Paris ve Silopiya şehitleri anıldı

Silopiya ve Paris katliamları için Şirnex ve Mêrdîn’de yapılan anmalarda, kadınların hedef alınmasının tesadüf olmadığına işaret edilirken Kürt kadın mücadelesinin devletin temellerini sarstığını belirtti.

Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015-2016 tarihleri arasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında katledilen Sêvê Demir, Fatma Uyar, Pakize Nayır ve Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilen Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbîn) ve Leyla Şaylemez (Ronahî) ile Emine Kara (Evin Goyi), Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde DEM Parti Silopiya İlçe Örgütü binasında anıldı. 

Anmaya, üç kadının aileleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Milletvekilleri Saliha Aydeniz, Burcugül Çubuk, Newroz Uysal Aslan, M. Zeki İrmez, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, Barış Anneleri ile çok sayıda kişi katıldı. Anmada konuşan Pakize Nayır’ın annesi Behiye Nayır, kızlarının mücadelesini sonuna kadar yürüteceklerini söyledi. 

'KADIN MÜCADELESİ DEVLETİN TEMELİNİ SARSIYOR'

Anmada söz alan DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, sömürgeci güçlerin kadın mücadelesinden korktuklarını söyledi. Burcugül Çubuk, “Özellikle kadınlara yönelik bu tip suikast ve katliam girişimlerinin temelinde kadınların bu sisteme karşı mücadele de devletin temellerini sarsmaları vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti erkeklik militarizmi ve savaş üzerine, sömürgecilik üzerine, kapitalizm üzerine kurulmuştur. Bu yüzden kadın kurtuluş mücadelesi ve bizi yan yana getiren bu mücadele devletin temellerini sarsmaktadır. Her zaman yan yana duracağımızın sözünü veriyoruz ve sömürgeciliğe karşı omuz omuza mücadele edeceğiz” dedi. 

'JÎNA'NIN VE SÊVÊLERİN KATİLLERİ AYNI' 

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, öncü kadınların hedef olarak seçildiğini belirterek, “Bu mücadele ağır bedellerle devam ediyor. Kurdistan'ın yüzyıllık tarihi acı dolu bir tarihtir. Bizler özgürlük mücadelesinde çok bedeller ödedik ve ödüyoruz. Bize dayatılanları kabul etmiyoruz. Paris'te, Botan'da, Rojava’da, Bakur’da, Başûr’da ve Rojava’da öncü rol oynayacak Kürt kadınları hedef alınıyor. Bu kadınlar bilinçli olarak hedefleniyor. Rojhilat’ta katledilen Kürt kadın Jîna Emînî'nin katilleri hangi sistem ve zihniyetse, Pakize'nin, Sêve'nin, Fatma'nın katilleri de aynı sistem ve zihniyettir” diye belirtti. 

Doğan, Kürt halkının meşru mücadelesinin sonuç vereceğini aktararak, "Biz kendi dil, kimlik ve varlık mücadelemizi veriyoruz. Bu arkadaşlarımız da bu uğurda canlarını verdiler. Ama hiç kimsenin bizlerin meşru mücadelemizi durdurmaya hakkı yoktur. Bir halkın dili, kimliği ve varlığı söz konusu olduğunda bu evrensel bir taleptir. Bu yüzden Kürt kadınlarının katledilmesi tesadüf değil. Sonuna kadar direneceğiz ve mücadele mirasını sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.  

'SAKİNE'NİN YOLDAŞLARIYIZ'

DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz, Kürt kadın mücadelesinin  bilinçli olarak hedef alındığını kaydederek, "Bizi ayakta tutan mücadelemizdir. Üç yoldaşımızın öldürülmesinin üzerinden 8 yıl geçti. Silopya'da, Gever'de, Nisêbîn'de nasıl katliam yaptıklarını hepimiz biliyoruz ve şahitleriyiz. Ancak biz kadınlar geri adım atmadık ve alanlardayız. Sêvê ve yoldaşlarını katlederek biz kadınları susturmak istediler. Ama biz sessiz kalmadık, onların başlattığı mücadeleyi kaldığı yerden sürdürüyoruz. Biz Sêvê ve Sakine'nin yoldaşlarıyız ve bize bıraktıkları mücadele mirasını sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Tutsakların başlattığı açlık grevi eylemlerine de değinen Aydeniz, şunları kaydetti: “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la Kürt sorunu çözülebilir. Kürt halkıyla savaşmak size kazandırmaz, kaybettirir. Kürtlerle savaş geleceği aydınlatmıyor, giderek karanlıklaştırıyor. Onun için Kürt sorununun çözülmesi gerekiyor. Kürt sorununun çözümü için adres bellidir, adres İmralı’dır. Kürt sorununun çözümü için cezaevlerinde açlık grevleri başlatıldı. Bu nedenle onların sesi olmalı ve taleplerini yükseltmeliyiz. Bu açlık grevlerinin her sokakta dile getirilmesi gerekiyor ki bu eylem sonuç versin.” 

“Şehîd namirin” sloganıyla son bulan anmadan sonra katledilen kadınların mezarları ziyaret edildi.

Sêvê Demir’in mezarı başında konuşan babası Aziz Demir, “Sêvê, Pakize, Fatma, Asya Yüksel ve Mehmet Tunç’un anısı önünde saygı ile eğiliyorum. Biz onların mücadelelerini sürdüreceğiz. Ancak bizim her şeyden önce birlik olmamız gerekiyor. Eğer birlik olursak o zaman onların mücadelesini yaşatmış oluruz. Şehîd namirin” dedi.

MÊRDÎN 

TJA, katledilen 6 kadın için DEM Parti Mêrdîn İl Örgütü binasında anma gerçekleştirdi. Anmaya, Barış Anneleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) ile DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş ile çok sayıda kadın katıldı. 

Kadınların mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimiyle başlayan anmada konuşan MEBYA-DER Mêrdîn Şube Eşbaşkanı Gurbet Tekin, katledilen kadınların mücadelesinin barış, özgürlük ve birlik için olduğunu ifade etti. Katledilen kadınların hakikat yolcusu olduğunu kaydeden Tekin, “Heval Sêvê ve Fatma ile arkadaşlık kurma fırsatım oldu. Sêvê devletin zulmünden göç etmek zorunda kalmıştı. Tutuklandı, 2012’de cezaevindeki açlık grevi eylemlerinde yer aldı. Cezaevinden çıktıktan sonra çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. Her adımları kadının özgürleşmesi, toplumun özgürleşmesi içindi” dedi.

DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş ise, Paris katliamının sıradan bir katliam olmadığına dikkat çekerek, “100 yıldır bu sorunu çözümsüz bırakmak isteyenler aynı şeyi yaptılar. Ve barış görüşmelerini durdurmak istediler. Nasıl ki 9 Ekim’de Sayın Öcalan’a yönelik uluslararası komplo yapıldıysa, 9 Ocak’ta da uluslararası bir katliamla Kürt kadını ve Kürt siyasetçilerine uluslararası komplo düzenlendi” diye belirtti.