KJK, Nebizade’nin katledilmesini kınadı

KJK Koordinasyonu, Afganistan’da eski milletvekili Mürsel Nebizade’nin katledilmesini kınayarak, tüm kadın hareketlerini dayanışmaya çağırdı.

KJK Koordinasyonu, Kürt kadınları olarak Afganistanlı kadınlarla birlikte olduğunu, özgürlük mücadelesinin her zaman yanında durduğunu belirterek, “Afganistanlı kadınların mücadelesinden her zaman güç aldık ve alıyoruz. ‘JIN JIYAN AZADÎ’ felsefesinin yarattığı birlikte yaşamı, özgürlüğü, eşitliği her yerde büyüterek sizinle olduğumuzu bilmenizi isteriz” dedi. 

Afganistan'da Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesi öncesinde görev yapan kadın milletvekillerinden Mürsel Nebizade (32), Kabil'deki evinde uğradığı silahlı saldırıda katledildi. Nebizade ile birlikte bir koruması da hayatını kaybetti. Kardeşi ve diğer koruması ise yaralandı. Katledilen Nebizade, Taliban'ın iktidara gelmesinden sonra ülkeyi terk etmeyen az sayıda kadın siyasetçi arasındaydı.

KJK Koordinasyonu, Nebizade’nin katledilmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. KJK Koordinasyonu’nun açıklaması şöyle:

HER GÜN KIRIM

"Kapitalist güçler, parselledikleri alanlar üzerinde hegemonyalarını korumak ve sürdürmek için 21. yüzyılın kolonyalizmi de diyebileceğimiz yeni sömürü ve çıkar alanları açmak üzere her gün halkları ve kadınları kırım ve katliamlardan geçirmektedirler. Kurdistan, Irak, Filistin, Afganistan, Libya, Doğu Avrupa, Suriye, Ukrayna gibi birçok ülke ve coğrafyada yaşanan durum, kapitalist sistemin bu insanlık dışı sömürgeci gerçeğini somutlaştırmaktadır.

İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR

Bugün kaos ve krizin derinleştirildiği Ortadoğu’nun birçok ülkesinde kadın katliamları büyük bir artış göstererek ilerliyor. Uzun erimli kriz ve kaosun hakim olduğu ve en çok da kadınların etkilendiği Ortadoğu ülkelerinin başında kuşkusuz Afganistan gelmektedir. Afganistan’da Taliban rejiminin baskıları altında iradesi ezilmeye çalışılan bir kadın gerçekliği var. Kadına dönük geliştirilen şiddet had safhaya ulaşmıştır. Eğitim, sağlık, ekonomi, hukuk, siyaset, sosyal vb. yaşamın tüm alanlarında hatta park ve bahçelerde bile kadınlarla erkekleri birbirinden ayıran; kadını dışlayan, kapanmaya mecbur eden cinsiyetçi politika ve saldırılar yaşanmaktadır. Kadın bedeninden başlayarak kadınlığa dair ne varsa suç haline gelmiş durumdadır. Yalnız dolaşmak, taksiye binmek yasaklanmış, ortaokul ve lise çağındaki kızların okula gitmeleri, son kararla üniversitelere gitmesi yasaklanmıştır. Kadınlar bu insanlık dışı uygulamaları protesto ettiğinde de kırbaç cezası verilmektedir. İnsanlık suçu haline dönüşen bu uygulamaların meşrulaştırıcı argümanı ise dinsel gericilikten beslenen namus olgusudur.

KADINLARI İNSAN OLARAK GÖRMÜYOR

Kapitalist güçlerin yaratımları olan Taliban, DAIŞ, El Kaide gibi kadın düşmanı bu oluşumlar, bölgemizde fırsat buldukları her yerde uyguladıkları kadın kırım politikalarıyla yaşamı halklar ve kadınlar için zorlaştırmaya devam ediyor. Kadın kırımına, sömürüsüne, köleleştirilmesine ve eril sisteme karşı kadınların dünyanın her tarafında örgütlendiği, sömürü düzenine radikal eleştiriler yönelttiği günümüzde egemen devletçi güçlerin sistematik bir şekilde sürdürdüğü şiddet nedeniyle kadınlar ağır bir gerçeklikle yüz yüze kalıyor. Afganistan gibi bir ülkede tüm dünyanın gözü önünde Taliban gibi gerici, zalim, kadın düşmanı güç, 2021’de hegemonik güçlerce iktidara getirilmesinden bu yana kadınlar tüm kamusal alanlardan çıkartılmış bulunmaktadırlar. Kadınları insan yerine koymayan, kadın varlığını salt erkeğe hizmet etmekle ifadelendiren bu insanlık düşmanı rejim kadınları katletmeye devam etmektedir. 

NEBİZADE’NİN KATLEDİLMESİ KADINLARA MESAJDIR

Kimliği belirsiz kişilerce katledildiği iddia edilen eski milletvekili Mürsel Nebizade’nin katledilmesi, bu vahşet rejiminin yarattığı bir sonuçtur. Taliban rejimi, bu cinayetin failinin belli olmadığını iddia etse de biz kadınlar bu failin kimler ve hangi vahşi karanlık zihniyetin eseri olduğunu çok iyi bilmekteyiz. Mürsel Nebizade gibi vurulan, katledilen tüm kadınların faili bellidir. İnsanlıktan, haktan, hukuktan, evrensel değerlerden nasiplenmeyen cinsiyetçi, iktidarcı, faşist erkek egemen sistem kadınlara dayatılan tüm bu insanlık dışı uygulamaların nedeni ve suçlusudur. Taliban’ın iktidara getirilmesinden sonra ülkesini terk etmeyen az sayıdaki kadın siyasetçilerden biri olan Nebizade’nin vurulması da kadınlara verilmiş bir mesajdır.

KADIN GERÇEĞİNDEN DUYULAN KORKU

Direnebilmenin gücünü keşfeden kadınların hangi rejim, güç, otorite iş başında olursa olsun durmayacaklarının somut örneği olan Kürt, Fars, Afgan kadınlarının mücadele duruşu iktidarları sarsmaya devam etmektedir. Kadın mücadelesine düşmanca bakan erkek egemen sistem, kadın mücadelesini kriminalize ederek kadınları mücadeleden alıkoyacağının hesabını yapmaktadır. Kadın mücadelesiyle iktidarlarının ellerinden kayacağının korkusunu yaşayan eril sistem, kadınları dünyanın her tarafında hedef göstermektedir. Bugün tüm rejimlerin hedefinde kadın mücadelesi vardır. Söz söyleyen, örgütlenen, eyleme geçen güçlü kadın varlığından korku duyulmaktadır. Kadın emeği, bedeni ve yaşamına dayatılan ağırlaştırılmış baskı ve şiddetin nedeni budur. Kadın kazanımlarının geri çekilmesi, devletlerin uyguladıkları kürtaj yasağı, kadına dayatılan tüm şiddet türleri giderek büyüyen, bilinç, irade kazanan kadın gerçeğinden duyulan korkunun dışa vurumudur. 

ÖZ SAVUNMAYA DAYALI KAPSAMLI MÜCADELE

21. yüzyılda eşitlikçi bir yaşam ve toplum gerçeğinin umut ve heyecanını yaratan kadın gerçeğine karşı egemen eril sistem sahip olduğu tüm iktidar gücüyle saldırmaktadır. Kadın mücadelesini öz anlamından uzaklaştırıp, radikalizmini törpülemek amacıyla kadını erkek devlet sisteminin içine çekmek için geliştirilen uygulamaların liberalizmin tuzakları olduğu unutulmamalıdır. Kadın mücadelesini frenlemek, rotasından saptırmak amacıyla geliştirilen liberal tuzaklar kadar eril egemen devletlerin, cihadist güçlerin, muhafazakar iktidarların geliştirdikleri kaba baskıcı, yasakçı, ırkçı yönelimlerinde özünde bir olduğunu biliyoruz. Evrensel çapta sistematik bir şekilde cinsiyetçiliği iktidarı besleyip çoğaltan muhafazakar ve liberal yönelimlerin kadın hareketleri için ciddi ideolojik riskler oluşturduğunu bilmekteyiz. Bu nedenle Sistematik bir hal kazanan erkek egemen şiddete karşı kadınlar olarak öz savunma bilinci ile çok daha iyi örgütlenip mücadeleyi her saha da etkili ve kapsamlı kılmak zorundayız. Kadınlar olarak hayatın her alanında bize dayatılan sömürünün, adaletsiz uygulamaların, ölüm, taciz, tecavüzlerin, işkencelerin, yoksullukların sorumlusu olan bu egemen sisteme karşı öfkemiz günden güne büyüyor. Kadın mücadelesi ve direnişi tüm bu insanlık dışı uygulamalara dur demesini bilecektir. 

AFGANİSTAN KADINLARIYLA DAYANIŞMA

Bu temelde tüm kadınları, Afganistan kadınlarının maruz kaldığı bu insanlık dışı uygulamalar karşısında dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Sistemin kadınları ayrıştıran, karşıtlaştıran, kendi kirli politikalarına ortak kılan uygulamalarına karşı kadın aklı, vicdanı ve örgütlü iradesiyle bu zalim kadın yaşam özgürlük düşmanı güçlerin karşısına çıkmalıyız.

Uzun yıllardır gerici uygulamalar karşısında Afganlı kadınlar farklı yöntemler ile direndi, direnmeye de devam ediyor. Afgan kadın örgütleri, kadın aktivistleri, dayanışma grupları “Asla pes etmeyeceğiz”, “Her ev gösteri alanı olacak” “Afganlı kadınları unutmayın” diyerek farklı biçimlerde Taliban rejimine karşı büyük bir direnç göstermişlerdir. Zulme, cinsiyetçiliğe meydan okuyan Afganistanlı kız kardeşlerimizin bu soylu mücadelesini selamlarken bu vesile ile mücadele veren tüm dünya kadın hareketlerini Afganistanlı kız kardeşlerimizle bir olmaya, ortak mücadeleyi her tarafta yükseltmeye, tüm dünya kadınlarını kendi devletlerinin Taliban’ı meşrulaştıran kirli politikalarına karşı tutum almaya çağırıyoruz. Çünkü erkek şiddeti ortak bir yerde duruyor. Devletlerin bu kirli, ikiyüzlü, pragmatist politikalarına karşı sessizlik kalmak, devletlerin işledikleri suça ortak olmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle yan yana gelme, güçlenme, birlikte mücadele etmek kadınları mutlak anlamda özgürlüğe ulaştıracaktır

AFGANİSTANLI KADINLARIN YANINDAYIZ

Bizler de Kürt kadınları olarak Afganistanlı kız kardeşlerimizle birlikte olduğumuzu dün olduğu gibi bugün de ifade ediyoruz. Afganistanlı kız kardeşlerimizin özgürlük mücadelesinin her zaman yanında olduk. Afganistanlı kadınların mücadelesinden her zaman güç aldık ve alıyoruz. ‘JIN JIYAN AZADÎ’ felsefesinin yarattığı birlikte yaşamı, özgürlüğü, eşitliği her yerde büyüterek sizinle olduğumuzu bilmenizi isteriz. Kadınların ortak özgürlük mücadelesi insanlığı kurtaracak. Dolayısıyla Afganistan da kadın mücadelesi, direnişi ile mutlaka özgürleşecektir.”