Uzun yürüyüşün enternasyonalist kadınlarından Güven’e mektup

Uluslararası komployu kınamak amacıyla 3 gündür yürüyüş yapan enternasyonalist kadınlar 98 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven’e bir mektup gönderdi. Mektupta Güven’in onlar için özgürlüğün ve değişimin öncüsü olduğu vurgusu yapıldı.

15 Şubat 1999’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komployu kınamak için Luxemburg’tan Strasbourg’a yürüyen enternasyonalist grubundan 34 kadın 98 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven’e destek mektubu gönderdi. Mektupta, Güven’in kendileri için özgürlüğün ve değişimin öncüsü olduğu vurgusu yapılarak, Güven’in şahsında tüm açlık grevi eylemcileri selamlandı.

Dünyanın bir çok yerinden yürüyüşe katılan kadınların Güven’e mektubu şu şekilde:

“Yoldaşımız Leyla Güven!

Bizler Önder Öcalan için Luxemburg’tan Strasbourg’a yürüyen, Aragon, Almanya, Norveç, Katalonya, Portekiz, İsviçre, Bask, İtalya, Finlandiya, Şili, Kürdistan, Sardinya, Galiçya, İsveç, Madrid, Amerika, Cezayir-Kabile ülkelerindeki enternasyonalist kadınlarız. Bizler sizlerin sesi ve iradesini tüm dünyaya duyurmak ve Öcalan üzerindeki tecridi kırmak istiyoruz. Bizler bu mücadeleyi önder Öcalan özgürlüğüne kavuşana kadar sürdüreceğiz.

Sen bizler için umut ve yaşamın güzelliği, sen bizim için inanç ve iradenin gücüsün. İsteklerin bizlerin de isteğidir. Sen yeni dönem ve özgürlüğün hamle öncüsüsün. Sen bu açlık grevinle bizde her şeyin mümkün olduğunu ve özgürlüğün tarihini yeniden yazmanın inancını yarattın. Sen kadının aklı ve hissi ile nasıl değişiminin öncüsü olacağını herkese gösterdin. Bizler dünyanın hegemonik güçlerinin bizlere özgürlük ve barış vermesini beklemiyoruz bizler senin gibi mücadele etmeyi öğrenip mücadele edeceğiz. Bizler senin şahsında tüm açlık grevi eylemcilerini selamlıyoruz.

Amacınızı için her yerde ses olmasak ne zaman olacağız? Şimdi değilse ne zaman?

Burada veya diğer bir yerde olmasa nerde olacağız?

Sessizlik suçtur! Biz bu suça ortak olmak istemiyoruz!

Yaşamak direnmektir!

Ya özgürlük, ya özgürlük!"