Yüksekdağ: Halkın iradesine darbe yapıldı!

Yüksekdağ, seçmenlerine darbe yapıldığını, Türkiye'de faşizmin olduğunu vurgulayarak, vekilliğinin düşürülmesinin de yok hükmünde olduğunu söyledi.

Rojava Devrimi'nin yıl dönümünde Suruç'ta yaptığı konuşma nedeni ile hakkında Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın 4'üncü duruşması görüldü. 

Yüksekdağ, tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi'nden duruşmaya SEGBİS'le katıldı.

Yüksekdağ, şunları ifade etti: "Temsil ettiğimiz seçmen, millet iradesine darbe gerçekleşmiştir. Tüm davalar gasp, darbe operasyonu ve enstrümanına dönüştürülmüştür. Yargı mekanizmaları iktidarın silahı olmuştur. Yargının kılıcı da seçilmiş siyasetçilere sallandırılmıştır. Yargının otoriter siyasetin basıncı ile felç edilmesi söz konusudur. Hukuk ve evrensel kurallar gereğince hayatın olağan akışının sınanarak hukuk kurallarına varmaya çalışılması gerekir; ancak Türkiye'de hayatın olağan akışı nedir, ne değildir cevap verilememektedir. Türkiye'de darbe ortamı yaşanmaktadır. Yargı hiçbir dönemde bu kadar baskı altına alınmamıştır. Yargı kurumlarına dayanılarak siyasi tasfiye yürütülmektedir. Hakkımızda merkezi bir organizasyon olmadan karar verilmesi mümkün değildir. Tüm yargılama süreçleri siyasi kararlar ile yürütülmektedir. Ne ceza verileceği, ne hakkında dava açılacağı siyasi merkezler tarafından belirlenmektedir."

'DEMOKRASİ YOK, FAŞİZM VAR'

Milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunu söyleyen Yüksekdağ, şu mesajları da verdi:

"Siyasi yıkıcılık ile karşı karşıyayız. Akademisyenler yargılanmaktadır, toplumsal birikim tasfiye edilmektedir, gazeteciler gözaltına alınmaktadır. Sosyal medya ile insanlar cezaevinde kalmaktadır, cezaevleri dolmuş, yer açmak için gerçek suçlular tahliye edilmektedir. Siyasi iktidar Avrupa'ya ifade özgürlüğü ile ders vermeye çalışmaktadır, ancak bizi hapsettiler, vekilliğimizi düşürdüler. Demokrasinin olmadığı ülkelerde hamaset vardır, manipülasyonlar yapılır, kavga etmediğimiz ülke kalmamıştır. Türkiye'nin dış itibarı kalmamıştır. Bunu yaşatanlar bugün bizi yargılamakla meşru haklarımızı gasp etmektedir. Türkiye'de yargı kurumuna önemli roller düşmektedir. Biz bedeli göze aldık, karanlığa karşı duruş ortaya koyduk, siyaset kurumunun bu riski üstlenmesi gerekir. (...) Faşist uygulamalar söz konusudur. Devlet kurumlarının hangi kanuna uyacağının şaşırdığı bir otoriter düzen vardır. Türkiye'de anayasa işlememektedir, tüm yargı kurumlarının görevi Anayasaya bağlı kalmaktır, ancak siyasi iktidar Anayasaya bağlı değildir, Anayasayı tanımamakta, her gün çiğnemektedir. Şu an anayasal görevlerimizi kullanamamakta, temsiliyet görevini yerine getirememekteyiz." 

'PYD IŞİD'E KARŞI URFA VE ANTEP'İ SAVUNIYORDU'

Yargı konusu olan konuşmasına da değinen Yüksekdağ, "Esas olarak sırtınızı dayamanız gereken yer Kürt toplumudur dedik. PYD IŞİD saldırılarına karşı Urfa ve Antep'i de savunuyordu. Konuşmanın içeriği bu ve tarih bizi haklı çıkardı. Eğer bugün terörist ilan ettikleri PYD ile sağlıklı bir ilişki kurulsaydı bugünkü sıkıntı ve kayıplar yaşanmazdı. Türkiye'nin sırtını dayayabileceği tek müttefiki kalmamıştır. Eğer Kürtler ile ittifak kurulsaydı Türk ve Kürt halklarının istediği yollar açılacaktı. Siyasi iktidar kendi çıkarını öne almıştır. Son olarak mahkemeniz ağır baskı altında yurtdışı yasağı vermiştir. Bu davanın dosyası iktidar medyası tarafından oluşturulmuştur. Mahkemeyi kuran da onlardır. Ben bu zamana kadar, isteseydim onlarca kez yurtdışına çıkardım. Bu memleketi bırakmaya niyetim yoktur. Karar siyasidir. Bir siyasi partinin eş genel başkanı nereye gidebilir ki" değerlendirmesinde bulundu.

Avukatlar Sevda Çelik Özbingöl, Dilara İnal ve Hidayet Enmek de PYD'ye dair belgelerin ibraz edildiğini, yargılamanın AİHS ve Anayasa'nın 90. maddesine aykırı olduğunu dile getirdi. 

Duruşma 12 Haziran’a ertelendi.

ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA

Duruşmayı izleyen HDP Urfa milletvekilleri İbrahim Ayhan ve Dilek Öcalan, avukatlar ile birlikte adliye önünde açıklama yaptı. Vekiller, "Figen Yüksekdağ halen bizim partimizin eş genel başkanıdır ve milletvekilimizdir" vurgusunda bulundu.