Ruken: Tecridi toplumsal direniş parçalayacak

Kürt Halk Önderi Öcalan'a uygulanan tecridin sona ermesi için başlatılan açlık grevlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan KJK Koordinasyon Üyesi Zerin Ruken, toplumsal direnişin tecridi parçalayacağını belirtti.

KJK Koordinasyon Üyesi Zerin Ruken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit, devam eden açlık grevleri ve Şeladîzê halkının serhildanını ANF'ye değerlendirdi. KJK'nin başlattığı özgürlük hamlesine değinerek konuşmasına başlayan Ruken, "Bu özgürlük hamlesi giderek toplumun tüm kesimine yayılmaktadır. Uluslararası komplonun 20. yılını geride bırakırken Önder Apo karşısındaki duruşumuz, özgürlüğün önderine karşı tutumumuz toplumun tüm kesimleri tarafından sahiplenilmektedir.

Önder Apo’nun tecrit edilişi tüm dünya halklarının tecrit edilişi demektir. Önder Apo tecrit edildiği için, esir tutulduğu için bugün Ortadoğu’da savaş vardır. Ortadoğu’daki savaşı durduracak tek güç Önder Apo’dur. Önder Apo’nun çözüm perspektiflerinden uzak kalındığı için bugün 3. dünya savaşı Ortadoğu ve Kürdistan merkezli yürütülmektedir" diye konuştu. Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemlerini selamlayan Zerin Ruken Öcalan'a yönelik tecridi kırmak için Kürdistan ve dünyanın dört bir yanında başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinin oldukça tarihsel olduğunu vurguladı.

LEYLA GÜVEN TARİHSEL BİR EYLEM BAŞLATTI

Güven’in direnişinin gittikçe toplumsallaştığını ve dünyanın her kesimi tarafından sahiplenildiğini söyleyen Ruken, "Başta Amed olmak üzere, tüm Kürdistan parçaları Leyla Güven’in başlattığı direnişe daha fazla sahip çıkarak, direnişi yükseltmeli ve tarihsel misyonunu yerine getirmelidir. Leyla Güven tarihsel bir eylem başlatmıştır.

Önder Apo’nun tecrit altına alınışına alışmayacağız. Kürt kadınları olarak tecridi parçalamak görevimizdir. Türk devletine en büyük cevabı halklar, kadınlar, Leyla Güvenler, zindan direnişçileri, Hewlêr’de Nasır Yağızlar, Galler’de İmam Şişler, Strasbourg eylemcileri vermiştir. 15 Şubat’a doğru giderken bu eylemselliği daha fazla kitselleştirerek, yaygınlaştırarak faşizmi yıkacağız ve tecridi kıracağız. Önder Apo’yu fiziki olarak halkların ve kadınların içerisinde görmenin umudu ile toplumsal direnişimizi yaygınlaştırmanın yeri ve zamanı gelmiştir" ifadelerini kullandı.

'ÖNDER APO ÖZGÜRLÜĞÜN ÖNDERİDİR'

Leyla Güven’in Amed Zindanı’ndan tahliye edilişine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ruken devamla şunları kaydetti: "Leyla Güven’in tahliye edildiğinde sarf ettiği cümleler çok anlamlı ve çarpıcıdır. ‘Biz hepimiz Önder Apo’ya borçluyuz. Bu eylem Önder Apo’ya öz eleştirimizdir’ demiştir. Leyla Güven’in duruşu milyonların duruşudur. Çünkü Önder Apo milyonların önderidir. Sadece Önder Apo değil, tüm Kürdistan, Türkiye, Ortadoğu halkları tecrit altındadır. Önder Apo yıllardır tarihsel bir direniş içerisindedir. Bizlere düşen de Önder Apo’nun misyonuna denk tarihsel rolümüzü oynamaktır."

Kadın Hareketi olarak Öcalan için başlattıkları hamlenin devam edeceğinin altını çizen Ruken, "Önder Apo’nun tecrit edilişine alışmayacağız. İmralı sistemini parçalayacak ve Önder Apo ile özgür yaşayacağız. Zaman Önder Apo’nun özgür olma zamanıdır. Zaman kadınların özgür olma zamanıdır. Bu temelde Leyla Güven şahsında tüm açlık grevi direnişçilerinin sesi olma zamanı gelmiştir. Bu sorumluluk dışarıda olan herkesin sorumluluğudur. Önder Apo’nun paradigmasını benimseyen tüm enternasyonalist kesimlere çağrıda bulunuyoruz. Önder Apo özgürlüğün önderidir. Herkes kendi özgürlüğünü Önder Apo’nun özgürlüğünde görmektedir. Tecridin sonlandırılması toplumsal direnişle mümkündür" diye konuştu.

GÜNEY HÜKÜMETİ HALKIN YANINDAN YER ALMALI

Son olarak Türk Devleti’nin Güney Kürdistan’da dört sivili katledişi üzerine Şeladize’de gerçekleşen halk serhildanlarına da dikkat çeken Zerin Ruken "Deraluk ve Şeladize’deki halk serhildanlarını kadın hareketi adına selamlıyoruz. Halkımız tarihsel sorumluluklarını yerine getirmiştir. Her gün bu halkın üzerine bombalar yağdırılırken, her gün halka faşizm ve savaş dayatılırken, hiç kimse halkın neden sokaklara döküldüğünü, neden direndiğini sorgulayamaz. Bu halkın her toprağı, toprağının her köşesi bombalanmaktadır. Şeladîzê halkının talepleri tarihseldir" dedi.

Güney Kürdistan Hükümeti’nin yaklaşımlarını da değerlendiren KJK Koordinasyon Üyesi Zerin Ruken şunları belirtti: "Güney Kürdistan hükümetinin Şeladîzê halkın yanında yer alması gerekirken, Neçirvan Barzani Türk devletini rahatlatmaya çalışmaktadır. Kürdistan halkı bunu kabul etmez. Güney Kürdistan hükümeti halkın meşru talebini soruşturmaya alarak halka saldıramaz. Sorun sadece sınırların ihlali değildir. Bu temelde gerçekleştirilen direnişi oldukça önemli buluyoruz. Güney Hükümeti soruşturmalarla değil, halkın yanında yer alarak savaşa karşı durmalıdır. Bu politika AKP hükümetini daha fazla cesaretlendirmektedir.”