İsveç’te çalışma yürüten Kürt siyasi partilerinin ve kitle örgütlerinin temsilcileri Stockholm Zerdüşti Evi’nde düzenlenen ”Rojava şehitlerini anma toplantısı”na katıldı. Esad rejimi ve çetelere karşı kahramanca direnen Rojava’nın, Kürt halkının onuru olduğuna dikkat çekilen toplantıda Kürtlere ve dostlarına Rojava direnişini destekleme çağrısında yapıldı.

Kürdistan Zerdüşt Cemaati tarafından düzenelenen etkinlik Rojava’da yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından da Rojava direnişi ve PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’in oğlu Şervan Müslim’in cenaze töreninin görüntülerinin yer aldığı sinevizyon gösterildi.

Sunuculuğunu Gazeteci Arez Andaryari’nin yaptığı anmada, Zerdüşt Kürt Cemaati’ni temsilen bir konuşma yapan yazar Bilal Görgü, Kürtlerin Mezopotamya’nın en eski halklarından biri olduğunu, kendi topraklarını terk etmediklerinin altını çizerek Kürtlerin, bölgelerine gelen kavimlerin inançlarına tolerans ve saygı gösterdiklerini de vurguladı.

Görgü, “Biz Kürt Zerdüştler olarak tek bir Kürdistan görüyoruz. Emperyalistlerin çizdiği sınırları tanımıyoruz. Bugün Rojava halkı kimliği, statüsü ve özgürlüğü için savaşıyor. Başkalarının topraklarını işgal için değil, saldırılara karşı kendi topraklarını korumak için savaşıyor. Bu nedenle de insan haklarından ve özgürlükten yana olan tüm kesimlerin bu direnişe destek vermesi gerekir” dedi.

‘ROJAVA’DA KÜRTLER MEZOPOTAMYA KÜLTÜRÜ VE HALKLARI İÇİN DİRENİYOR’

PYD İsveç Temsilcisi Şiyar Ali de Rojava’da Kürt halkının çetelerin saldırılarına karşı direniş destanı yazdığını belirttikten sonra, YPG ve Kürt halkının sadece kendisi için değil, Mezopotamya’da yaşayan tüm halklar için direndiğini söyledi. PYD Eşbaşkanı Müslim’in bir şehit babası olmaktan onur duyduğunu söylediğini hatırlatan Ali şöyle devam etti: “Bugün Rojava’da tarih yazılıyor. Siyah bayraklı selefilerin sadırılarına karşı kahramanca bir direniş sürüyor. Mezopotomya’da yaşayan Kürt, Süryani, Ezidi, Ermeni halkları arasında köprüler kuruyoruz. Suriye muhalefeti Suriye devrimi için bir yük haline gelmiştir. Binlerce yıllık Mezopotamya kültürünü, demokrasiyi ve insan haklarını El Kaide ve çevrede bizi boğmak için saldıran ülkelere karşı savunuyoruz.”

Kürtlerin ve Ortadoğu halklarının sadece kendileri için değil, tüm Mezopotamya kültürü ve halkları için direndiğini söyleyen Ali, “Kürt halkının onurlu mücadelesini desteklemeye çağırıyorum” diye konuşmasını sürdürdü.

PJAK adına konuşma yapan Amir Kerimi ise, Kürdistan’ın bir parçasında yaşanan gelişmelerin tüm Kürtleri etkilediğini belirtti. Rojava’nın geleceğinin tüm Kürt halkının kaderini belirleyecek önemde olduğunu kaydeden Kerimi, tüm Kürtlere Rojava’daki direnişe sahip çıkma çağrısında bulundu.

Goran Hareketi adına konuşan Saman Ali de, Rojava’da yaşayan Kürtlerin hangi taktik ve stratejileri uygulayacaklarına kendilerinin karar vermeleri gerektiğini söyledi. Ali, dört parçada yaşayan Kürtleri Rojava devrimini desteklemeye çağırdı.

‘KÜRTLER CENEVRE2’YE BAĞIMSIZ BİR HEYETLE KATILMALI’

Suriye Kürt Yekiti Partisi İsveç Temsilcisi Dr. Sededin Mela, Kürtlerin görüş birliğine vararak ortak önerilerle Cenevre2 Konferansı’na katılmalarının önemine dikkat çekti. Kürtlerin Cenevre’de bağımsız bir heyetle temsil edilmeleri gerektiğini belirten Mele, “Gelecekte Suriye’nin diktatörlükle yönetilmesinin önüne geçmek için Kürtler, federal bir Suriye’nin kurulması önerisini götürmeli. Suriye, Arapların, Kürtlerin, Süryanilerin, Ezidilerin, Ermeniler ve diğer halkların bir arada yaşadığı bir ülke. Geleceğin Suriye’sinde tüm bu halkların varlıkları ve kültürleri anayasal güvence altına alınmalıdır” şeklinde konuştu.

Yeni anayasanda azınlık-çoğunluk esasından ziyade halkların eşitliğinin temel prensip olarak kabul edilmesi ve Suriye’de yaşayan tüm halkların temsilcilerinin katılımıyla hazırlanması gerektiğine vurgu yaptı.

Suriye muhalefetinin bölük pörçük olduğunu, en örgütlü gücün çetelere ve Esad rejimine karşı direnen Kürtler olduğunun altını çizen Mele “Kürtler yeni oluşturulacak demokratik Suriye’nin garantisidir” şeklinde konuştu.

‘ROJAVA ULUSAL BİRLİĞİN ÖNEMİNE İŞARET EDİYOR’

KNK adına bir konuşma yapan Ahmet Karamuş da. Kürtlerin ulusal birliğinin her zamankinden daha fazla önem kazandığına dikkat çekti. Rojava’daki devrimin Kürt halkının statü kazanmasını engellemek isteyen bölge ülkeleri tarafından çeteler aracılığıyla bastırılmaya çalışıldığını söyleyen Karamuş, Türk devletinin inşa ettiği duvarlara dikkat çekti. Karamuş, tüm bunların Kürtlerin bir araya gelmesi ve ulusal birliğini oluşturması gerekliliğini ortaya koyduğunu söyledi. Rojava devriminin tüm Kürt halkının onuru olduğunu vurgulayan Karamuş, Kürtlere, insan hakları savunucularına tüm olanaklarını harekete geçirerek Rojava halkını desteklemeleri çağrısında bulundu.

‘KÜRT HALKININ MÜCADELESİ SINIR VE DUVARLARI YERLE BİR EDECEK’

Soykırım karşıtı insan hakları örgütü CHAK Başkanı Azad Heydari de Müslüman olduğunu söyleyen, ancak İslam ile hiçbir ilgisi bulunmayan çetelerin Rojava’ya yerleşmesine Kürt halkının hiç bir zaman izin vermeyeceğini belirtti. Heydari, Türkiye’yi çeteler konusunda şu cümlelerle uyardı: “ABD, Afganistan’da El Kaide’yi örgütledi. El Kaide İkiz Kuleler ve Pentagon’u vurdu. Şimdi Türkiye El Nusra çetelerini silahlandırıp Suriye ve Rojava’ya saldırtıyor. Sayıları 11 ila 13 bin civarında olan cihatçılar gelecekte Ankara’ya saldıracak ve Türkiye’nin başına bela olacaklar. Türkiye altına imza attığı uluslararası sözleşmelere uymalı ve teröristlere verdiği desteğe son vermelidir.”

Heydari, Rojava’ya uygulanan ambargonun kaldırılması için çağrıda da bulundu. Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Rojava’dan ellerini çekmesi gerektiğini de söyleyen Heydari, “Kürtler direnerek El Kaide çetelerini topraklarında barındırmayacaklarını gösterdi. Bu direniş haklı, meşru ve onurlu bir direniştir. Rojava halkı topraklarını, kimliğini, kültürünü ve onurunu savunuyor” dedi.

İsrail’in Filistin’de ördüğü duvarlara karşı çıkan Türkiye Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın Rojava sınırına duvar örmesini iki yüzlülük olarak nitelendirdi. Heydari, Kürt halkının mücadelesinin sınır ve duvarları yerle bir edeceğini de sözlerine ekledi.

‘DİN ALİMLERİ ROJAVA’DAKİ KATLİAMA TAVIR ALMALI’

Hiç kimsenin dini kullanarak başkalarına saldırma hakkının olmadığını söyleyen Zerdüşt Evi Rahibi Andaz Hawezy, fundamentalist grupların Rojava’da Kürt halkını din adına katlettiklerini, Kürtlerin katline yönelik fetvalar verdiklerini hatırlattı. “Bugün her dinde olduğu gibi İslam’da da iyi veya kötü din adamları var. İyi din adamlarının bir araya gelerek olanlara karşı çıkması ve Kürtlere yönelik saldırılarının İslamda yeri olmadığını açıklamaları gerekir” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından katılımcılar Rojava’da yaşamını yitirenler anısına mumlar yaktı.