Vlademir'de Êzîdî geleneği güçleniyor
Rusya Federasyonuna bağlı Vlademir kentinde yaşayan Êzîdî Kürtler kurumlaşarak geleneklerini devam ettiriyor.
Rusya Federasyonuna bağlı Vlademir kentinde yaşayan Êzîdî Kürtler kurumlaşarak geleneklerini devam ettiriyor.
Rusya Federasyonuna bağlı Vlademir kentinde yaşayan Êzîdî Kürtler kurumlaşarak geleneklerini devam ettiriyor. Bir yıldır kurulan Mezopotamya Derneği, kentteki Kürtleri örgütlemek için çalışma yürütüyor. Dernek çalışanları, "Dünyanın dört bir yanına dağılan Kürtlerin Şengal Dağı'nda yardıma muhtaç kardeşlerine yardım etmesi gerek. Bu hepimizin görevidir" çağrısını yaptı.
Derneğin kurucusu ve başkanı Siyabend Said ve kurumun çalışmasında yer alan Kürtlerle, Mezopotamya Derneği ve Şengal’deki Êzîdi Kürtlerin durumunu konuştuk.
SAİD: ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ DEĞİL
"Şengal Êzîdîsizleştirilmek isteniyor" diyen Mezopotamya Derneği Başkanı Siyabend Said, şöyle konuştu: "Son bir yıldır Êzîdî Kürtler çok büyük acılar çekti. Acıların son bulması için Kürtlerin birliği her zamankinden daha çok önemli hale gelmiş bulunmakta. Êzîdî Kürtlerin içinde bulunduğu trajedi bugün herkes tarafından görülüyor. Êzîdîlere akıl vermek isteyen ve onları bildikleri saf ve temiz dinlerinden caydırmak için çaba harcayanlar eskiden de olduğu gibi şimdi de iş başındalar. Şengal’de yaşananlar hepimiz tarafından biliniyor. Eğer PKK olmasaydı Şengal’de çok büyük katliamlar yaşanabilirdi. Êzîdîler bulundukların tüm yerlerden göçe zorlanmış ve yerlerini terk etmek zorunda bırakılmışlardır. Bugün de aynı şekilde Şengal’deki Êzîdîler de göçertilmek isteniyor. Onların doğup büyüdükleri topraklarından sürmek istiyorlar. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil, Kürtler de kendi topraklarını savunabilecek kadar savaşabiliyor ve bugün de ana topraklarını ne kadar büyük bir özveri ile koruduklarını tüm dünya görüyor."
'İHANETİ UNUTMAYACAĞIZ'
Said, şöyle devam etti: "Eğer YPG Êzîdîlerin imdadına yetişmeseydi bugün çok ağır kayıplardan bahsediyor olacaktık. Êzîdîleri yalnız ve savunmasız bırakan Barzani kendi tarihine kara bir leke vurmuştur. Êzîdîler onu hiçbir zaman unutmayacaktır ve hep böyle hatırlayacaktır. Hala tam anlamıyla anlamış değiliz, Barzani neden Êzîdîleri sattı, neden peşmergeleri Şengal’den çekti, neden Êzîdî katliamına göz yumdu? Bu konuda Êzîdîler ondan açıklama bekliyor ama görünen o ki o da bunu izah edemiyor. Kürtler birbirine düşman değil fakat Barzani ve KDP Kürtler arasında düşmanlığı geliştiriyor, Kürtler bu oyuna gelmemelidir. Artık Kürtleri hiç kimse birbirine kırdırtamaz."
'ŞENGAL BİZİ BİRBİRİMİZE BAĞLADI'
Kurdukları Mezopotamya Derneği ile kendi imkanları çerçevesinde örf ve adetlerimizi yaşatmak istediklerini ifade eden Said, "Bulunduğumuz şehirde bize karşı halkın bir saygınlığı var. Bu şehir halklar açısından çok renkli bir şehirdir ve herkesin ulusal geleneklerini yaşatması için kurdukları dernekleri var. Tüm bu dernekler arasında bizim derneğimiz yeni olmasına rağmen çok tanındı ve çalışmaları da herkes tarafından takdirle karşılanıyor. Tabii Şengal’de yaşananlar da bizi kurum çalışmalarında daha da yoğunlaştırdığı gibi bizi birbirimize bağladı. Ülkede gidip bir şey yapma durumumuz yok ama en azından bizler de burada örgütlenerek ülkede büyük acılar yaşayan kardeşlerimize yardımda bulunabilir ve onların sesini buradaki halklara ulaştırabiliriz. Bu konuda geldiğimiz aşamayı şu an olumlu değerlendirebiliriz" diye konuştu.
'ŞENGAL'E YARDIM TÜM KÜRTLERİN GÖREVİ'
Şengal Dağı'na sığınan Êzîdî Kürtler için başlattıkları yardım kampanyasına değinen Said, "Dernek olarak Şengal Dağı'na sığınan Êzîdî Kürtlere yardımda bulunmak istedik. Bu konuda belli girişimlerimiz de oldu. Ama biz bu yardımı daha güçlü ve daha sistematik bir şekilde yapmak istiyoruz. Bunun için de dernek bünyesinde bu çalışmanın daha sistematik yürütülmesi için gerekli planlamalar yapıldı. Aslında sadece Vlademir şehrinde bulunan Êzîdîler değil, dünyanın dört bir yanına dağılan Kürtlerin de Şengal Dağı'nda yardıma muhtaç kardeşlerine yardım etmesi gerek. Bu hepimizin görevidir" dedi.
TİTAL: ACİL YARDIMA İHTİYAÇ VAR
Mezopotamya Derneği Üyesi ve aktif çalışanı Valud Tital ise şunları ifade etti:
"Şengal’de yaşanan dramı ve gelişmeleri günlük olarak basından takip ediyorum. Halkımız bulundukları tüm ülkelerde başka halklar için mücadele etmiş ve onların özgürlüğü için bedel vermiş. Fakat kendimiz için şimdiye kadar hiçbir şey yapmamışız. Yan yana geldiğimizde bile birlik olduğumuzu ve Kürtlerin özgürlüğü için mücadele edeceğimizi söylesek de bunun devamı gelmiyor. Bu da şunu gösteriyor ki, Kürtler arasında ciddi bir birlik ve beraberlik yok. İnanıyorum ki, eğer tüm Kürt partileri birlik olsa ve birliklerini güçlendirseler Ortadoğu’da kimse onların önünü alamaz. Bana göre her şeyden önce birlik ve beraberliğin gelişmesi ve tüm halkımızın da buna inanması çok önemlidir. Şengal’den DAİŞ’in katliamından kaçan Êzîdîler Güney Kürdistan’da kamplarda çok zor şartlar altında yaşam savaşı veriyor. Geçen televizyonda gördüm; çocuklar o sıcakta aç susuz çadırların altında. Bu konuda bizler Rusya’da ve diğer ülkelerde yaşayan Kürtler onlara yardımda bulunabiliriz. Onlar için vereceğimiz az miktarda para bizim için bir şey ifade etmez ama onlar için bunun önemi çok büyük. Bu konuda tüm halkımızın duyarlı olması gerek. Yine uluslararası güçlerin de Kürtlere yardım elini bir an önce uzatması gerek. Artık Kürtler inkar edilemeyecek kadar varlıklarını kanıtladı ve bu saatten sonra da onları Kürtler de eskisi gibi inkarı kabul etmez. Şengal ve Rojava’da genç kadın ve erkekler Kürtlere dayatılan kölelik ve teslimiyete karşı büyük bir onur savaşı veriyor. Onların bu onur mücadelesine karşı saygıyla eğiliyorum ve onlarla gurur duyduğumuzu söylemek istiyorum."
'BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMEK İSTİYORUZ'
Kurum çalışmalarına da değinen Tital, "Derneğimiz sadece Êzîdîlere değil, tüm Kürtlere açık bir kurumdur. Bizler artık birliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz, bulunduğumuz şehirde şu an bunu Mezopotamya Derneği aracılığıyla yapıyoruz. Halkın da çalışmalara bir ilgisi var, herkes çalışmalarda yer almak istiyor ve bu derneğin bir parçası olmak istiyor. Şu an bizim bir yerimiz yok ama hepimiz Siyabend’in çalışma yerine gelerek orada çalışma yürütüyoruz. Yani bir bakıma Siyabend’in çalışma yeri derneğin çalışma yeri olmuş durumda. Kendisi de bundan şikayetçi değil" diye konuştu.
SAİD: ALLAH GERİLLADAN RAZI OLSUN
Kurum çalışanlarından Gago Said ise şunları söyledi: "Êzîdî Kürtler tüm baskılara rağmen dinini bırakmamış ve geleneklerine sahip çıkarak bugüne kadar yaşatmayı başarmıştır. 72 fermandan sonra artık Êzîdîlerin dinini değiştireceğine inanan birileri oldu fakat şu an Şengal’deki direnişle beraber onlar da anladılar ki, Êzîdîler öyle kolay kolay teslim olmaz ve dinini bırakmaz. Artık hiçbir şey saklı kalmıyor. Bugün Şengal’de olan her şey aynı saatte buraya da iletiliyor. Teknik gelişmiş ve bu teknik sayesinde artık bizler de ülkemizde gelişen tüm olayları daha yakından takip etme fırsatı buluyoruz. Geçen yıla kadar da Güney Kürdistan da bizler birilerine güveniyorduk ve o kişilerin halkımızı kuruyacağına inanıyorduk. Ne yazık ki, tarih bizi yanılttı ve DAİŞ saldırılarında ilk önce onlar halkımızı yalnız bırakarak kaçtılar. Allah gerilladan razı olsun ki, onlar halkımızın yardımına yetişti ve bugün de halkımıza sahip çıkıyor. Şengal Dağı'nda tüm imkansızlıklara rağmen gerilla çocuklarımızın gelişmesi ve okur yazar olması için okul açtı, insanlarımızı savunduğu gibi eğitiyor da. Biz de her ne kadar ülkemizden çok uzaklarda olsak da her zaman halkımızın yanında olduk."