Zêrin Rûken: Kobanê baş eğmeyen bir kadın şehridir

KJK Koordinasyon Üyesi Zêrîn Rûken, Türk devletinin Kobanê’ye yönelik saldırılarını değerlendirirken, “Kobanê, özgürlük isteyen, özgür kimliği için faşizme karşı boyun eğmemiş bir kadın şehridir” dedi.

Cuma günü Stêrk TV’de yayınlanan ‘Rojeva Jin’ programına konuk olan KJK Koordinasyon Üyesi Zêrîn Rûken, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü, Rojava’ya yönelik saldırılar ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a tecridi değerlendirdi.

Kobanê için,“Dört parça Kürdistan’ın ta kendisidir” diyen Rûken, 2014’te YPG-YPJ öncülüğünde DAİŞ’e karşı elde edilen Kobanê zaferinde yaşamını yitiren savaşçıları andı.

Türk devletinin 28 Ekim’den bu yana Kobanê ve Girê Spî’ye yönelik saldırılara ilişkin konuşan Rûken, “Kobanê Önder Apo’nun Rojava’da adımını ilk attığı ve yeni yaşamın tohumlarını serpiştirdiği yerdir” dedi.

Rûken, “Bugün de Kobanê, özgürlük isteyen, özgür kimliği için faşizme karşı boyun eğmemiş bir kadın şehridir” şdiye ekledi.

Kobanê’yi savunan ruhun 6-8 Ekim’de ortaya çıkan ve Kürdistan’ın dört bir yanında yaşam bulan “Apocu ve direnişçi ruh” olduğunu vurgulayan Rûken, Kobanê direnişinin dört parça Kürdistan’da ulusal ruh yarattığını ifade etti.

Kobanê direnişinde kadın özgürlük projesi, ulusal birlik ve enternasyonal çizgi olmak üzere üç hattın ortaya çıktığını söyleyen Rûken, faşizmin kadına olan tahammülsüzlüğünün sebebinin de Kobanê’de Arînlerin, Destînaların öncülüğünde ortaya çıkan özgür kadın bilinci ve fedai ruh olduğunu dile getirdi.

Tarihte bu tür enternasyonal direnişlerin ender olduğunu kaydeden Rûken, “Yüzlerce enternasyonalist, kapitalist modernitenin yaşadığı krizde çözümü, çıkış yolunu bu devrimde gördüler ve bu ruhla savaştılar” diye konuştu.

Rûken, bugün Türk ordusunun DAİŞ’in kendisinden oluştuğunu söyleyerek bunun çetebaşılığını da Erdoğan’ın yaptığını belirtti.

Kobanê’de hedeflenenin Kürtler ve yeni yaşam umudu taşıyan tüm sosyalist halkların kazanımları olduğunu söyleyen Rûken, “Özellikle Kürt kadınları Efrin’i unutmuş değiller. Aksine bu acılarını daha örgütlü bir mücadeleye ve büyük bir umuda dönüştürmüş durumdalar. Efrin de Kobanê gibi çetelerin elinden alınacak ve Erdoğan zihniyeti yine yenik düşecek” şeklinde konuştu.

Kobanê devrimi ile beraber kadın öncülüğünde ve Öcalan’ın paradigması temelinde özgür, demokratik ve komünal bir yaşamın gerçekleştiğini söyleyen Rûken, şöyle devam etti: “Kadınlar eğitim, ekonomi, düşünce ve mücadele anlamında artık çok daha örgütlü hale geldiler ve bugün onların mücadelesi tüm dünya kadınlarına ilham kaynağı oluyor.”

Öcalan’ın elini uzattığı, adımını attığı her yerde özgür yaşamın tohumlarını ektiğini ve bunun şehir şehir, sokak sokak yeşerdiğini dile getiren Rûken, Türk devletinin bu yüzden Öcalan’ın felsefesinden korktuğunu ve tecridin de bu korkularından bağımsız olmadığını belirtti.

Rûken, “Kürt kazanımları arttıkça tecridin ağırlaştırılması ve kadına yönelik saldırılar tesadüfü değildir. Ancak bizim de bu farkındalıkla hareket edip mücadelemizi İmralı sistemini parçalayıp Öder Apo’yu fiziki özgürleştirene kadar yükseltmeliyiz” diye konuştu.

Son olarak Türkiye’deki gelecek bahar öngörülen yerel seçimlere ilişkin de konuşan Rûken, “Son zamanlarda kadınlar üzerinde geliştirilen tecavüz, işkence politikalarına karşı kadın cephesinin çok daha fazla ve özverili bir şekilde çalışarak faşizme en büyük cevabı vermesi gerekiyor” diye belirtti.

KJK Koordinasyon Üyesi Zerin Ruken halkın iradesi olan yerel yönetimlere vurulan kayyum darbesinin faşist AKP rejiminin hırsız ve tecavüzcü zihniyetinin sonucu olduğunu belirtti.

Ruken, “Ne olursa ne olsun, Kürdistan’da yaşayan halkımız büyük bir çalışma ile bu seçimde de gereken cevabı vermelidir” dedi.