Kobanê Davası: 13 tutsak siyasetçi katılmadı

Tutukluluk incelemesi yapılan Kobanê Davası'nın duruşmasına 13 tutsak siyasetçi katılmadı.

KOBANÊ DAVASI

18’i tutsak 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası’nın duruşmasında aylık tutukluluk incelemesi yapıldı.  Hükmün açıklanmasının beklendiği duruşmada mahkeme heyeti, daha sonra hükmün açıklanacağına karar vermişti.
Heyetin, siyasetçilerin tutulduğu cezaevlerine gönderdiği talimat yazısında, “Mahkememiz dosyasının kapsamı, sanık sayısı, sanıklara ayılı suçların sayısı, taraf beyanları ile sanıklar ve müdafilerinin savunma boyutları ile dava dosyasının incelenmesinin henüz tamamlanmamış olması nedeniyle 17.04.2024 tarihinde yapılacak olan duruşmada hükmün açıklanmayacağı ancak duruşma açılarak tutuklu sanıkların tutukluluk durumunun değerlendirileceği hususunun aşağıda bilgileri yazılı tüm sanıklara 16.04.2024 saat 17.00 mesai bitimine kadar tebliğ edilmesi ve detaylı olarak hazırlanacak tebliğ tebellüğ belgesinin çok acele olarak mahkememize gönderilmesi…” ifadeleri yer almıştı.

YOĞUN DAYANIŞMA

Duruşmaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) eş genel başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, DEM Parti milletvekilleri ile DEM Parti Hukuk Komisyonu üyesi avukatların yanı sıra CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, Türkiye İşçi Partisi Milletvekili (TİP) Ahmet Şık’ın da bulunduğu çok sayıda kişi izleyici olarak katıldı. Öte yandan çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi ile çok sayıda kişi duruşmayı takip etti.

Siyasetçilerin bir kısmı Sesli Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, bazı siyasetçiler de duruşma salonunda bulundu.

 Dosyaya eklenen evrak ve mazeretlerin okunmasıyla başlayan duruşmada mahkeme başkanı, sanık Ayhan Bilgen’in, hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına dönük talepte bulunduğunu bildirdi.

 Daha sonrasında mahkeme başkanı hükmün açıklanmamasına dair, “SEGBİS çözüm tutanaklarının yetişmesi ve dosyanın kapsamı, savunmaların boyutu değerlendirildiğinde bu sürenin yeterli olmayacağı değerlendirerek, hüküm duruşmasının başka bir tarihe ertelenmesine karar vereceğiz. Bu kapsamda bugün tutuklu sanıkların tutukluluk durumunu gözden geçireceğiz ve hüküm için başka bir tarih vereceğiz”  diye belirtti.

SAVCI, REHİNELİĞİN DEVAMINI İSTEDİ

Sonrasında mütalaasını sunan iddia makamı, kuvvetli suç şüphesine dair somut delillerin bulunduğu, “kaçma şüphesi” olduğu iddiasıyla atılı suçlamalara dair tutukluluk sürelerinin aşılmadığı ve suçların katalog suçlardan olması gerekçesiyle sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Ardından iddia makamının görüşüne dair tutuklu siyasetçilere beyanda bulunmaları için söz verildi.

 BM'NİN ÇAĞRISI HATIRLATILDI

İlk olarak söz alan tutsak Siyasetçi Alp Altınörs, bir tweetin bahane edilerek 4 yıldır tutsak bulunduklarını hatırlattı, “DAİŞ’e karşı yapılmış çağrı bahane yapılarak hapisteyiz. Çağrımız demokratiktir, ifade özgürlüğü kapsamındadır. Teröre, DAİŞ’in soykırımına karşı yapılmış bir çağrıdır. Sadece 6 Ekim 2014 günü dünyanın en kapsamlı örgütü olan dönemin BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun yaptığı çağrıyı size anımsatacağım. Ban Ki-mun, ‘Bu saldırı daha şimdiden sivillerin kitlesel yerinden edilmesine ölümlere sebep olmuştur. Terörist grubun barbarca saldırısı sırasında çok ağır insan hakları ihlallerinin ışığında genel sekreter, Ayn-El Arab’ın kuşatılmış sivillerini kurtarması için elinde imkan bulunan herkesi dayanışmaya çağırmaktadır’ sözlerini kullanmıştı” ifadelerini kullandı.

 Altınörs, "Çağrımızın amacı açıktır; soyludur ve dayanışmacıdır. Bu halk DAİŞ canileri tarafından kılıçtan geçirilirken, bizler sessiz kalamazdık ve buna sessiz kalan hükümeti aynı zamanda protesto ettik. Çağrımız karşılık verdi o koridor açıldı ve soykırım engellendi. Soykırım engellendi diye de 4 yıldır içeride tutukluyuz" dedi.
Daha sonra beyanlarda bulunan tutsak Siyasetçi Dilek Yağlı, “Heyetinizin 4 yıldır dikkate almasa da dinlediğini varsaydığım şeyleri tekrar etmenin bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. İlk sorgu ve savunmalarda esasa dair savunmalarda görüşlerimizi dile getirdik. Şimdiye kadar pek çoğunu duymadınız. Bugün karar duruşmasını ertelemesini duyunca açıkça şimdiye kadar ara isteme taleplerimizi ya da ‘bu şekilde 4 yıl yargılama sağlıklı yapılamaz’ sözlerimizi şu an dikkate almanız biraz tuhaf” diye belirtti.
Dilek Yağlı, "4 yıldır infazı beklenen bir ceza ile bizi rehin almış durumdasınız" dedi.

'İKTİDAR GAYRİMEŞRU YOLLARLA HEDEF ALIYOR'

Davanın politik bir tercih olarak devreye konulduğunu belirten tutsak siyasetçi Günay Kubilay ise “HDP ile meşru zeminlerde mücadele etmeyi göze alamayan siyasi iktidar gayrimeşru yollara başvurmuştur ve 6 yıl sonra bu kumpas davasını başlatmıştır. Siz de heyet olarak bu durumu görüyorsunuz. Bu uygulamaların da bir sınırı var. HDP MYK’sının tek eylemi vardı. 6-7 Ekim’deki twitter çağrısı. Bu çağrı IŞİD barbarlığına karşı yapılmış meşru bir çağrıdır. Bugün de benzer bir şey olsaydı, bu çağrıyı yapardık” ifadelerine yer verdi.
Bugün İsrail’in Filistin’e yönelik soykırım saldırılarına karşı çıkıldığını söyleyen Kubilay, "Orada demokratik bir destek çağrısı vardır. Bu aynı zamanda insanım diyen herkesin onurla sahip çıkacağı destek çağrısıdır. Bugün böyle bir destek çağrısını yapan, demokratik nitelikte çağrıyı yapan bizleri cezalandırmak aynı zamanda IŞİD’i ödüllendirmek olacaktır" diye konuştu.

Tutsak Siyasetçi İsmail Şengül de, Kobanê Davası’nda açığa çıkacak “tablonun” Türkiye’nin önümüzdeki dönemdeki gidişatını belirleyeceğini dile getirdi.
Tutsak Selahattin Demirtaş, “Herhangi bir söz talebim yok, tüm arkadaşların özgürlüğünü talep ediyorum” dedi.

Duruşmaya katılmayanların isimleri şöyle: “Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci, Ayla Akat Ata, Aynur Aşan, Ayşe Yağcı, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli, Ali Ürküt, Nazmi Gür, Bülent Parmaksız.”

Duruşmaya 15.30'a kadar ara verildi.