Kadınların #Metoo'su İsveç'i dönüştürdü

#Metoo kampanyasının İsveç'te başlatılmasının birinci yıldönümü dolayısıyla yapılan değerlendirmelerde kampanyanın ülkede büyük bir değişim ve dönüşüme yol açtığı belirtildi.

Geçtiğimiz yılın 15 Ekim günü Tiyatro Sanatçısı Alyssa Milano, Twitter hesabından cinsel tacize tüm kadınlara #Metoo etiketi altında yaşadıklarını anlatmaları çağrısı yaptı. Çağrı ülkenin dört bir yanında her yaş ve meslekten kadınlardan karşılık buldu.

Metoo kampanyasının gerçek anlamda fitilini ise ortak bir çağrı yayımlayan 456 kadın tiyatro sanatçısı ateşledi. Onları 653 ses sanatçısı izledi. Kültür ve sanat çevresinin başlattıkları kampanyaya çok geçmeden sağlıkçı, hukukçu, eğitimci, sendikacı kadınlar ayrı ayrı etiketlerle katıldı.

Son olarak uyuşturucu bağımlısı ve toplumun en dışlanan kesimlerinde yer alan kadınların da katılmasından sonra #Metoo kampanyasına katılan kadınların sayısı 100 bine yaklaştı. 

Kadınların toplum tarafından tanınmış politikacı, gazeteci ve kültür profillerini adlarını vererek cinsel taciz ve tecavüzle suçlamaları toplumda deprem etkisi yarattı. Radyo ve televizyon kanallarında program yapan tanınmış pek çok kişi, gazetelerin redaksiyonlarında görev yapan tanınmış gazeteciler, kadınlar tarafından cinsel taciz ve tecavüzle suçlandı.

840 bin civarındaki tirajıyla İsveç'in en büyük gazetesi Aftonbladet, İsveç Devlet Televizyonu ve TV4 cinsel tacizle suçlananlar hakkında soruşturma başlattı. İsimleri yayımlanan tacizcilerden bir çoğu görevlerinden istifa etmek zorunda kaldı.

TEPKİLER EYLEMİLİKLERE DÖNÜŞTÜ

Kadınların cinsel tacize karşı sosyal medyada başlattıkları kampanya eylemliliklere dönüştü.  #Metoo gruplarının çağrısı üzerinde İsveç'in 20 ilinde kadınlar,  cinsel taciz ve tecavüzlere karşı önlemler alınması talebiyle sokaklara çıkarak yürüyüş ve gösteriler düzenledi.

İsveç'in kuzeyindeki Luleå ilinden en güney kesimindeki Malmö iline kadar 20 ilde eşzamanlı düzenlenen ve binlerce kadının katıldığı gösterilerde, cinsel taciz ve tecavüzlere karşı mücadele eden kurum ve kadın örgütlerine daha fazla kaynak aktarılması, polis ve hakimlerin eğitimden geçirilmeleri ve cinsel suçlara verilen cezaların arttırılması talep edildi.

RIZA YASASI PARLAMENTODAN GEÇTİ

Eşitlik Bakanı Åsa Regner, #Metoo etiketiyle cinsel tacize karşı çağrı yapan 50'den fazla grubun liderleri ile toplantı yaptı. Kadınlar, “Rıza Yasası'nın çıkarılması, cinsel tacize karşı mücadele eden kurum ve derneklere, sığınma evlerine daha fazla kaynak aktarılmasını, cinsel suçlara verilen cezaların arttırılmasını talep etti.

Kampanyanın başlamasından sonra tacizcilerin görevden alınmaları ya da istifaya zorlanmaları, hükümetin Rıza Yasasını parlamentodan geçirmesi gibi somut kazanımların elde edilmesi, kadın örgütlerinin zaferi olarak değerlendirildi.

İSVEÇ AKADEMİSİ'NDE DEPREM ETKİSİ YARATTI

Sahne ve film setlerinde başlayan taciz suçlamaları Nobel Edebiyat ödüllerini veren İsveç Akademisi'ne de sıçradı.

18 kadın yazarın Akademi üyesi Katarina Frostensson'un eşi Jean Claude Arnault'un cinsel taciz ve tecavüzle suçlamaları İsveç Akademisi'nde deprem etkisi yarattı. Cinsel istismara sessiz kalan ve tepki gösteren Akademi'nin 6 üyesinin görevden çekilmesi ile Akademi geçtiğimiz yıl ve bu yıl Nobel Edebiyat Ödüllerini veremedi.

Tutuklanan ve yargı karşısına çıkarılan Arnault, bu ayın başında tecavüz suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

#METOO KAMPANYASI BİR DEVRİM

Kampanyanın ilk bir yılını değerlendiren Kriminolog Nina Rung, #Metoo kampanyasının başlamasından sonra cinsel taciz ve tecavüzleri bildiren kadınların sayısında belirgin bir artış olduğuna dikkat çekti.

Kampanyanın başlamasından sonra #Metoo'yu devrim olarak nitelendirdiğini hatırlatan Rung, “Ben o zamanlar kadınların başlattıkları hareketin devrim olduğunu söyledim. Bir yıl sonra yine aynı şeyi söylüyorum. Çünkü #Metoo suskunluğu bozdu. Kadınlara ortaya çıkmalarını, daha önce görünmeyen şeyleri görünür hale getirmelerini sağladı” dedi. #Metoo'nun İsveç'i sarsmasına rağmen günümüzde cinsel taciz ve tecavüzün sürdüğüne de dikkat çekti.

BİLDİRİMDE BULUNAN KADINLARIN SAYILARINDA ARTIŞ

Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (SBC) yayımladığı rapor, #Metoo kampanyasının başlatılmasından sonra cinsel taciz ve tecavüzleri bildiren kadınların sayılarında % 20 oranında bir artış olduğunu gösterdi.

Araştırmayı yapan uzmanlardan Stina Holmberg, 2017 yılında #Metoo'nun başlamasından sonra bildirimlerde görülen artışın doğrudan kampanyadan kaynaklandığı değerlendirmesini yaptı.

Avukat Lydia Hylten-Cavalius da, cinsel taciz ve tecavüzleri bildiren kadınların sayılarında artış görüldüğünü belirttikten sonra “Ben çok genç kızla karşılaştım. Bunlar çok önceleri yapılan taciz ve tecavüzleri bildiriyor ve kampanyayı sürdüren kadınlardan destek alıyor” dedi.

#METOO DEĞİŞİME YOL AÇTI

Kampanyanın birinci yılını tamamlaması nedeniyle bir araştırma yapan Novus adlı kamuoyu araştırma şirketinin araştırmalarının sonucu İsveç halkının çoğunluğunun #Metoo'nun değişime neden olduğunu düşündüğünü gösterdi.

Araştırmaya katılanların % 65'i #Metoo'nun gerçek bir değişime yol açtığı yönünde görüş belirtti. Ancak kadın ve erkekler konuya farklı yaklaşıyor.

Erkeklerin çoğunluğu erkeklerin kadınlara yönelik aşağılayıcı tutumlarında değişme olduğunu söylerken kadınların çoğu ise kadınların cinsel taciz ve tecavüzlere yaklaşımlarının değiştiği düşüncesinde.

#METOO'NUN EN YAYGIN OLDUĞU ÜLKE İSVEÇ

Yapılan küresel araştırmalar #Metoo kampanyasının en yaygın olduğu ülkenin İsveç olduğunu ve İsveç'i Hollanda'nın izlediğini gösteriyor. Norveç üçüncü, İzlanda'da 4’ncü sırada yer alıyor.

#Metoo kampanyası, her şeyden önce, ataerkil cinsellik anlayışının bir ürünü olan cinsel tacizin erkek-kadın eşitliğinde dünyanın en eşitlikçi ülkesi olarak kabul edilen İsveç'te bile ne kadar yaygın  ve tahmin edilenin çok üzerinde olduğunu gösterdi.

Demoskop adlı kamuoyu araştırma kuruluşu tarafından yapılan araştırmanın sonuçları, kadınların % 78'inin bir başka ifadeyle her 4 kadından 3'ünün cinsel taciz ve sataşmaya uğradığını gün yüzüne çıkardı.