6-7-8 Ekim Kobanê serhildanı
2014 yılı Bakurê Kürdistan, Kobanê direnişi etrafından giderek büyüyen serhildanlara sahne oldu. Kobanê 'ye yönelik çete saldırılarının yoğunlaşmasıyla Nisan ayından itibaren Bakur'da eylemler başladı
2014 yılı Bakurê Kürdistan, Kobanê direnişi etrafından giderek büyüyen serhildanlara sahne oldu. Kobanê 'ye yönelik çete saldırılarının yoğunlaşmasıyla Nisan ayından itibaren Bakur'da eylemler başladı
2014 yılı Bakurê Kürdistan, Kobanê direnişi etrafından giderek büyüyen serhildanlara sahne oldu. Ekim ayında başlayan ve tarihe '6-7-8 Ekim serhildanı' olarak geçen kitlesel eylemler, dünyanın gündemine oturdu.
Kobanê 'ye yönelik çete saldırılarının yoğunlaşmasıyla Nisan ayından itibaren Bakur'da eylemler başladı. İşgal saldırılarının boyutlarını öngören Kobanê özerk yönetimi 7 Nisan'da seferberlik çağrısında bulundu.
Kobanê'ye dönük saldırıların artmasıyla birlikte 7 Haziran 2014’te KCK Yürütme Konseyi Eş başkanlığı, Kobanê kantonu hükümetinin ilan ettiği seferberliğe, Kürdistan'ın her tarafından karşılık verilmesi gerektiğini belirtti. Çete saldırılarının boyutlanmasıyla birlikte, 7 Temmuz günü Avrupa Kürt Demokratik Kongresi, Avrupa'da yaşayan Kürtleri alanlara çağırdı.
9 Temmuz günü Kobanê'ye destek için Suruç’ta kitlesel bir yürüyüş düzenlendi. Bu yürüyüş ardından Ziyaret köyünde ilk çadır eylemi başlatıldı.
ÖCALAN KOBANÊ İÇİN SEFERBERLİK ÇAĞRISI YAPTI
15 Temmuz'da ise Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan, Kobanê direnişi için seferberlik çağrısı yaptı. Öcalan’ın çağrısı ardından yüzlerce genç sınırları aşarak Kobanê direnişine katıldı. İlk önce Suruç’ta yoğunlaşan eylemler kısa sürede tüm Bakurê Kürdistan'a yayıldı. DBP ise seferberlik çağrısına uyarak örgütlü olduğu tüm il ve ilçelerden Suruç’a akıyordu.
AVRUPA’DA KOBANÊ EYLEMLERİ YAYILDI
Sadece Kürdistan’da değil, dünyanın birçok yerinde Kürdistanlılar ve dostları, seferberlik çağrısına eylemlerle cevap veriyorlardı. Avrupa'daki ilk dayanışma eylemleri 11 Temmuz'da Hannover, Mannheim, Viyana, Marsilya,Touluse, Berlin, Kasel, Köln, Hamburg ve Nürnberg'de gerçekleştirildi. Aynı günlerde Fransa'nın başkenti Paris ve Hollanda'daki Lahey Adalet Divanı önünde 3 günlük çadır eylemi başlatıldı. Köln ise Tev-çand üyeleri eylem düzenledi.
TÜRKİYE KENTLEİNDE EYLEM YAPILDI
Türkiye kentlerinde ise ilk eylemler 13 Temmuz günü İstanbul'da İstanbul’da başladı. Adana ve Mersin'de de gençler öncülüğünde yürüyüşler yapıldı ve direniş çadırları kuruldu.
BOTAN EYLEMLERİN MERKEZİ OLDU
Kobanê direnişine en görkemli yanıt Botan kentlerinden geldi. Botan eylemlerin merkezi oldu. 13 Temmuz'da Hezex'te binlerce kişi Kobanê içi alanlara indi. Ardından Botan halkı tüm kentleri eylem alanına çevirdi.
SINIR KÖYLERİNDE NÖBET EYLEMİ
Bu arada Suruç’un Ziyaret, Aşmê ve Xırbê Beran köylerindeki çadır eylemleri büyüyerek devam ediyordu. Eylemleri sanatçılar, akademisyenler, Aleviler, Gazeteciler, Anneler yani toplumun tüm kesimi sahipleniyordu. Komünal yaşamın esas alındığı çadırlarda gece ise Kobanê sınırına yürüyüşler gerçekleştiriliyordu.
KOBANÊ SINIRINDA DEV MİTİNG
19 Temmuz'da Rojava devriminin 2. yılında eylemler hem kitleselleşti hem yaygınlaştı. 19 Temmuz'da Kobanê sınırında bir dev miting yapıldı. Eylemlerin yayıldığını gören AKP hükümeti saldırılarını arttırdı. 20 Temmuz'da yüzlerce polis ve asker, Ziyaret, Alizeran ve Aşmê köyündeki direniş çadırlarına saldırdı. 2'si ağır onlarca kişi yaralandı. Çadırlar yakıldı, araçlar tahrip edildi. HDP'li kadın vekiller Sebahat Tuncel ile Ayla Akat Ata saldırıyı protesto ederek Ziyaret köyünde çadır noktasında oturma eylemi başlattı. Saldırılarda yaralanan gazeteci Şehriban Aslan uzun süre yoğun bakımda kaldı. 24 Eylül'de direniş çadırları tekrardan kuruldu.
KCK VE HALK İNİSİYATİFİ ÇAĞRI YAPTI
Saldırıların 15 Eylül'den sonra artması ardından 17 Eylül'de Kürdistan halk inisiyatifi herkesi alanlara çağırdı. 18 Eylül'de ise benzer bir çağrı KCK yürütme konseyinden geldi. KCK Yürütme Konseyi Eş başkanlığı yazılı bir açıklama ile Kobanê'nin Kürt halkı ve Ortadoğu halkları için kahramanca direndiğini belirtti. KCK, Kuzey Kürdistan halkını Kobanê direnişine sahip çıkmaya çağırdı. Bu çağrının ertesi yani 19 Eylül'de on binlerce kişi Suruç-Kobanê sınırına akın etti.
Aynı gün birçok merkezde eylemler yapıldı.
AVRUPA’DAKİ EYLEMLER YAYILDI
Avrupa'da ise Eylül ayındaki ilk eylemler Gissen, Hannover, Zurich, Londra ve Kopenhagen'da düzenlendi. Aynı günlerde Avrupa Birliğinin merkezi kurumlarının olduğu Strasburg ve Brüksel'de açlık grevi başlatıldı. 20 Eylül'de Pırsus-Kobanê sınırında bekleyişte olan halk yine askerlerin saldırısının hedefi oldu. Sabah saatlerinde başlayan saldırılarda binlerce gaz bombası kullanıldı. Ayrıca zırhlı askeri araçlardan halka ateş açıldı.
‘HER YER KOBANÊ HER YER DİRENİŞ’
21 Eylül'de ise binlerce Amed'de Kobanê'ye destek için yürüdü. 22 Eylül'de ise Botan'ın kalbi Şirnak’ta büyük bir yürüyüş yapıldı. 24 Eylül'de ise Kobanê direnişine destek amacıyla Bakurê Kürdistan ve Türkiye'den binlerce kişi yola konuldu. Polis ve asker barikatlarını aşan halk Suruç’a gitti. Binler Suruç-Kobanê sınırında 25 kilometrelik sınır hattında nöbet eylemine geçti. Ancak, Türkiye destekli DAIŞ saldırıları Ekim ayı başında Bakur'da öfkeyi tırmandırdı. 2 Ekim’den itibaren on binler 'her yer Kobanê her yer direniş' sloganıyla tüm Bakur'u (Kuzey Kürdistan) direniş alanına çevirdi.
Eylemler İstanbul, İzmir, Adana ve Mersin gibi Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı kentlere de sıçradı. O günlerde Avrupa'daki eylemlerde hız kazandı. DAİŞ çetelerinin Kobanê'de saldırılarını yoğunlaştırmaları üzerine İsviçre'de yaşayan Kürtler acil eyleme geçti. Çok sayıda kişi gece geç saatte olmasına rağmen Bern'deki parlamento önüne akın etti. Yine Düsseldorf ve Paris gibi merkezlerde de eş zamanlı eylemler başlatıldı.
Eylemler ilerleyen günlerde tüm Avrupa kentlerine yayıldı. Kürtler eş zamanlı olarak işgal, yürüyüş ve mitinglerle öfkelerini ortaya koydu. Bakur'da eylemler ise 6 Ekim’de serhıldana dönüştü. Bismil, Şemzinan, Cizir, Sêrt, Gever ve İstanbul'un Okmeydanı ve Sultangazi ilçelerinde YDG-H üyeleri radikal eylemler gerçekleştirdi. Cizira Botan’da Rojava sınırına akan halk tel örgüleri aşarak yapay sınırları anlamsızlaştırdı.
SERHAT SERHILDAN ALANI OLDU
Kobanê için Serhat kentlerinde de serhildan vardı. Ancak AKP hükümeti bu serhildana katliamlarla karşılık verdi. 6 Ekim'de Gimgim'da 25 yaşındaki Hakan Baksur'un katledilmesi ile 3 gün boyunca devam edecek katliamların startı verildi. Serhat ateş topuna döndü. Bazid, İdir, Kop, Malazgirt, Varto, Van, Erdiş, Elbak, Bêgirîi gibi ilçelerde halk günlerce polislerle çatıştı.
AMED’TE POLİS BİRÇOK İLÇEYE GİREMEDİ
Amed'de ise bazı ilçe ve merkezin bazı mahallelerine polis günlerce giremedi. Hemen hemen tüm Kürdistan kentleri serhildana kalkmıştı. Serhildan'a kalkan kentler ablukaya aldı. Erzurum'un Qereyazi ve Tatos ilçeleri de serhıldan merkezi oldu.
GUNEY KÜRDİSTAN VE ROJHILAT’TA KİTLESEL EYLEMLER YAPILDI
6 Ekim’de Guney Kürdistan’da ise halk Kobanê için eylemlere başladı. Kerkük ve Qaledize kentlerinde kitlesel gösteriler düzenledi. "Biji berxedana Kobanê sloganı" Silêmani kentinde de yankılandı. Cıwanro, Sine, Mahabad, Kırmanşah, Urmiye, Loristan, Bokan'ın yanısıra Tahran'daki eylemler ve destek amaçlı başlatılan açlık grevleri günlerce sürecekti.
NUSAYBİN’DE YAPAY SINIRLAR SÖKÜLDÜ
Mardin’in Nusaybin ilçesinde ise, Qamışlo ile yapay sınırdaki tel örgüler halk tarafından söküldü. Yüzlerce kişi sınırı aşarak Rojava’ya geçti. Ancak, buna tahammül edemeyen Türk polisi, Qamişlo tarafındaki 8 yaşındaki Beşîr Remezan Arîf katletti.
AKP ÇETELERİ HALKA SALDIRDI
6 Ekim’de zirveleşen Kobanê direnişi ve yapılan eylemler AKP hükümetinin hesaplarını bozar nitelikteydi. Kobanê'de hesapları bozulan AKP Hükümeti, beslediği DAİŞ çetesinin yenilgisinin acısını Kürt halkından çıkarmaya çalıştı. AKP hükümeti aylardır silahlandırdığı çetelerle, polisi katliam yapması için, Kobanê'ye destek eylemlerine saldırttı. Saldırılar sonucu 43 kişi katledildi, 2 binin üzerinde kişi gözaltına alındı.
BİNGÖL PROVOKASYONU
Bununla da yetinmeyen AKP, Bingöl’de 90'lı yılları bile geride bırakan bir provokasyona imza attı. 9 Ekim günü kent merkezinde aralarında İl Emniyet Müdürü'nün de bulunduğu polislere yapılan saldırıda, 2 polis öldü.
Olay ardından Türk Başbakanı Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, "bunu yapanlara misliyle cevap verilecektir" açıklaması yaptı. Aynı gece Genç İlçesi'nde bir otomobili tarayan özel harekat timleri ve askerler masum 4 insanı katletti. Davutoğlu'nun "cezalandırıldılar" dediği 4 kişinin, Bingöl’de polislere yapılan saldırıyla hiçbir ilgilerinin olmadığı otopsi raporuyla anlaşıldı.