Şengal’e DAİŞ çetelerinin saldırısı ve ardından gerçekleştirdiği katliama üzerine tüm halklardan Şengal direnişine katılım artıyor. Her geçen gün enternasyonal bir direnişe dönüşen Şengal direnişi artık için tüm halkları içinde kapsayan bir direniş haline gelmiştir. Direnişe Almanya’dan katılan Pilengê Kal adlı 50 yaşındaki savaşçı, “Tüm halkların bu katliama göz yummayarak Şengal direnişine katılması gerekliliği “çağrısında bulundu.

3 Ağustos 2014 yılında DAİŞ çetelerinin Şengal’e gerçekleştirdiği katliamla beraber binlerce Êzîdî öldürülmüştü. Bununla beraber Şengal ortak savunma birlikleri oluşturulduktan hemen sonra Şengal direnişine her halktan katılımlar devam ediyor. Son olarak Şengal direnişine katılımlardan bir yenisi daha eklendi. Aslen Alman olan Pilênge Kal, “Şengal’de gerçekleşen katliama daha fazla sessiz kalamazdım. Bir an önce bu direnişte yer almam gerekiyor” dedi.

“Tüm arayışlarım Rojava ve Şengal direniyle bir netliğe kavuştu. Anladım ki Almanya'da artık yaşayamayacağım. Rojava ve Şengal'deki yaşanan savaşta özelde de Êzîdîlerin yaşadığı katliam, arayışlarıma yön vermek için yeni bir başlangıç oldu. Benim yeni yaşam arayışıma yön verdi" diyerek televizyonda gördüğü katliam görüntülerinden çok etkilendiğini ve daha derin yoğunlaşmalara gittiğini belirtti.

Televizyonlarda katliamı gördükten sonra ne yapabileceğini kendi kendisine sorduğunu belirten Kal şöyle konuştu: “Evde oturup sadece izlemek bir çözüm değil diye düşündüm. Bu halk için ne yapabilirim soruları sürekli kafamdaydı. Almanya'daki yaşamım sürekli bir koşuşturma içindeydi. Tıpkı bir koşu bandındaki hamster gibi. Ben de yaşamımı buna benzetiyorum.”

‘DAİŞ’İN KÜRDİSTAN’DA YAPTIĞI DİN FAŞİZMİDİR

Kendisini anti faşist biri olarak gördüğünden dolayı DAİŞ çetelerinin Şengal ve Rojava’da gerçekleştirdiği insanlık dışı katliamları hiç sorgulamaya bile gerek olmadığını söyleyen Kal, "Yaptıklarını çok fazla sorgulamaya gerek yok benim açımdan. DAİŞ’in bugün Kürdistan'da yaptığı da din faşizmidir. Ben buna böyle bir isim veriyorum. İnsanlara yaklaşımları barbarca. Burada insanlık dışı uygulamaları var. Herkes bunları görüyor. Ve ben de diyorum ki DAİŞ ile mücadeleyi çok fazla zamana yaymamak gerek. Tek bir yol izlenmeli ve hızlı bir biçimde onlara karşı savaşı yükseltmek gerekiyor.”

Böyle bir yol izlenirse bir sonraki gerçekleşecek olan katliamların önünün alınabileceği vurgusu da yapan Kal, “Ben kendime bu soruları çok sordum ve cevaplarını bulduktan sonra Almanya'da var olan yaşamımı durdurup Şengal'de DAİŞ’e karşı savaşmaya geldim" diyerek bu savaştan sonrada özgür ve demokratik eşit bir Kürdistan'ın olacağı inancını kaydetti.

‘PKK’NİN UMUDU KATILIMLARI ARTTIRIYOR’

Almanya'dan çıktıktan sonra birçok Kürdistan kentini dolaşarak bu illerden çok etkilendiğini dile getiren Kal "Ben Kürdistan'da çok şey öğrendim Hewler ve Amed gibi birçok yere gittim. Haftalarca orada kaldım ve birçok arkadaşım oldu. Çok güzel insanlarla tanıştım. Hayatımda hiç rastlamadığım insanları tanıdım. Kürdistan çok güzel bir ülke. Yürekleri çok sıcak, açık ve güzel insanlardır buranın insanları" dedi.

Şu an Şengal kentinde olduğunu, direnişe katıldığını söyleyerek Şengal'in içler açısı bir durumunun olmadığını tek umudun da gerillaların burada olduğunu söyleyen Kal, "Şu an Şengal'deyim. Şengal kentinin % 59 DAİŞ tarafından talan edilmiş ve yakılmış durumda. Bu kentin her bir köşesinde burada yaptıkları katliamın kalıntılarını görmek mümkün. Fakat her şeye rağmen buradaki gerillalara arkadaşlar halkın ve bizim tek umudumuz. Buradaki arkadaşlarla paylaşım çok güzel. İnsan burada derin paylaşımları çok içten hissedebiliyor. İnsan burada arkadaşlık ve yoldaşlık sevgisini görüyor" diye konuştu.

'TÜM DÜNYA, ÊZÎDÎLERİ KANDIRDI’

Almanya'nın PKK'nin uluslararası terör listesinden çıkartılması yönündeki yaklaşımını eleştiren Kal şunları ifade etti: "Benim anlamadığım PKK'nin, yani böylesi bir hareketin neden halen terör örgütü listesinde olması. Açıkçası bu şu anlama geliyor ki PKK'nin bu listesi olması insanları kandırmanın bir yöntemidir. İnsanlığı koruma, savunma noktasında PKK bir tanedir. Êzîdî halkına bir tek onalar gerçek anlamda yardım etti."

Dünyanın bu katliama sessiz kaldığını, sadece PKK’nin yardım ettiğini söyleyen Kal, “Tüm dünya, Êzîdîleri kandırdı; sırt çevirdi. Sadece PKK yardım etti. Bu benim için en büyük insanlık yaklaşımıdır. Şengal’e gelişimin diğer bir nedeni ise, PKK hareketi içerisinde var olan kadın hareketinin yer almasıdır. Burada oluşumun bir diğer nedeni de PKK’de kadına olan yaklaşım. Benim şu an içinde bulunduğum yerde eşitlikçi bir yaklaşım var. Gerçek bir yoldaşlık var burada. Hiyerarşi yok. PKK'deki kadınlar kendine güveniyor. Avrupa'da insanlar bunun üzerinde düşünmeliler. Dünyada birçok orduda kadınlar var; Amerika'da vb. ama hiçbirinde kadınlara bu kadar eşit bir yaklaşım yok, güven yok” dedi.

‘TÜM HALKLAR ŞENGAL DİRENİŞİNDE YER ALMALI’

Başta Almanya olmak üzere Avrupa'da ki tüm kurum ve kuruluşların Şengal'de bulunan halka yardım sunmaları gerekliliğe vurgu yapan Kal şöyle devam etti: "Halkın hala temel gıda ihtiyacı var. Tıbbi malzemelere, doktorlara ihtiyaç var. Bu halkı savunan gerçek güce destek sunulmalı, cephane vb. yardımlar yapılmalıdır. Yapılan yardımların neden hala sadece PDK'ye verildiğini anlamıyorum. Bu halkı yüz üstü bırakan kaçan bu güçtür. Ve yardımların ulaştığı yerde yine onların yeridir.”

Son olarak tüm halklara başta da Almanya halkına seslenerek insanlık dışı gerçekleştirilen katliama sessiz kalmayıp Şengal direnişine katılım çağrısında bulundu.