Kobanê’de DAİŞ çetelerinin işgal saldırılarına karşı 3 ay boyunca bir binada çatışmak zorunda kalan YPG/ YPJ savaşçıları, verilen onca kayıplara rağmen mevziiyi terk etmemeleri üzerine bina ‘Kela Dimdim’ olarak anılıyor.
FERHAT ARSLAN / ANF
KOBANÊ
Cuma, 10 Nisan 2015, 07:05
Kobanê’de DAİŞ çetelerinin işgal saldırılarına karşı 3 ay boyunca bir binada çatışmak zorunda kalan YPG/ YPJ savaşçıları, verilen onca kayıplara rağmen mevziiyi terk etmemeleri üzerine bina ‘Kela Dimdim’ olarak anılıyor.
21. yüzyılda vahşi uygulamalarıyla tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çeken insanlık düşmanı DAİŞ çeteleri, Kobanê’ye yönelik işgal ve katliam saldırılarına karşı destansı direniş sergileyen YPG/YPJ savaşçılarının, kaldığı her mevziinin ayrı bir anısı olduğu ortaya çıkıyor. Bu direniş mevzilerinden biri de 4 kişilik bir savaşçı grubunun üç ay boyunca Kobanê’nin doğusunda boş bir arazide bulunan 4 katlı bina. Buradaki direniş ile Mürşitpınar Sınır Kapısı’nın düşmesinin önüne geçildi.
Sınır kapısından iki sokak gerideki binada yer alan 2 YPG savaşçısı yaşamını yitirirken, geriye kalan 2 YPJ savaşçısı ise, DAİŞ’in ağır silahlarla yaptığı tüm saldırılara rağmen binayı terk etmeyerek sonuna kadar direndi.
Stratejik konuma sahip olan binada 3 ay boyunca kalan YPJ Doğu Cephesi Komutanlarından Sorxwin Zagros yaşadıklarını anlattı. YPG savaşçısı Rojhat Kobanê’nin dizleri üzerinde can verdiğini ifade eden Zagros, binaya ‘Kela Dimdim’ isminin verilmesini de şöyle anlattı: “DAİŞ çeteleri kent merkezine girdiği sırada Dirok, ben, Dilovan ile Rojhat aynı binada kalıyorduk. Bu bina kapıyı rahatlıkla görebilen bir konuma sahip olduğu için burada Doçkayı kurduk. DAİŞ de kapıya yönelik saldırıları ile o binayı ele geçirmeyi istiyordu. Binanın dışında bulunan 4 arkadaşımız şehit düştü. Ancak biz binada olanlar aylarca gece gündüz saldırılara karşı hem kendimizi koruduk, hem de düşmanın kapıya yönelmesini engellemeye çalıştık. Savaşın son döneminde Dilovan ağır silahlarla saldırdıkları sırada şehit düştü, Rojhat ise, suikast silahıyla başından vuruldu ve dizlerimin üzerinde şehit düştü. Bu konuyu konuşmak istemiyorum. Ancak o arkadaşlar kentin en stratejik konuma sahip olan birkaç noktadan bir tanesi olan ‘Kela Dimdim’de büyük direniş gösterdiler. Onun için bize yönelik saldırı durduğu sırada şunu söylüyorduk; onlar bu binayı geçmelerine asla izin vermeyeceğiz çünkü bu savaşın başlangıcında Serzorê direnişi söz konusuydu. Biz Rehber Apo’nun fedaileri olarak binayı ‘Kela Dimdim’e dönüştürme sözünü vermiştik. Ve o şehit olan arkadaşlarımız binayı son nefeslerine kadar koruyarak düşmanın kapıya yönelmelerine müsaade etmediler. Bugün Kobanê’nin doğusunda bulunan bu bina bunca çarpışmalara rağmen canları uğruna ‘Kela Dimdim’e çevirmişlerse bu Önder Apo’nun fedai ruhudur. Orası artık ‘Kela Dimdim’dir” dedi.
‘Kela Dimdim’ olarak anılan binada 3 ay boyunca direnenler arasında yer alan Dirok Efrin, çok genç yaşına rağmen yanında yaşamını yitiren savaşçı arkadaşlarına verdiği sözü yerine getirmek için kaldığını kaydederek, “Çeteler doğu cephesinden tanklarla bize saldırıyorlardı, çoğu binayı tank atışlarıyla yıktılar ama bizim kaldığımız binaya tank topları dahi işlemiyordu. Onca saldırılara rağmen biz binadan çıkmadık. Günlerce gözümüze uyku girmedi. Bir gün ben ile Rojhat heval gayri iradi mevzilerimizde uykuya dalmışız. Ama komutanımız o sırada bize kıyamamış ve uyandırmamış ta ki bir anda binaya düşen top atışıyla uykudan fırladık. Aylarca banyo yapma, elbise değiştirme şansımız olmadı. Birçok mevzide savaşçıların yarası tedavi edilmeden kabuk tutuyordu. Rojhat heval bana dedi ki ‘heval biz Kela Dimdim’i bırakmayacağız düşmanı bu kentten çıkarttıktan sonra ilk işimiz Miştenûr Tepesi’ne bayrak dikmemiz gerekiyor. Rojhat heval gözlerimin önünde şehadete giderken o anki diyalogumuz şöyleydi: ‘Dirok heval Kela Dimdim’i bırakmamalıyız aksi takdirde kapı düşecek. Tüm arkadaşlara selamlarımı söylersin. Biji Serok Apo.’ Rojhat heval tam 40 gün boyunca gece gündüz savaştı. Dilovan heval’in kalleşçe vurulması bizi daha da hırslandırdı. Kela Dimdim’de DAİŞ vahşilerine karşı direnen o güzel insanlar kanını döktü. DAİŞ’i kentten çıkarttıktan sonra Rojhat hevalın talebini yerine getirdim ve Miştenûr’un zirvesine YPG bayrağını diktim. Tüm dünya artık bunu bilmeli; o barbar DAİŞ vahşilerine karşı insanlık mücadelesi veren arkadaşlarımızın mevzilerine göz dikenlere dünyayı onlara cehenneme çevireceğiz” diye konuştu.