Wernicke-Korsakoof hastası: Müdahale işkencenin başka adıdır

Wernicke-Korsakoof hastası Ulaş Göktaş, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya yönelik olası müdahalenin işkencenin başka adı olduğunu belirterek, "Onlara müdahale edilirse geri dönülmez sorunlar yaşayacaklardır” dedi.

Adana'da yapılan toplantıda konuşan Wernicke Korsakoflu hastası eski tutuklular,  170 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya "zorla müdahale" edilmesi halinde Wernicke Korsakoflu olacağını aktardı. 

Wernicke-Korsakoof ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi (WKEMDG), işlerine geri dönme talebi ile açlık grevine giren tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın durumuna dikkat çekmek için İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantının yapıldığı salona, "Zorla müdahale yaşama saldırıdır" pankartı asıldı.

‘WERNİCKE-KORSAKOFF’A YAKALANMALARI AMAŞLANIYOR’

Açıklamayı yapan WKEMDG aktivisti Mehmet Acettin, tedavisi mümkün olmayan ve geriye dönülmez vücut bütünlüğü kaybetmiş kişiler olarak sorumluluk duyduklarını söyledi. Gülmen ve Özakça'nın işlerine dönmek için başlattıkları ve 170'li günlere gelen açlık grevlerinin “organ yetmezliği” nedeniyle geriye dönülmez bir hal aldığını kaydeden Acettin, şöyle dedi: "Ölüm sınırındaki yaşamlarının zorla müdahale koşullarında yaşasalar bile bedensel ve zihinsel vücut bütünlüğünü kaybetmiş olacaklardır. İktidar ise 'onların ölümüne izin vermeyeceğiz' biçiminde zorla müdahaleyi gündemine aldı. Zorla müdahaleyi birebir yaşayanlar olarak, zorla müdahalenin 'yaşatma kaygısıyla' değil, müdahale ettikleri kişilerin Wernicke-Korsakoff rahatsızlığına yakalanmasını amaçlayan bir saldırı olduğunu biliyoruz."

‘SEMİH VE NURİYE’NİN YAŞAMASINI İSTİYORUZ’

Haksız ve hukuksuz bir şekilde binlerce kamu emekçisinin KHK'lerle ihraç edildiğini dile getiren Acettin, iktidarın Gülmen ve Özakça için zorla müdahale koşullarını hazırladığını ve iktidarın onların taleplerini karşılamayarak ölüme terk ettiğini söyledi. Açlık grevi ve ölüm orucunda B1 vitamini sadece beyin ve sinir hücrelerini koruduğunu vurgulayan Acettin, “Vücuttaki diğer organlar ise korumasız. En azından güçsüzleşiyorlar. Vücutta kalıcı hasarlar oluşma ihtimaliyle birlikte bugün 169 gündür aç, korumasız kalan vücutları enfeksiyon gibi çeşitli risklere de açıktır” diye konuştu. Gülmen ve Özakça’nın yaşamasını istediklerini vurgulayan Acettin, “Bunun tek bir yolu var; taleplerinin kabul edilmesi. Nuriye ve Semih'i yaşatmak onların taleplerini kabul ettirmekle mümkündür” dedi.

‘MÜDAHALE İŞKENCENİN BAŞKA ADIDIR’

Wernicke-Korsakoof hastası Muharrem Kurşun ise “Organ yetmezliğinin yanı sıra ölümlerde olabilir. Biran önce talepleri kabul edilmelidir” diye belirtti.

Wernicke-Korsakoof hastası Ulaş Göktaş da “Müdahale işkencenin başka adıdır. Onlara müdahale edilirse geri dönülmez sorunlar yaşayacaklardır” dedi.

‘ZORLA MÜDAHALE VERNİCKE KORSAKOFLU YAPAR’

Wernicke Korsakoflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi üyeleri, 170 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın durumuna dikkat çekmek amacıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Gülmen ve Özakça'nın açlık grevi eylemlerinin 170'nci günde olduğunu ve vücut bütünlüklerinin bozulduğunu ve organ yetmezliği nedeniyle geri dönülemez bir sürece girildiğini aktaran Wernicke Korsakoflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi üyesi Mevlid Kaya, "Yapılacak 'zorla müdahale' belki onları yaşatacak. Ancak bedensel ve zihinsel bütünlüklerini yitirerek Wernicke Korsakoflulara eklemlenmiş olacaklardır. Birçok Wernicke Korsakoflu arkadaşlarımız 'zorla müdahale'nin eseridir. Onları yaşatmak zorla müdahale ile değil; 'işe dönüş'lerini sağlamak ve isteklerini kabul etmekle olasıdır. Bu aynı zamanda yaralanan toplum vicdanını bir nebze olsun rahatlatacaktır" diye konuştu.