Ýsveçli sosyalistlerden açlık grevi eylemcilerine destek

Ýsveçli sosyalistlerden açlık grevi eylemcilerine destek

Ýsveç’in aktif sol partileri arasında yer alan ‘Adalet Partisi Sosyalistler’ ile ‘Comitte for a Workers’ International’ yazılı bir açıklama yaparak Türkiye zindanlarında açlık grevi yapan direnişçileri selamladı. Kuruluş haklı talepler için zindanlarda direnen devrimcilerin örnek alınmalarını isteyerek tüm sendikalar, ırkçılık karşıtları ve insan hakları savunucularına işi bırakma çaðrısında bulundu.

Yapılan açıklamada tutsakların hukuki ve vatandaşlıktan kaynaklanan haklarına saygı gösterilmesi, tüm politik tutsakların serbest bırakılması, Kürt dili ve kültürünü yasaklayan ırkçı yasaların kaldırılması, ezilen halklara ve azınlıklara kendi kaderlerini tayin etme hakkı tanınması talep ediliyor.

Avrupa Birliði Milletvekili Mikael Gustafsson ile Sol Parti Uppsala Dış Ýlişkiler Komitesi Üyesi Yekbun Alp da ortak bir açıklama yaparak cezaevindeki tutsakların yaşamlarını ortaya koyarak açlık grevlerine gitmelerinin Türkiye’nin izlediði politikanın yanlışlıðını gösterdiðini vurgulayarak Erdoðan ve AKP Hükümetine tutsakların taleplerini kabul etmesi çaðrısında bulunuyorlar.

Türk devletinin politikasına yönelik tepkiler sadece Ýsveç parlamentosunda yer alan muhalefet partileri ve sosyalistlerle sınırlı deðil. Önceki gün Hükümet ortaðı Hristiyan Demokrat Parti’nin üst düzeydeki iki yöneticisi de Türk devletinin Kürtlere yönelik politikasını ve Türkiye’deki insan hakları ihlallerini eleştirdi.

AVRUPA BÝRLÝÐÝ TÜRKÝYE’YE BASKI YAPSIN

Partinin Dış Politika Sözcüsü Desirre Pethrus ve Adalet Politikası Sözcüsü Caroline Szyber günlük yayımlanan Svenska Dagsbladet Gazetesinin “Tartışma” sayfasında yayımlanan ortak makalelerinde Türkiye’de Kürtlerin durumlarının giderek kötüleştiðine, aralarında milletvekilleri, belediye başkanları, öðrenciler ve professörlerin de blunduðu toplu tutuklamalara gidildiðine dikkat çektiler.

Pethrus ve Szyber, Türkiye’nin Kürtleri ve öteki azınlıkları; Süryaniler, Asuriler, Yunanlılar ve Ermenileri tamamiyle eşit gördüðü, temel hak ve özgürlüklerini kabul ettiði gün Avrupa Birliði’ne girebileceðini, ancak bugün Türkiye’nin bu durumda olmadıðını belirtiyorlar.