Adana’nın Ceyhan ilçesinde, 90'lı yıllarda Kürdistan'dan göç eden kadınlar, Kürtlerin 'nanê tendûrê' dediği tandır ekmeklerini yaparak, hem bu kültürün yok olmasını önlüyor, hem de Adanalı kadınlara da bu kültürü aşılıyor.

Tadı ve uzun süre bayatlamayan özelliğiyle bilinen tandır ekmeği, Ceyhan’da yaşayan Kürt ailelerin sofralarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Tandır ekmeği hazırlanırken birçok evreden de geçiyor. Mayalanmış hamur, bir süre bekletilip kıvamına gelince tandırın başına getirilerek, eşit şekilde yumaklara ayrıldıktan sonra elde çırpılarak açılıyor. Hamur, yöredeki damak tadına göre üzerine; un, susam, yumurta veya su serpildikten sonra, tandırın içine konularak pişiriliyor. Bu işlemlerden sonra pişen ekmek, bol miktarda stoklanarak, uzun müddet de saklanabilme özelliğini taşıyor.

25 YILDIR EKMEK PİŞİRİYOR

Maşallah Altun (36) bu geleneğin sürdürülmesini, hiçbir zaman yok olmamasını istiyor. 15 yaşında annesinden tandır ekmeğini yapmayı öğrenen Altun, o günden sonra neredeyse her hafta ekmek pişirdiğini söylüyor. Altun, zahmetli ve tehlikeli de olduğunu bilmesine rağmen severek yaptığını ifade ediyor. Altun, “Bu sabah erkenden kalktım, sıcak suyu ısıttım, mayayı hazırladım ve tuzu koydum elediğim unun içerisine. Sonrasında maya ile hamurumu yoğurdum. Hamurun kabarmasını beklerken, tandırı yakıp ekmek pişirmeye başlarım. Tandır ekmeğini hiçbir şeye değişmem” diyor.

Eşi ve çocuklarının da kendi pişirdiği ekmeğin tadını, markette satılan ekmeklere değişmediğini belirten Altun, şunu dile getiriyor: “Bu ekmek bizim kültürümüz. Nenelerimizden annelerimizden bize geldi. Umarım bu gelenek sürer.“