Ýsveç Enfal’ı soykırım olarak kabul etti

Ýsveç Enfal’ı soykırım olarak kabul etti

Ýsveç Parlamentosu Saddam Hüseyin rejiminin Şubat-Eylül 1988 arasında sürdürdüðü ve 182 bin Kürt'ün katledildiði Enfal katliamını soykırım olarak kabul etti. Karar 5 Aralık günü Ýsveç Parlamentosu’nda yapılan toplantıda oy birliði ile alındı. Böylelikle Ýsveç Irak’ın ardından Enfal’ı soykırım olarak kabul eden ikinci ülke oldu.

Enfal’ın soykırım olarak kabul edilip edilmemesi tartışmaları 2007 yılından beri sürüyordu. Sol Parti, Sosyal Demokrat Ýşçi Partisi ve Çevre Partisi Yeşiller’in 2008 ve 2010 yıllarında Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesi önerisine diðer partiler karşı çıktıðı için önergeler Parlamentoda yapılan oylamalarda reddedilmişti .

Bu yılın Ekim ayında, Ýsveç Sosyal Demokrat Ýşçi Partisi (SAP) üyesi 5 milletvekili ortak bir önergeyle Parlamentonun Enfal’ın soykırım olarak kabul etmesini talep etmelerinden sonra, konu Parlamento Dış Politika Komisyonu’nda ele alınmış ve partiler Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesi üzerinde görüş birliðine varmışlardı.

Geçtiðimiz hafta Ýsveç Parlamentosu’nda Enfal’ın ele alındıðı birleşimde konuşmalar yapan iktidar ve muhalefet partilerinin temsilcileri Saddam Hüseyin rejiminin Kürtlere yönelik katliamın yaralarının sarılması ve devletlere soykırımlara karşı sesiz kalınmayacaðı mesajları verilmesi için soykırım olarak kabul edilmesinin önemine deðinen konuşmalar yaptı.

KÜRTLERLE ENTERNASYONAL DAYANIŞMA

Halk Partisi Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Fredrik Malm 2005 yılında Güney Kürdistan’ı ziyareti sırasında Enfal’dan yaralı olarak kurtulan onbinlerce kurbandan ikisiyle görüştüðünü belirterek katliamın insanlar üzerindeki etkilerini şu sözlerle dile getirdi. “Hamide Hasa Muhammed nefes alabilmek için ayda 15 defa yüksek dozda ilaç almak zorunda. Saddam’ın kimyasal silahları Hamide’nin sadece vücüdunun görünen kısımlarını deðil aynı zamanda iç organlarını zedeledi. 5 kez göz amaliyatı geçirdi. O zaman 2 yaşındaki oðlunun durumu da farklı deðil. Sadece Hamide için deðil faşist, ırkçı ve militarist Saddam Hüseyin rejimi tarafından katledilen ve sakat bırakılan yüzbinlerce Kürt için tutum alarak Enfal’i soykırım olarak kabul etmemiz önemli...Bu sadece geçmişte yaşananların kabul edilmesi açısından deðil günümüzde gelişmeler açısından da önemli. Bugün Baðdat rejiminin tutumu Güney Kürdistan’a yönelik bir şiddetle sonuçlanabilir. Kürtlerle gelecekte enternasyonal dayanışmayı saðlamak açısından da bu karar oldukça önemli.”

Sosyal Demokrat Ýşçi Partisi Dış Politika Sözcüsü Urban Ahlin Parti olarak Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesi önerisini Yeşiller ve Sol Parti ile Parlamento gündemine getirmelerine raðmen geçmişte iktidar partilerinin karşı çıkması sonucu karar alınamadıðına dikkat çekti. Bu kez partilerin Kürtlere yönelik katliamın soykırım olarak kabul edilmesinde görüş birliðine varmalarını büyük bir ilerleme olarak deðerlendirdi.

Çevre Partisi Milletvekili Valter Mutt Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesini büyük bir ilerleme olarak deðerlendirmesine raðmen Ýsveç Hükümetini Kürt Özerk Yönetimiyle yeterince dayanışma içinde olmamakla eleştirdi.

SADDAM’IN SOYKIRIMINA SESÝZ KALANLAR UTANSIN

Sol Parti Milletvekili Hans Linde Enfal’ın insanlık tarihindeki en kara sayfalardan biri olduðu deðerlendirmesini yaptıktan sonra sunları söyledi: “Enfal sırasında Kürtlere yönelik saldırılar sonucu kimyasal silah, bombalarla Irak’taki kayıtlara göre 182 bin kişi öldürüldü. Bazı baðımsız kaynaklar bu sayının bir kaç kat olduðunu belirtiyor. Ýsveç’te zaman tüm yaraları sarar diye bir söz var. Bu gerçek deðil. Katliamı yaşayanlar, onların çocuk ve torunları için bu hala kanayan bir yaradır. Bu yaranın iyileşmsi ancak soykırımın kabul edilmesiyle ve sorumlulardan hesap sorulmasıyla mümkün olabilir. Bunun için Enfal’ın soykırım olarak tanınması önemlidir. Diðer ülkelerde Kürtlere yönelik saldırıların arttıðı bir dönemde tarihten dersler çıkarmak zorundayız.”

Linde Irak’ın ABD tarafından işgal edilmesinden sonra çok ciddi insan hakları ihlalleri yaşandıðına dikkat çektikten sonra Sol Parti olarak bunların saptanması ve sorumluların cezalandırılması için Birleşmiş Milletler gözetiminde bir çalışma başlatılmasını istediklerini de vurguladı.

Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Jabar Amin Enfal sırasında 9 ay içinde 182 bin sivil Kürdün öldürüldüðünü ve yüzbinlercesinin sürgüne gönderildiðini söyledikten sonra yakılıp yıkılan Kürt yerleşim birimlerinin adlarını teker teker saydı. Aradan 25 yıla yakın zaman geçmesine raðmen insanların kardeşlerini, çocuklarını, anne ve babalarını aramaya devam ettiklerine dikkat çekti. 9 ay içinde yüzbinlerce Kürt öldürürken Batılılar ve Dünyanın Saddam’ın katliamlarına sesiz kaldıðını hatırlatan Amin bunun sesiz kalan tüm devlet, sivil toplum örgütü ve insanlar için utanç verici olduðunu söyledi.

2005 yılında Güney Kürdistan’da federatif bir oluşuma gidildiðini söyleyen Amin Irak rejiminin bu oluşumdan rahatsız olduðunu koşullarda Ýsveç ve Avrupa Birliði’nin Kürt Özerk Yönetiminin yanında yer aldıðını göstermelerinin önemine deðindi.

KARAR KÜRT HALKININ TALEPLERÝNÝ ŞÝDDETLE BASTIRANLARA SÝNYAL

Yapılan oylamanın ardından Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesinin Kürt halkı ve Orta-Doðu’da Kürtlerin yaşadıkları ülkeler için ne anlama geldiði sorumuzu Sosyal Demokrat Ýşçi Partisi Dış Politika Sözcüsü Urban Ahlin ve Sol Parti Dış Politika Sözcüsü Hans Linde “Kararın Kürtlerin mücadelelerini şidetle bastırmaya çalışan ülkelere verilen bir sinyal niteliðinde olduðu” söyleyerek cevapladılar.

Ahlin, Irak Hükümetinin de geçmişte bu gerçeði kabul ederek sorumluları yargılanmasının önemini vurguladıktan sonra “Biz burada soykırımını kabul ederek Kürt Halkına yapılan saldırılara sesiz kalmadıðımızı ve onların acılarını paylaştıðımızı gösterdik. Bu kararımız diðer ülkelerde bulunan otoriter liderlere eðer Saddam gibi katliamlar yaparlarsa bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalacakları mesajını vermesi açısından önemli. Tabiiki öncelikle soykırım yapan ülkelerin öncelikle bunu kabul etmeleri ve tarihleriyle yüzleşmeleri gerekli. Kürdistan’ın diðer tarafında Türkiye’de de Kürtlere yönelik soykırım yapıldıðı tartışmalarının olduðunu biliyoruz. Ama bu daha sonra ele alanınabilecek bir konu. Şu anda Irak’ın yaptıðı soykırımı kabul etmesi oldukça önemli” dedi.

Sol Parti Dış Politika Sözcüsü Hans Linde Parlametonun aldıðı kararın Kürt Halkına acılarının paylaşılması ve yeni soykırımların önüne geçilmesi açısından önemli olduðunu, Ýsveç’te pratikte bunun yansımaları olacaðını, okullarda bu konunun derslerde ele alınması gerekeceðini söyledi.

Çevre Partisi Yeşiller’in Dış Politika Sözcüsü Bodil Ceballos da kararın oybirliði ile alınmasının Parlamentoda yer alan partilerin Enfal’ın soykırım olduðundan kuşkuları olmadıðını ortaya koyduðunu, bu kararın Kürtler için moral bir destek olduðunu ve Ýsveç’in Kürtlerin yanında yer aldıðını gösterdiðini söyledi.

Enfal’ın soykırım olarak kabul edilmesinden sonra bir grup Kürt Parlamentodaki siyasi partilerin temsilcilerine çiçek vererek teşekkür etti.