DAİŞ’in 25 Haziran’da Kobanê’de yaptığı katliamı değerlendiren Koma Jinên Kürdistan (KJK) Koordinasyon Üyesi Leyla Agiri, Kürt halkının başarısını hazmedemeyen güçlerin böylesi bir katliamı gerçekleştirdiğini söyledi.
DİCLE ARYA / AZA ROJİN
BEHDİNAN / ANF
Pazar, 28 Haziran 2015, 07:01
DAİŞ’in 25 Haziran’da Kobanê’de yaptığı katliamı değerlendiren Koma Jinên Kürdistan (KJK) Koordinasyon Üyesi Leyla Agiri, Kürt halkının başarısını hazmedemeyen güçlerin böylesi bir katliamı gerçekleştirdiğini söyledi. Agiri, “Kobanê katliamı ile ilgili Türkiye’nin bir açıklık getirmesi lazım. DAİŞ’e destek verdiğini herkes biliyor. Bu konuya bir açıklık getirilmediği sürece, halkımız bütün sokakları hesap sorma gücüyle doldurmalıdır” dedi.
Kobanê’de hunharca, barbarca gerçekleşen katliamı lanetlen Agiri, katliamda yaralananlara acil şifalar, yaşamını yitirenlerin yakınlarına ve Kürt halkına da baş sağlığı diledi. Kürt halkının, Kürt Özgürlük Hareketi’nin gelişim seyri, başarısı gölgelemek istendiği için böylesi katliamların yaşandığına vurgu yapan Agiri, “Çocuk, kadın, toplum düşmanı DAİŞ, bir kez daha gerçekleştirdiği katliamla Kürt halkının ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin gelişim seyrini ve başarısını gölgelemek istemiştir. Bu süreçte başarılı eylemlilikleri durdurmak istediler. Kürtlerin Ortadoğu’da demokratik siyaset boyutuyla özne olma gerçeklikleriyle ortaya koydukları başarıyı, gidişatı bir biçimiyle etkisizleştirme, tekrardan iktidarcı, cinsiyetçi, militarist yapılara dayalı terörü, erkek, terörünü, toplum terörünü canlandırmak istediler. Halkımız kendini özgürce var etme boyutuyla kendi özgür kimliğini sahiplenmede, bunu yaşamsallaştırmada geçmişte de bugün de büyük bir direniş örgütlülüğü ortaya koymuştur” dedi.
‘SAVAŞ KONSEPTLERİ DİRENİŞ GÜCÜNÜ ZAYIFLATAMAZ’
Kürt halkının direniş örgütlülüğünü ortaya koyarak, en somut örneğin de Kobanê direnişi olduğunu söyleyen Agiri, Kobanê’de yaşanan büyük bir irade, örgütlülük karşısında büyük bir yenilgi yaşayan iktidarcı, devletçi güçler ve DAİŞ’i yaratanların gerçekleştirdiği bir katliam olduğunu belirtti. Agiri, devamla şunları dile getirdi: “DAİŞ’i ortaya çıkaran, yaratan aslında Kürtleri, Ortadoğu halklarını ortadan kaldırmayı, yok etmeyi, soykırımdan geçirmek isteyen güçlerdir. Bunların baş merkezi de Washington’dur, başkentleri Tel Aviv, Londra, Hewler, Ankara, Katar, Sureyi ve Şam’dır. Böylesi uluslararası, bölgesel ağlar ve güçlerle oluşturulan bir çete grubu var. Onların yaptığı yeni dönemin savaş biçimidir, savaş konseptidir. Bu bir bütünen Kürtlere yönelik geliştirilen, Kürtler şahsında Ortadoğu’nun yeni kimlik, yeni yaşam, yeni sistem oluşturma arayış ve çabasını gösteren halklara dönük saldırı konseptidir. Bu konsept, bu saldırı halkımız açısından da hiçbir biçimde direniş gücünü zayıflatamaz, geriletemez. Tam tersine halkımızın direniş gücünü ve iradesini büyütmüştür.”
Kobanê’ye yönelik saldırının AKP’nin bilgisi dahilinde olduğunu ve 7 Haziran seçimlerinde elde edilen başarının hazmedilememesi sonucu böylesi bir katliamın gerçekleştirildiğini ifade eden Agiri, “Kürt halkı, bir kez daha AKP şahsında bütün iktidarcı, devletçi yapılanmalara, halk, toplum ve kadın düşmanı bütün yapılanmalara, zihniyetlere gerekli cevabı vermiştir. Türkiye halkları gerekli cevabı vermiştir. Tel Ebyad’ın özgürleştirilmesi, Kobanê ve Cizre kantonlarının birleşmesi hem askeri hem de siyasi açıdan büyük bir başarıdır. Bu başarıyı hazmedemeyen, bu başarıdan korkan güçler var. Halkların ortak birlikteliğinden, demokratik özgür birlikteliğinden korkan güçler var” şeklinde konuştu.
‘KATLİAM ERDOĞAN VE AKP’DEN KOPUK DEĞİLDİR’
Halkların ortak başarısını hazmedemeyen güçlerin, bölgenin geri statükocu, uluslararası sermaye güçlerinden kopuk ele almadıklarını söyleyen Agiri şöyle devam etti: “Diğer güçlerden kopuk ele alınmadığı gibi, Kürt düşmanlığıyla, kadın düşmanlığıyla ortay çıkan, gerçekten de seçim sürecinde saldırıları tırmandıran AKP’den ve Erdoğan’da kopuk ele alınamaz bu katliam. Türkiye istediği kadar ‘benim bu eylemden haberim yok’ desin. Girê Spî’den, giden çeteler Türkiye sınırına, Türkiye devletine sığındılar. Türkiye’de barınıyorlar. Kim bunlara yer verdi, kim bunlara barınak sağladı, kim bunları karşıladı? Askerlerle kol kola girdiler. Sınırlar PYD’ye kapalıyken, DAİŞ’e açık oldu. PYD’nin en tehlikeli güç olduğunu söylediler.”
‘DAİŞ’İ BESLEYEN AKP ZİHNİYETİDİR’
Agiri, Türkiye devletine ve AKP’ye PYD’nin neden tehlikeli olduğunu sordu ve PYD’nin kendi halkı başta olmak üzere, bütün halkların özgürlüğünü demokratik, eşit yaşamasını bu temelde sistem kurmasını geliştiren ve buna öncülük yapan bir örgüt olduğunu söyledi. Kobanê katliamında parmağı olan Türkiye’nin bu saldırıya açıklık getirene kadar halkın sokakları hesap sorma gücüyle doldurulması gerektiğine vurgu yapan Agiri, “Özgürlükten, toplumdan, demokrasiden yanadır PYD. Niye tehlikeli olsun? DAİŞ gibi insanlığı karşıtı, tarihi yok eden, kültürleri ortadan kaldıran, çocukları, kadınları katleden, onlara tecavüz eden bir çete tehlikeli olmuyor da PYD mi tehlikeli oluyor? Daha düne kadar bizi terör ilan eden AKP ve yandaşları şimdiye kadar DAİŞ’e karşı tek bir kötü söz kullanmadılar. Aksine bu saldırıları desteklediler. DAİŞ militanları diyorlar. Neyin militanları bunlar? Bu kadar katliam yapan, halkın değerlerine bu kadar saldıran, yok eden şahıslar militan olabilir mi? Ama bu tarihi canlandırma çabası gösteren, bu toprakların özüne uygun bir yaşam ve modernite gerçekleştirmek isteyen güçleri de düşman ilan edeceksin. Böyle bir paradoks olmaz, böyle bir çelişki olmaz. O yüzden DAİŞ’i en fazla besleyen AKP zihniyetidir, Erdoğan’dır. Erdoğan’a bağlı bakanlıklardır, özel savaş kurumlarıdır. Bu katliamdan da bizzat onlar sorumludur. Türkiye bunu açıklamak zorundadır. Türkiye, bu konuya bir açıklık getirmediği sürece, halkımız bütün sokakları hesap sorma gücüyle doldurmalıdır” dedi.
Türkiye’nin yen bir sürece evrildiğini ve Türkiye’nin böylesi bir eşik aşamasında olduğunu belirten Agiri, HDP’nin de bu eşiğin sağlıklı aşılmasında önemli bir proje ve güç olduğunu söyledi. Türkiye’nin bunu güçlü değerlendirmesi, bunu değerlendirecek olanın da Türkiyeli halkların olduğunu ifade eden Agiri şunlara dikkat çekti: “AKP zihniyeti bunun önünde büyük bir engeldir. Şimdi AKP-MHP koalisyonu tartışılıyor. Bu koalisyon bir savaş koalisyonudur. Bu Kürt karşıtlığı üzerinden gelişen bir koalisyondur. Bir savaş konseptidir. Kobanê’de gerçekleşen katliam da bu konseptin bir ürünüdür.”
‘KATLİAMLARI YAPANLAR CEZALANDIRILMALI’
Kürt halkı olarak tarih kadar köklü acılara sahip olduklarını, bedel vermiş bir halk olarak, direnişin ve bedelin ne demek olduğunu en iyi bilenin Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı olduğunu söyleyen Agiri, bu tür saldırıların kendilerini korkutmadığını, sindirmez, etkisizleştirmez ve kendilerini geriye çekmeyeceğine vurgu yaptı. Agiri, halkı direniş bayrağını yükseltmeye çağırarak son olarak şunları söyledi: “Başta kadınlar olmak üzere, bütün halkımızı, demokratik kesimleri, inanç kesimlerini Kobanê etrafında direniş bayrağını yükseltemeye çağırıyoruz. Kobanê katliamı kesinlikle aydınlatılmalı, bu saldırıda rol oynayan fiili kurumlar ve bireyler mutlaka cezalandırılmalı. Bu saldırıların önüne geçmek açısından, halkımız topyekün ayaklanmalıdır.”