'Yasağı tarihin çöplüğüne atma zamanı geldi'
'Yasağı tarihin çöplüğüne atma zamanı geldi'
'Yasağı tarihin çöplüğüne atma zamanı geldi'
PKK gerillalarının DAİŞ'e karşı verdiği mücadele PKK yasağında 21 yıldır ısrar eden Federal Alman hükümetinin elini zayıflattı. Dünyanın Kürt direnişini övmesi bir yana, artık PKK yasağının kalkması geniş bir kesim tarafından dile getirildi. Yasağın 21. yılında ANF'ye konuşan parlamenterler ve bilim insanları "PKK yasağını tarihin çöplüğüne atma zamanı geldi" dedi.
DAİŞ çetelerinin 3 Ağustos 2014 günü Şengal'de yaşayan Êzidilere saldırması ve katliamlara girişmesi üzerine YPG/YPJ ve HPG/YJA STAR gerillalarının bölgeye gitmesi, onbinlerce Êzidi'nin can güvenliğini sağlaması uluslararası arenada Kürt özgürlük hareketine yaklaşımın değiştirilmesini de beraberinde getirdi. Avrupa'da yaygın medya ve siyasetçiler Avrupa Birliği'ne "PKK'yi terörist örgütler listesinden çıkar" çağrısı yaparken Almanya'dan da "21 yıllık yasağı kaldır" diyordu.
15 Eylül'de DAİŞ çetelerinin Kobanê'ye yönelik saldırısına karşı YPG/YPJ'nin verdiği emsalsiz direnişle AB ve Almanya'ya bu çağrılar daha arttı. Federal hükümete en fazla çağrı yapan kesimlerin başında gelen Sol Partililer Almanya'nın PKK karşı tutumunu zorlayacak sivil itaatsizlik eylemi başlattı.
18 Ekim 2014 günü Münih'te DAİŞ çetelerinin saldırısı altında bulunan Kobanê ile dayanışma gösterisine katılan Federal Meclis üyesi Nicole Gohlke PKK bayrağı açarak Almanya'da 1993 yılından itibaren yürürlekte olan PKK yasağının kalkmasını istetti. Gohlke gösterisi sırasında "Bu bayrak altında özgürlük, demokrasi ve insan hakları mücadelesi verildi" şeklinde konuştu
Olayın üzerinden bir ay geçmeden Federal Meclis'in Dokunulmazlık Komisyonu Sol Parti milletvikili Gohlke'nin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verdi. Kararı protesto etmek ve Gohlke ile dayanışma amacıyla Sol Partili 10 parlamenter de 13 Kasım 2014 günü Federal Meclis'te PKK bayrağı açtı.
'YASAĞA KARŞI SİVİL EYLEMLERİMİZ ARTACAK'
Mecliste PKK bayrağı açan ve yıllardır yasağa karşı mücadele eden parlamenterlerden Ulla Jelpke bayrak açma gibi yasağa karşı sivil eylemlere devam edeceklerini bildirdi. Hükümetin yasakta neden ısrar ettiğine ilişkin önümüzdeki günlerde Federal Meclis'e soru önerisi vereceklerini ve konuyu gündemde tutmaya devam edeceklerini belirten Jelpke "Almanya'nın artık yasak için gerekçe bulmakta zorlanıyor. Yasağın sürmesi için de Türkiye tarafından da ciddi bir baskı söz konusu" dedi.
Yasağa karşı artık Alman halkından da önemli bir destek geldiğine dikkat çeken Jelpke "Yasağa karşı alttan yukarıya doğru gelen bir tepki söz konusu. İnsanlar artık 'DAİŞ'e karşı bu kadar mücadele veren bir örgüt neden yasaklanıyor?' diye soruyor. Almanya bir siyaset değişikliğine gitmesi için şansımız var. Yasağı artık tarihin çöplüğüne atma zamanı geldi" diye konuştu.
'TÜRKİYE İLİŞKİLERİN MERKEZİNDE PKK YASAĞI VAR'
PKK yasağının kalkması için mücadele eden bir diğer Sol Partili parlamenter ise Andrej Hunko. Çünkü ona göre Türk ile yürütülen birçok gizli-kapaklı işlerin arkasında PKK yasağı yatıyor. Kobanê ile dayanışma gösterisi sırasında PKK bayrağı açtığı gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldırılan partili arkadaşı Nicole Gohlke'yi desteklemek amacıyla 1 Kasım Dünya Kobanê Günü nedeniyle Köln'de yapılan gösteride PKK bayrağı açan Hunko'nun görüşleri ise şöyle:
"Yasaktan sonra Almanya ile Türk devleti arasındaki sıkı ilişkiler arttı. Bu ilişkilerin kapsamına polis, devlet güvenlik güçleri ve istihbarat örgütleri de giriyor. Bir yandan Türkiye ile yürütülen açık ilişkilerin dışında kapalı kapılar ardından da ilişkiler söz konusu. Örneğin Gezi Parkı sürecinde Türkiye ile bir kriz varmış gösterildi, fakat o dönemde Türk güvenlik güçlerine destek de vardı. Tüm ilişkilerin merkezinde ise PKK yasağı var. Bu yüzden bu yasağın kalkması için daha fazla mücadele etmeliyiz.
'YASAĞIN KALKMASI BARIŞ SÜRECİNE KATKI SUNAR'
PKK yasağının kalkması için başbakan Merkel'e gönderilmek üzere imza kampanyası başlatan akademisyenlerden Prof. Dr. Mohssen Massarrat'a göre de PKK yasağının ısrarındaki asıl nedenlerden birisi Türkiye ile ilişkiler. Ancak diğer taraftan Prof. Massarrat Almanya'da PKK yasağının kalkmasının çözüm ve barış sürecine önemli bir katkı sunacağını dikkat çekiyor.
Osnabrück üniversitesinin Sosyal Bilimler Bölümü'nde yıllarca ders veren Prof. Massarrat barış süreci ile Kobanê direnişinin en önemli handikaplarından birisinin PKK yasağı olduğunu düşünüyor. PKK taraftarlarının Almanya'daki gösterilerinin barışçıl geçtiğine ve PKK gerillalarının Şengal'de bir soykırımı engellediğini de hatırlatan Prof. Massarrat "Yasak artık kalkmalı" diye konuştu.
'KÜRTLERE KARŞI BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR SİYASET UYGULANDI'
Yazar ve avukat Dr. Heinz-Jürgen Schneider ise PKK yasağına başka bir açıdan bakıyor ve Almanya'nın bu yasakla "batı değerlerini" çiğnediğine dikkat çekiyor. Almanya'nın Rusya, Çin ve İran'ın ülkelerinde uyguladığı yasaklara benzer bir yasağı PKK'ye karşı dayattığını belirten Schneider "Federal Almanya Cumhuriyeti'nin tarihinde eşi-benzeri görülmemiş, hiç bir göçmen gruba uygulanmamış bir siyaset Kürt halkına karşı uygulandı. Öyle bir atmosfer yaratıldı ki Kürtler ve 'terörist' kelimeleri çoğu zaman aynı anda kullanıldı" diye konuştu.
Yasağın uygulandığı günden bu yana, yani 21 yıldır "yasak kalksın" talebinin dile getirildiğini hatırlatan Alman yazar ve insan hakları savunucusu Schneider "2014 yılında yasağın kalkmasını isteyenlerin sayısı arttı. Ortadoğu'daki gelişmeler ve terör örgütü DAİŞ ile mücadelenin gündemi gelmesiyle artık medyada, siyasette ve hatta meclis kulislerinde PKK'ye yönelik yasağın kalkması dile getiriliyor" dedi.
Federal hükümetin eskiden olduğu gibi şimdi de dış politikadaki konumundan dolayı yasakta ısrar ettiğini belirten Schneider "Diğer yandan yasağın kalkmasına yönelik talepler artık geniş bir kesim tarafından dile getiriliyor ve toplum nezdinde meşruiyet kazanmış durumda" dedi. Kürt sorununu yakından takip eden hukukçuların başında gelen Schneider'e göre yasağın kalkması ancak Almanya'nın iç ve dış politikada yeni bir 'Kürt siyaseti' ile mümkün olacak.
SON İKİ YILDA YASAĞA KARŞI VERİLEN MÜCADELE...
15 Ekim 2012’de Alman Federal Meclisi Dilekçe Komisyonu "Kürt kimliği tanınsın" kampanyasındaki taleplerini dinledi. Kampanyayı organize eden YEK-KOM, 2011 yılında 60 bine yakın imza ile meclise başvurarak Kürtlerin 12 maddelik taleplerini meclisin gündemine taşımayı başarmıştı. Taleplerden birisi de PKK yasağının kalkmasıydı. Aradan bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen kampanyaya henüz resmi bir yanıt verilmedi.
PKK yasağının 20. yılı nedeniyle ise Alman sivil toplum kuruluşları, insan hakları savunucuları ve Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar 16 Kasım 2013 günü Berlin’de dev bir gösteri düzenlendi. “Tatort Kurdistan” İnisiyatifi'nin “Barış sürecine destek verilsin, PKK yasağı kalksın” adıyla organize ettiği yürüyüş ve mitinge katılan binlerce kişi yasağın kalkmasını istedi. Gösteriyle Berlin polisinin yıllardır yasakladığı ve taşınmasına izin vermediği yüzlerce sembol taşındı.
HÜKÜMETTEN 'SÜRECE DESTEK YASAĞA DEVAM' YAKLAŞIMI
Mayıs 2013’te PKK yasağını federal hükümete soran Sol Parti şu yanıtı aldı: "Federal hükümet, Türk hükümet yetkilileri ve PKK temsilcileri arasında yapılan görüşmeleri büyük bir ilgiyle takip ediyor. Şu andaki görüşme ve müzakereler hükümetimize göre henüz AB'nin terörist örgütler listesinde yer alan ve Almanya'da yasaklanan bir organizasyonun faaliyetlerini etkileyecek düzeyde değil. Bu yüzden PKK'yi eskisi gibi ele alıyoruz."
Haber dergisi Focus Haziran 2013’te İçişleri Bakanlığı'nın üst düzey yetkililerinden Hans-Georg Engelke'nin başkanlığında bir heyetin PKK yasağını görüşmek üzere Ankara'ya gittiğini duyurdu. Hükümet kaynaklarına dayandırılan habere göre heyette iç istihbarat kurumu Anayasa Koruma Örgütü ile Federal Suç Dairesi (BKA) yetkilileri de vardı. İçişleri bakanlığı geziyi inkar etti.
'PKK İYİ ŞEYLER YAPTI AMA YASAK SÜRECEK'
DAİŞ çetelerinin Şengal'e saldırmasının ardından 1 Eylül 2014 günü Almanya’nın Güney Kürdistan yönetimine göndereceği yardıma ilişkin Federal Meclis’te özel bir oturum yapıldı. Oturumdaki tartışmalar PKk yasağına kilitlendi. Sol Parti Grup Başkanı Gregor Gysi “Êzidileri sadece PKK kurtardı, fakat silahlar peşmergeye gidiyor” derken, hükümet partisi CDU'dan Philipp Missfelder ise “PKK son haftalarda iyi şeyler yapmış olsa da PKK yasağı sürecek” vurgusu dikkat çekti.
25 Eylül 2014 günü ise Alman Federal Meclisi'nde IŞİD'in Kobanê'ye saldırısı sonrası Batı-Kuzey Kürdistan sınırında yaşanan insani dramın ele alındığı bir oturum gerçekleşti. Oturumda söz alan Sol Partili vekiller federal hükümete "PKK yasağını kaldır" çağrısı yaptı. Federal hükümetinin Kürtleri iyi veya kötü diye ayırmaktan vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Sol Partili parlamenter Andrej Hunko "PKK Şengal'e gidip büyük bir başarırken PKK Almanya'da yasaktı, aynı o günlerde her türlü vahşeti yapmaktan geri kalmayan İŞID örgütü ise serbestti" dedi.
Oturumda söz alan Koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokratlar Partisi (SPD)'nden Niels Annen ise "Türk hükümeti PKK ile görüşüyor. Biz de PKK ve PYD ile görüşmeliyiz" diye konuştu.
Ancak bu olumlu havaya rağmen Dışişileri Bakanı Frank-Walter Steinmeier birkaç kez yasağın süreceğini açıkça söyledi. 28 Eylül 2014 günü ARD'ye konuşan Steinmeier PKK yasağına yönelik gerekçelerin geçmişe dayandığını savunarak PKK yasağının devam edeceğini bildirdi.
TAZ VE DER SPİEGEL'İN PKK MANŞETLERİ
Almanya'nın prestijli günlük gazetelerinden Tageszeitung (Taz) 3 Eylül 2012 günü "PKK Almanya'nın bir parçasıdır" manşetiyle çıktı. Gazete manşetine şu soruyu taşımıştı: "İŞİD teröristlerine karşı mücadelede övgü gören PKK neden Almanya'da yasaklı?" PKK'nin DAİŞ çetelerine karşı güçlü bir mücadele verdiğini dikkat çeken gazete artık PKK yasağının kalkması gerektiğini belirterek şu çarpıcı tespitleri yapıyordu:
"PKK yasağı sadece dış politikadaki gelişmelerden dolayı kalkmamalı. Bu Almanya'da yaşayan Kürtler için de bir gereklilik arz ediyor. Yasakla birlikte 20 yıl boyunca Kürtlere terörist damgası vuruldu, otomatik olarak bu kelimenin yanına getirildi. Kürtlerin haklarının verilmesi için verilecek her pratik girişim PKK propagandası şeklinde sayılır. Sadece cezai işlemlere tabi tutulmazsınız, aynı zamanda size karşı yabancılar yasasına dayandırılan bir katalog dolu işlem yapılır.
PKK ile bağlantısı olduğu şüphelenen kişilerin oturum müsaadeleri uzatılmayabilir ve bu kişiler sınır dışı edilmekle tehdit edilir. Daha önce verilmiş mülteci statüsü ise göz önüne alınmaz. Çünkü Kürtler siyasi çalışmalarından dolayı kaçmış ve buraya gelmişlerdir. PKK yasağı gerekçesiyle on binlerce Kürdün oturum haklarına müdahale ediyor, Kürt dernekleri, kültür evleri kaptılıyor. Kürtlerin ve örgütlerinin bölgede önemli bir aktör oldukları gerçeğini hukuk anlamalı. Almanya'da yaşayan Kürtlere terörist gözüyle bakılmaması için yasak kalkmalı."
Ekim ayının son haftasında ise Der Spiegel dergisi "Teröre karşı tek başına" başlığıyla DAİŞ çetelerine karşı Kürtlerin verdiği mücadeleyi kapağına taşıdı. Kürtler için "Terk edilmiş halk" tespitini yapan dergi PKK'nin DAİŞ'e karşı mücadelede batının sonu umudu olduğunu vurgu yaptı.