmet Güler, yaşını hatırlattı, "Bunu cidden söylüyorum, kalır, savaşırım. Eğer cenazemizin geçişine izin vermezlerse burada kalırım, ben de savaşırım. Yaşım 56. Burada 70 yaşında dayılar var savaşıyorlar ya da nöbet tutuyorlar. Ben de yaparım. Türk ve Kürt halkları için yaparım" diye konuştu.