Zuhad Kobani: Çatışmaların Kürdistan’a yayılmasına karşı çıktık

Zuhad Kobani: Çatışmaların Kürdistan’a yayılmasına karşı çıktık

PYD Avrupa Temsilcisi Zuhad Kobani Ýsveç’in Göteborg şehrinde Ortadoðu ve Suriye’deki son gelişmelerin ele alındıðı bir konferansa katıldı. Son 1,5 yıl içinde Ortadoðu’nun önemli gelişmelere sahne olduðunu,halkların özgürlük ve eşitlik talebiyle ayaða kalktıðını belirten Kobani Ortadoðu’da denetimi kaybetmekten korkan emperyalist güçlerin bu gelişmeyi kullanarak bölgeyi şekillendirmek istediðini söyledi. Kobani Suriye’de yaşanan çatışmaların Kürdistan’a yayılmasına karşı çıktıklarını ve tüm baskı ve suçlamalara karşın da bu çizgilerinde ısrar ettiklerini söyledi.

Kobani, Batılı ülkelerin Ortadoðu halkların mücadelelerinin radikalleşmesini engellemek için ılımlı Ýslamı desteklediklerini, kendilerine baðlı kukla yönetimler oluşturmaya çalıştıklarını belirttikten sonra şunları söyledi: “Ortadoðu ülkelerinde üç büyük güç var. Statükocu rejimler, emperyalistler ve özgürlük isteyen halklar. Halkların statükocu ve baskıcı rejimlere karşı ayaða kalktıklarını gören Batılılar ve Avrupa laik olduklarını söylemelerine raðmen ılımlı Ýslama destek verdi. Ilımlı Ýslamı kullanarak Ortadoðu’yu yeniden şekillendirmek istedi. Pek çok kesim Arap Baharına statükocular gidecek Ortadoðu güzelleşecek anlayışıyla yaklaştı. Gelinen noktada Arap Baharı’nın sistem deðişikliðiyle sonuçlanmadıðı ortaya çıktı. ”

Kobani ,Suriye’de farklı siyasi akımların deðişik görüşleri olduðu halde somut projeleri olmadıðını, Kürt Özgürlük Hareketi’nin ise uzun vadeli somut projeleri olduðunu şu cümlelerle dile getirdi: “Biz savaşın Kürdistan’a yayılmasına karşı çıktık. Bizi ısrarla savaşa sokmaya çalışan kesimler oldu. ‘Ya rejimden yanasınız ya da ya da bizden yana’ dediler. Israrla savaşa katılmamızı istediler. ‘Neden devrime katılmıyorsunuz’ diye soruyorlardı. Tüm baskı ve suçlamalara karşın çizgimizde ısrar ettik. Çünkü olanları devrim olarak görmüyorduk. Amaçları sistemi yıkmak deðil ele geçirmekti. ABD ve Avrupa spekülatif haberler yayarak bazı oluşmaları Suriye halklarının temsilcileri olarak lanse etti.“

Tüm baskı ve kışkırtmalara karşı durarak Kürt halkını örgütlenmeye, savunma komiteleri, okullar kurmaya ve Halk Meclisleri oluşturmaya devam ettiklerini belirten Kobani kazanımları korumak ve daha ileri götürmek amacıyla Kürtlerin birlikteliðinin önemine dikkat çekti. Kobani halk içinde güçleri olup olmadıðından baðımsız olarak Batı Kürdistan’daki Kürt parti ve örgütlerle ittifak yaptıklarını ve Hewler’de Kürtler arasında imzalanan anlaşmayı Kürtlerin birlik ve çıkarlarının saðlanması için strajeik önemde gördüklerini sözlerine ekledi.

Kürtlerin birliðinin saðlanmasından bazı güçlerin ve özellikle de Türkiye’yi yönetenlerin rahatsız olduðunu da ifade eden Kobani, birliði bozmak için girişimlerde bulunduklarını belirterek tüm Kürtlere birliðe zarar verebilecek davranışlardan kaçınmaları çaðrısında bulundu.

SUK’un Kürt halkının özerklik taleplerine olumlu yaklaşmadıðına dikkat çeken Kobani “SUK Kürtlerin geleceði konusunda net deðildir. Kürtlere statü verilmesinden yana deðildir. Bu Kahire’de yapılan konferansta iyice açıða çıkmıştır. Orada PYD’nin kongreye katılıp katılmayacaðı tartışılmak istendi. Yaşananlar Kürtlerin daha kararlı mücadele etmelerini ve ele geçirdikleri mevzileri saðlamlaştırmaları gerektiðni gösteriyor. Şu anda hakimiyet Kürtlerdedir. Ama önümüzde zorlu bir süreç var.” şeklinde konuştu.

Kobani bazı güçlerin PYD’nin herşeye hakim olduðunu söyleyip karşıklık çıkarmaya çıkardıkları ve PYD’yi hedef göstermeye çalıştıklarına dikkat çektikten sonra Kürdistan’da oluşturulan Meclislerde etnik ve dini azınlıkların temsilcilerinin yer almalarının zorunluluðuna deðindi. Surtiye’nin toprak bütünlüðünden yana olduklarını şu cümlelerle dile getirdi:

“Bizim için Suriye Arap Cumhuriyeti veya Suriye Kürt Cumhuriyeti deðil demokratik Suriye esastır. Bunun saðlanması için çalışmalarımız sürüyor. Araplar ve diðer halklarla diyaloðumuz devam ediyor. T.C.’nin bazı güçleri bize karşı silahlandırıp saldırtma riskine karşı uyanık ve hazırlıklı olmalıyız. Rojava’da Kürtler arasında iki deðil tek güç olacaktır. Güney Kürdistan’da iki güç olmasının sonuçlarını görüyoruz. Rojava’da birliði saðlayan Kürtler tek güç olmayı başardı. Ciddi kazanımlarımız var ama her şey bitmiş deðildir. Uyanık olmalıyız, tehlikeler çok büyük ve zamanla yarıştıðımızı unutmamamız gerekir.”