Ýsveçin en büyük gençlik örgütü SSU, açlık grevinde 51.günün geride kaldıðına dikkat çekerek ölümlerin durdurulması için tutsakların taleplerinin kabul edilmesini istedi. Dışişleri Bakanlıðına da ölümlerin önüne geçmek için girişimlerde bulunması çaðrısı yaptı.
Sosyal Demokrat Ýşçi Partisinin gençlik örgütü olan SSU, Erdoðan ve AKP Hükümetinden Kürt halkına yönelik baskı ve saldırıların durdurulmasını, Türkiyenin Kürtlerin hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesini de talep etti.
SSU Başkanı Gabriel Wikström ve SSU Uluslararası Ýlişkiler Sorumlusu ve Sosyalist Gençlik Enternasyonali Ýkinci Başkanı Evin Ýncir imzalarını taşıyan ve tüm Ýsveç medyasına gönderilen açıklamada Türkiyede Kürtlerin sistematik olarak ayrımcılıða tabi tutuldukları hatırlatıldıktan sonra şu görüşlere yer verildi:
Türkiyede Kürtlerin dil, kültür ve kimlikleri inkar ediliyor. Kürtlerin eylemlerine polis göz yaşartıcı bombalar, plastik mermiler ve tazyikli sularla saldırıyor. Kürtler pratikte ikinci sınıf vatandaş muamelesine tabi tutuluyor. BDPnin halkın seçtiði bir çok milletvekili ve belediye başkanı cezaevlerinde. Bunların yanı sıra pek çok sendikacı, öðrenci, insan hakları savunucusu, avukat, gazeteci ve yazar da cezaevlerinde. 8 bin civarında kişi asılsız suçlamalarla Terörle Mücadele Yasasına muhalefet etmekten tutuklu.
Kürtlere yönelik baskı ve saldırılara karşı Türkiye cezaevlerinde tutsakların ana dilde eðitim ve Kürt sorununun barışcıl yöntemlerle çözülmesi talepleriyle 12 Eylülde açlık grevlerine başladıkları hatırlatılan açıklamada SSUnun açlık grevcilerin taleplerini desteklediðine vurgu yapıldı. Ve cezaevlerindeki tüm politik tutsakların serbest bırakılmaları istendi.
SSU hiç bir politik tutsaðın en temel insan hakları için Türkiye cezaevlerinde ölmemesi gerektiðini belirterek, Ýsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildte ölümlerin durdurulması için harekete geçmesi çaðrısında bulunuldu.