Yüksekdağ: Köhnemiş düzene karşı tek alternatifiz

Yüksekdağ, 1 Kasım'da AKP'yi pişman edeceklerini ve halkların iktidarını kuracaklarını söyledi. AKP'nin kazanması halinde savaşın derinleşeceğini, katliamların tekrar yaşanacağını belirtti.

Yüksekdağ, 1 Kasım'da AKP'yi pişman edeceklerini ve halkların iktidarını kuracaklarını söyledi. AKP'nin kazanması halinde savaşın derinleşeceğini, katliamların tekrar yaşanacağını belirten Yüksekdağ, "Biz halkların geleceğiyiz. Bu köhnemiş düzene karşı tek alternatif biziz" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Hatay'ın Samandağ ilçesinde halkla bir araya geldi. Kahvaltılı toplantıya, HDK bileşenleri, Gezi direnişinde yaşamını yitirenlerin aileleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

'TÜRKİYE, HALKLAR HAPİSHANESİ OLDU!'

Halkların kendi tarihlerini yazarken çok ciddi saldırılar altında olduğunu belirten Yüksekdağ, 13 yıllık AKP iktidarı boyunca Türkiye'nin 'halklar hapishanesine' çevrildiğini söyledi.
Yüksekdağ, 21. yüzyılda ülkeyi diktayla yönetmek isteyen, aklını yitirmiş bir iktidarla karşı karşıya olduklarını kaydeden Yüksekdağ, "7 Haziran seçimleri ile birlikte bu heveslerini kursaklarında bıraktık. Halkların desteği ile onları geriletmeyi başardık. Ancak bu yetmez, 7 Haziran'da gerilettiğimiz bu gücü 1 Kasım seçimleriyle yok etmemiz gerekiyor. 1 Kasım seçimlerinde gitmeleri için halkların desteğine daha fazla ihtiyacımız var. 7 Haziran seçimlerinde yarım bıraktığımız işi 1 Kasım da tamlayacağız" diye konuştu.

'HALKLARIN İKTİDARINI İNŞA EDECEĞİZ'

13 yıllık AKP iktidarı karşısında güçlü bir muhalefet olmadığını belirten Yüksekdağ, AKP'nin de güçlü bir muhalefet görmediği için hanedanlık kurmak kadar pervasızlaştığını ifade etti. 7 Haziran seçimlerinden önce AKP yetkililerinin "HDP barajı geçemezse kaos çıkarır" dediklerini hatırlatan Yüksekdağ, HDP barajı geçtikten sonra AKP ülkeyi iç savaşa sürüklediğini ve bunu da tek başına iktidar olmadığı için yaptığını kaydetti. 13 yıllık AKP iktidarı ilk kez karşısında güçlü bir halk muhalefeti gördüğünü bu yüzden HDP'ye yönelik saldırıların yoğunlaştığını belirten Yüksekdağ, "Bizim suçumuz onları diktatör yapmamak ve biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Halkların demokratik iktidarını inşa etmek için yeniden seçime giriyoruz" diye konuştu.

AKP KAZANIRSA NELER OLACAK?

Yüksekdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bize dayattıkları bu seçim için pişman olacaklar. 7 Haziran seçimlerinde aldıkları sonuçtan daha kötü bir sonuç alacaklar. 1 Kasım tarihinde AKP'nin istediği sonuçların çıkması halinde ülke daha derin bir savaşa sürüklenecek. 7 Haziran'da halkı kaosla tehdit edenler, kaos çıkardı ve 400 vekil için 5 ayda 500 insanın canına kıydılar. Böyle gözü dönmüş çılgın bir iktidar var karşımızda.
1 Kasım seçimlerini AKP'nin kazanması halinde Suriye'yi işgale girişecekler. Davutoğlu'nun stratejik derinliği Suriye halklarını kan denizinde boğmaktır. Bunu yaparken DAİŞ ve El Nusra gibi çetelerin taşeronluğunda canice bir savaş yürütüyorlar. Rojava'da YPG ve YPJ güçleri DAİŞ barbarlarını etkisiz hale getirdi. DAİŞ sadece Suriye'de değil aynı zamanda Saray ve AKP'nin aklında, fikrinde ve icraatında varlığını koruyor. Suruç'ta 33, Ankara'da 102 yurttaşı katlettiler. Rojava'da direniş hareketi karşısında yenilgiye uğrayan DAİŞ, AKP desteğiyle Türkiye'de katliamlar yapıyor. Saray ve AKP'nin açıkça yapmadığı cinayetleri DAİŞ eliyle yapıyor.
AKP iktidardan uzaklaştırılmazsa ülke hem içerde hem de dışarıda savaşa gidecek. İçeride hakları birbirine düşman ettirerek iç savaşı çıkarmaya çalışacak, dışarıda ise başta Suriye olmak üzere çeteleri besleyerek daha fazla savaşı kışkırtacak. İktidarın bu kirli savaşına karşı halkların iradesini sonuna kadar savunacağız. Nasıl ki onların faşist barajını yok ettiysek, bu saldırılara karşı halkların önüne kurdukları bütün setleri bir bir yıkacağız ve setlerin hiçbir hükmünün olmadığını onlara göstereceğiz.

'DİRENİŞ GÜNÜ'

Biz halkların geleceğiyiz. Bu köhnemiş düzene karşı tek alternatif biziz. 100 yıl önce Orta Doğu'da sınırlar yeniden çizilirken, halkla yok sayıldı. Aradan 100 yıl geçti ve Orta Doğu sınırları yeniden çiziliyor. Bu gerçeği iyi biliyoruz ama bunu değiştirmemiz lazım ve kendi tarihimizi kendimiz yazmalıyız. Egemen devletin yazmasına izin vermeyeceğiz artık bu kalemi halklar eline aldı. Gün halkların zulme karşı direnme günüdür. Gün demokrasi ve barışın bayrağı ile Hüseyin direnişinin yeniden diriltilmesi günüdür."