Kadınlar aşırı dincilere karşı kazanımları korumak için yarışıyor

Tunus’ta pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kabul edilen aday listelerinde sadece iki kadının yer alması, kadınların bu ülkedeki mücadelesinin önünün kesilmek istendiğini gösteriyor.

2014 yılında seçilen Beci Kaid es-Sebsi’nin ölmesi ardından Kasım ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri, iki ay erkene alınarak 15 Eylül tarihine çekilmişti. Aylardır birçok kadın adayın da isminin geçtiği cumhurbaşkanlığı seçimleri için başvuran 71 adaydan sadece 26’sının adaylığına onay verilmişti. 26 aday içerisinde yalnızca iki kadın cumhurbaşkanlığı için yarışabilecek.

Tunus Seçim Komisyonu tarafından reddedilen adaylar arasında 12 kadın siyasetçi de bulunuyor.

MOUSSI ENNAHDA’YA KARŞI MÜCADELEYİ ÖNE ÇIKARIYOR

Seçim Komisyonu tarafından getirilen en az 10 bin imza toplama şartını yerine getiren Yargıtay avukatı Abir Moussi ile eski Turizm Bakanı Salma Elloumi Rekik, kadın haklarının sağcı ve İslamcı kesimlerce kısıtlanmasına karşı mücadele eden kesimleri temsil edecekler.

2016 yılından bu yana Özgür Düstur Partisi (PDL) liderliği görevini de yürüten Avukat Abir Moussi, seçim kampanyasını AKP ve Müslüman Kardeşler’le ilişkilendirilen İslamcı Ennahda’ya karşı mücadele üzerine kurdu. Bu partideki ‘sakallılar’ olarak adlandırdığı radikal ve kadın düşmanı kesimlerle mücadelenin önemine vurgu yapan Moussi, Ennahda’nın ‘Müslüman Kardeşlerin partisi’ olduğu uyarısını yapıyor.

Moussi’nin halk içindeki popülaritesi giderek artsa da özellikle devrik lider Zeynel Abidin Bin Ali döneminde iktidar partisi RDC’nin üyesi olması eleştiri alıyor. Moussi, geçmişte iktidar partisinin kadın haklarından sorumlu genel sekreter yardımcısı olarak görev almıştı.

REKİK’İN HEDEFİ 2011 SONRASI KAZANIMLARIN KORUNMASI

2012’de kurulan ve Beci Kaid Es-Sebsi’nin de üyesi olduğu Nida Tunus’un kurucuları arasında olan Salma Elloumi Rekik ise, bu yılki seçimlere ‘El Amal’ adlı yeni siyasi partiyle katılıyor. Tunus’ta bugüne kadar var olan ‘reformcu-modernist mirasın’ korunmasını amaçlayan Rekik, demokratik, çoğulcu ve basın özgürlüğünden yana sistemi güçlendirmek istediğini vurguluyor. Rekik ayrıca, 14 Ocak 2011’de Zeynel Abidin bin Ali’nin devrilmesi sonrasında sağlanan ‘ilerlemelerin’ korunmasını amaçlıyor.

Rekik’in üzerinde yoğunlaştığı bir diğer nokta ise, eski lideri Es-Sebsi döneminde ülkede özellikle aşırı İslamcı gruplara karşı yürütülen iç güvenlik politikalarının devamı. Rekik, bu vaadini ‘Es-Sebsi’nin çalışmalarını tamamlama’ sloganıyla sunuyor.

LGBT BİREYLERİNİ SAVUNAN ADAY YOK

Tunus’taki seçimler öncesinde 12 kadın adaya izin verilmemesi dikkat çekerken, LGBT bireylerin haklarını savunma iddiasıyla aday olan erkek adaylardan Mounir Baatour’un reddedilmesi de öne çıkan konulardan. Ayrıca reddedilen kadın adayların önemli bir kısmının sivil toplum kuruluşları, iş dünyası veya üniversitelerde tanınan isimlerden olduğu biliniyor. Ancak hemen hemen tümü Tunus kamuoyunda adı bilinen isimler değildi.

GENEL SEÇİMLERDE DE KADIN SEÇİLMİŞ SAYISI AZALABİLİR

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yanı sıra Ekim ayında yapılacak genel seçimlerde de kadın seçilmişlerin sayısının azalacağı tahmin ediliyor. 2014 yılındaki son seçimlerde 217 sandalyeden 68’ini kadın adaylar kazanırken, 2015 yılındaki değişikliklerle birlikte 4 kadın daha meclise girmeye hak kazanmıştı. Ancak üçte birlik kadın temsilinin Ekim ayındaki seçimlerde düşmesi bekleniyor.

ERKEK ADAYLAR ŞİMDİLİK ÖNDE

Yapılan anketler, Nida Tunus’tan ayrılan eski Başbakan Yusef Şahed, Nida Tunus ve Afek Tunus adlı partilerin desteklediği eski Savunma Bakanı Abdelkerim Zbidi ile medya patronu ve adı birçok yolsuzluk dosyasında geçen bağımsız aday Nabil Karoui’nin şanslı olduklarını gösteriyor.

Birçok adayın sosyal demokrat, laik ve liberal tandanslı Nida Tunus’tan geliyor olması ise, İslamcı Ennahda’nın adayının ikinci tura kalma ihtimalini beraberinde getiriyor. Bu partinin adayı Abdelfattah Mourou’nun ‘imajı’ iyi olarak görülse de Ennahda’nın 2011-2014 yılları arasındaki iktidarı sırasındaki kötü ekonomik politikalar nedeniyle şansının az olduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca Nida Tunus kökenli birçok adayın daha çok bireysel davrandıkları ve toplum için ciddi bir program ortaya koyamadıkları eleştirileri yapılıyor.

GENEL SEÇİMLERİ ETKİLEYECEK SEÇİM

2010 yılı sonunda ‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan olayların başladığı ülke olan Tunus’ta 14 Ocak 2011’de Zeynel Abidin bin Ali’nin onlarca yıl süren iktidarı son bulmuştu. Bin Ali sonrasında yapılan ilk seçimlerde Türkiye’nin de açıktan desteklediği Ennahda, koalisyon hükümetini kurmayı başarmıştı. Ancak bu partinin daha çok laik ve batıya yakın olarak bilinen Tunus’ta istediği otoriteyi yakalamakta zorlandığı 2014 yılında netleşmişti.

15 Eylül’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Ekim ayında yapılacak parlamento seçimlerinin kazananı belirleyeceği de kesin. Normal şartlarda 6 Ekim’de yapılacak genel seçimlerden sonra, yani 17 Kasım’da cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacaktı. Seçimler, Cumhurbaşkanı Beci Kaid Es-Sebsi’nin 25 Temmuz’da ölmesi üzerine 15 Eylül’e çekilmişti.

8 YILDIR BEKLENEN DEĞİŞİM YAKALANAMADI

2014 yılında laik-demokrat kesimlerin de desteklediği Beci Kaid Es-Sebsi’nin cumhurbaşkanlığı sonrasında oluşturulan hükümet de istenilen sonucu alamadı. İşsizlik oranı yüzde 15’te iken, enflasyon yüzde 7 civarında. Ayrıca İslamcıların güçlü olduğu kırsal kesimlerdeki gerici gösteriler de sık sık gündemi işgal ediyordu.

11,5 milyon nüfuslu ülkenin satın alma paritesi üzerinden 12 bin doları aşkın kişi başına milli geliri bulunuyor. Buna karşın başta eğitimli gençler arasındaki işsizlik oranları ve yıllardır umut bağlanan değişim yanlısı politikacıların yetersiz kalmasıyla bir tür ‘bıkkınlık’ havası hâkim. Bu seçimlerde İslamcılar ile demokratik-laik cumhuriyet yanlıları arasındaki kutuplaşmanın hangi kesime yarayacağı da netlik kazanacak.