Öğretmen Dönmez 15 gündür açlık grevinde 

Siyasi tutsak Öğretmen Meral Dönmez, sürgün edildiği Tarsus Cezaevi’nden ailesinin ve arkadaşlarının yaşadığı İstanbul’daki bir cezaevine sevk edilme talebiyle tam 15 gündür açlık grevinde. 

ANF’ye konuşan Anne Sose Dönmez, 40 kiloya düşen ve hayati önemdeki B vitamini verilmeyen kızı için çok endişelendiğini vurguladı. Kızının İstanbul’a sevki için defalarca Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazan ama bir türlü cevap alamayan Anne Dönmez, parasız eğitim istediği için haksız ve hukuksuz bir biçimde özgürlüğü elinden alınan kızının sağlığında ortaya çıkacak herhangi bir olumsuzluğun sorumlusunun Adalet Bakanlığı olacağının altını çizdi. 

PARASIZ EĞİTİM İSTEDİĞİ İÇİN HAPSEDİLDİ 

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 2009'da mezun olan Meral Dönmez, atanamayan öğretmenlerdendi. Özel ders vererek geçimini sağlayan Dönmez, Türkiye’deki çarpık eğitim sistemini eleştirmek üzere, Kocaeli'de 3 Aralık 2011'de, Avukat Hurşit Berk'in bürosunun penceresinden, "Füze kalkanı değil, demokratik lise istiyoruz" yazılı pankartı sarkıttığı gerekçesiyle gözaltına alınmış; 5 Aralık 2011'de tutuklanmıştı. 2012 yılında çıkartıldığı mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Dönmez, Gezi Parkı Direnişi esnasında polis tarafından katledilen 14 yaşındaki Berkin Elvan için yapılan ekmek bırakma eyleminde tekrar gözaltına alınıp tutuklandı. Dönmez, hakkında oluşturulan üç farklı dosyadan 11.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

‘BEYİN KANAMASI RİSKİ VAR AMA HEP KAFASI HEDEF ALINIYOR’ 

Hükümlü olduğu 4 yıllık sürede, bir cezaevinden diğerine sürgün edilen kızının peşinden giden Sose Dönmez, yaşanan eziyet ve zulme isyan ediyor. Anne Dönmez, kızının 2013 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda polisin attığı fişeğin kafasına isabet etmesi sonucunda ağır yaralandığını ve 1 hafta yoğun bakımda kaldığını belirtti. Kızının her an beyin kanaması ve epilepsi krizi geçirme riski olduğunun hapishanelere bildirilmesine rağmen, çoğu hapishanede özellikle kafası hedef alınarak işkence yapıldığını ifade eden Dönmez, kafasının duvarlara vurulduğuna, tekmelendiğine dikkat çekti. Sose Dönmez, Temmuz 2016’da OHAL ilan edildikten sonra, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden Silivri 9 No’lu Cezaevi’ne apar topar sürgün edilen kızının kitap ve yayın yasaklarını protesto ettiği için A Takımı diye adlandırılan 17 erkek gardiyan tarafından feci şekilde darp edildiğini anlattı. O dönem kızından 1 hafta haber alamayan acılı anne, “Kızım 1 hafta boyunca yataksız bir odada kanlı kıyafetleriyle kaldı. Onu açık görüşte gördüğümde bir ayağında ayakkabısı yoktu, pantolonu kanlar içinde, bedeni baştan aşağı biber gazıyla yıkanmıştı. Ona kavuşmanın mutluluğu bu halini görünce yarım kaldı” dedi. 

HEM DARP ETTİLER HEM TAZMİNATA MAHKUM ETTİLER 

Silivri’den sürüldüğü Şakran Cezaevi’nde hak gaspları ve işkencelerin devam ettiğini belirten Dönmez, kızının hem darp edildiğine hem de tazminata mahkum edildiğine dikkat çekti. Anne Dönmez, bir kadın gardiyanın şikayeti üzerine Adalet Bakanlığı Nakdi Tazminat Komisyonu Başkanlığı’nın kararı doğrultusunda, kızına 2. 737,65 TL tazminat cezası verildiğini belirtti. 

‘KIZIM 40 KİLOYA DÜŞTÜ’ 

Dönmez, bu olay sonrası Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen ve üç kişilik hücrede kalan kızının, ailesine ve arkadaşlarına yakın bir cezaevine sevk edilmek için 3 Eylül’den bu yana açlık grevinde olduğunu anlattı. Zaten zayıf olan kızının 40 kiloya düştüğüne işaret eden acılı anne, duyarlılık çağrısı yaptı. Vertigo ve yüksek tansiyon hastası olmasına rağmen kızını ziyaret etmek için 30 saatlik yol gitmek zorunda kalan Dönmez, bu çilenin derhal sonlandırılmasını istedi. “Hem kızıma hem bize ceza üzerine ceza çektiriyorlar” diyen Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Kızım açlık grevine başladığında cezaevi idaresi tarafından tuz, şeker, limon ihtiyaçları bile karşılanmadı. Şimdi de B vitamini verilmiyor. Kızımın sevk talebiyle Adalet Bakanlığı’na yazdığı dilekçeler cezaevi idaresi tarafından verilmediği gibi, bizim ailesi olarak Bakanlığa yazdığımız dilekçelere de cevap verilmiyor. Kızımızı hastalığından dolayı sürekli takip etmemiz gerekiyor. Beyin kanaması geçirmiş biri olarak, İstanbul’dan İzmir’e bile zor giderken, 30 saatlik Tarsus yoluna ailecek mahkum edildik. Ben vertigo ve yüksek tansiyon hastasıyım ve artık çok zorlanıyorum. Kızım ne haram yedi, ne de cana kıydı, sadece parasız eğitim istedi. Yalanlarla, iftiralarla hukuksuz bir şekilde özgürlüğü ve geleceğinin elinden alınması yetmedi, şimdi de hayatı mı elinden alınmak isteniyor? Ben sadece acilen sevk edilmesini ve açlık grevini bırakmasını istiyorum. Yüreğim yanıyor. Eğer kızımın sağlığında tek bir olumsuzluk ortaya çıkarsa, bunun sorumlusu taleplerimizi dikkate almayan Adalet Bakanlığı olacak.”