KCK Ýstanbul Ana Davası'nda savunma ve adil yargılanma hakkının ortadan kaldırıldıðını belirten savunma avukatları, reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, kararı deðerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.
124'ü tutuklu 205 Kürt siyasetçinin yargılandıðı KCK Davası'na Silivri'deki duruşma salonunda devam ediliyor.
Ýstanbul 15. Aðır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, dün mahkeme kararıyla duruşma salonundan atılan Aslan Ýşçioðlu ile başka bir cezaevinde tutuklu bulunan Evren Demir dışında tüm tutuklu ve tutuksuz sanıklar katıldı.
Duruşmayı tutuklu yakınları ve BDP üyelerinin yanı sıra BDP Ýstanbul Milletvekili ve HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel de izliyor.
Avukat Ercan Kanar'ın dün duruşmadan çıkartılması üzerine ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozaðaçlı ve ÇHD Ýstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay'ın da içinde olduðu çok sayıda avukat duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Ali Alçık, dün olduðu gibi bugün de iddianamenin 381 sayfadan okunmasına devam edileceðini, avukatlara söz verilmeyeceðini açıkladı. Avukatların, reddi hakim talebinde bulunacaklarını söylemesi üzerine avukatlara söz verdi.
'16 MÜVEKKÝLÝMÝZ AÇLIK GREVÝNDE'
Ýlk olarak söz alan Avukat Sinan Zincir, yargılamanın politik olduðunun altını çizdi, "Müvekillerimizin konuşmalarıyla suç işlediklerini düşünüyorsanız, ilgili yerlere şikayet edersiniz. Ancak müdahale edemezsiniz" dedi. Tutuklu müvekkillerinden 16'sının açlık grevinde olduðunu hatırlatan Zincir, "Bu eylem artık ölüm orucu anlamına gelir. Bu durumun Adalet Bakanlıðı'na bildirilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Zincir'in ardırdan söz alan avukat Ercan Kanar, Mahkeme Başkanı Ali Alçık, heyet üyeleri Kazım Kahyaoðlu ve Alparslan Uz'a ilişkin reddi hakim talebinde bulundukları dilekçeyi okudu.
Mahkemenin avukatları, savunma organı olarak algılamadıðını, halkı savunmasız kıldıðını, savunma makamını obje olarak algıladıðını belirten Kanar, dün duruşma salonunda yaşanan jandarma saldırısını hatırlattı, "Tarafsızlık, adil yargılanma ve savunmanın üstünlüðü ilkesi ihlal edilmiştir" dedi.
Kanar, mahkemenin başından beri savunmanın tüm taleplerini reddettiðini, tüm izleyicileri salondan çıkartarak, toptancı zihniyet ile ceza verdiðini ve avukatların duruşma salonuna girmek için bile konulan güvenlik engellerini aşmak zorunda bırakıldıðını belirtti.
Avukat Kanar, "Sözlülük aleniyet ilkesi ihlal edildiði için sanıklar ve avukatlar susturulmak isteniyor. Mahkeme salonu boş salona duruşma yapma özlemindedir" dedi.
Müvekkili Aslan Ýşçioðlu'nun salondan çıkartıldıðını hatırlatan Kanar, "Başbakan dahi 'Öcalan'la görüşülebilir' diyor. Bu durumdaa Ýşçioðlu'nun sözlerine ideolojik yaklaşılmıştır. Bu uygulamalar, 12 eylül sıkıyönetim yargılamalarını aratacak derecededir. O günlerde ölüm orucu eylemcisi Fatih Öktülmüş duruşma salonunda konuşurken jandarma müdahale etmek istedi. Ancak, mahkeme özel birlikleri duruşma salonuna sokturmadı. Biz dışarıya çıktıktan sonra müdahale ettirdi" diye konuştu.
Kanar, avukatlara yönelik saldırıları, Napolyon'un "Avukatların dilini kesmek gerekir" ve darbeci Kenan Evren'in, "Atatürk'ün her meslek için özlü bir söz söylemiştir. Avukatlar için söylememiştir" sözlerini hatırlatarak anlattı. Kanar, "Avukatlar için söz olmaz. Çünkü avukatlar diktatörlüklere diktaya karşı halkın savunucusudur. Mahkemeler kışla, ilkokul deðil, sanıklar er ya da erbaş deðil. Avukatlar ile mahkeme arasındaki ilişki isi ast-üst deðildir" dedi.
Kanar, son olarak, "Hukukun üstünlüðüne dayalı, toplumsal yaşam biçimlerinde yargının baðımsızlıðı ve tarafsızlıðı, özellikle maðrur tabirle kimsesizler için bir teminat teşkil eder. Bu özellikler zedelendiðinde adalete yabancı unsur karışmış sayılır. Adalet peşin hükümlerden uzak kalmalıdır. En mahsurlusu kolektif peşin hükümdür" dedi.
Kanar, tüm bu gerekçelerle reddi hakim talebinde bulundu.
Mahkeme, talebi deðerlendirmek için duruşmaya ara verdi.