124'ü tutuklu 205 Kürt siyasetçisinin yargılandıðı KCK 'Ýstanbul ana davası' Silivri'de Ýstanbul 15. Aðır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Davada tutuklu yargılanan, Öcalan üzerindeki tecridi protesto için süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde bulunan 11 Kürt siyasetçinin hücrelere konulduðu bildirildi.
Ýstanbul'da 5 ile 28 Ekim 2011 tarihleri arasında "KCK" adı altında BDP il ve ilçe binalarına, siyaset akademilerine, Kürtlere ait kurumlara düzenlenen operasyonlar sonucunda 124'ü tutuklu 205 siyasetçinin yargılandıðı Ýstanbul "KCK Ana Davasının" ikinci duruşması Silivri'de Ýstanbul 15. Aðır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Mahkeme salonunun çevresinde olaðanüstü önlemler alınırken, metrelerce uzunluktaki polis ve asker barikatları dikkat çekti.
Dava kapsamında; BDP PM Üyesi Hasan Özgüneş, BDP MYK Üyesi Mustafa Avcı, Prof. Dr. Büşra Ersanlı, yayıncı-yazar Ragıp Zarakolu, Özgür Gündem Gazetesi editörü Kazım Şeker, çevirmen Ayşe Berktay, BDP PM üyeleri, Red Dergisi Yazarı Hakan Soytemiz, BDP il yöneticileri, ilçe başkanları, parti üyeleri ile Kürtlere ait bazı kurum yöneticilerinin aralarında bulunduðu siyasetçileri yargılanıyor.
Duruşma başlamadan önce avukatların çantalarının aranmasının istemesi nedeniyle, avukatlar ve askerler arasında gerginlik yaşandı. Ýzleyiciler ve gazeteciler de olaðanüstü önlemler altında salona girdi. Salonda izleyiciler ve tutuklular askerlerin arkasında birbiriyle konuşmaya çalıştı. Duruşmayı izlemeye BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de geldi. Dosyada yargılananlar arasında Silivri 2 No'lu L Tipi Cezaevi'nde açlık grevine giren ve müdahale edilerek hücrelere konulan tutsaklarla birlikte açlık grevinde olan 16 tutsak da yer alıyor. Sebahat Tuncel'e hücredeki durumunu anlatan tutsaklardan Erdal Avcı, hiçbir şekilde çay, limon ve idarenin verdiði hiçbir şey almadıklarını sadece çeşme suyu içtiklerini, tecrit hücrelerinde olduklarını söylediði görüldü.
Mahkeme Başkanı Ali Alçık, Savcı Hüseyin Kaplan ve mahkeme heyeti bir saat sonra salona geldi. Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve 19 tutuksuz sanık ile tüm tutuklular ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Tutuksuz yargılananların kimlik tespitiyle duruşma başladı. Tutuklular, ana dilleri Türkçe, Kürtçe ve Arapça ile kimlik bilgisi verdi. Mahkeme heyeti tahliye taleplerini yazılı olarak alacaklarını söyledi. Bunun üzerine itiraz eden avukatlar, yazılı talebin "aleniyet" ilkesine aykırı olduðunu, yargılamada esasın "sözlülük" olduðunu belirterek, son iki gün kendilerine ve müvekkillerine tahliye için söz verilmesini istedi.
Avukat Ercan Kanar, yazılı talebin ancak Engizisyon Mahkemelerinde olacaðını belirterek, bunun kısıtlama olacaðını söyledi. Avukat Sinan Zincir ise, daha önceki duruşmada, bu davanın "siyasi soykırım davası" olduðunu, müvekkillerinin rehine olduðunu belirttiklerini söyledi. AKP'nin dünkü kongresinde çıkan kararlarda anadilde savunmanın önündeki engellerin kaldırılacaðı ibarelerini hatırlatan Zincir, "Eðer oyalama taktiði deðilse engeller kaldırıldı dedi. Biz Kürtçe sertifikası olan tercüman bilirkişi getirdik. Onun sanık müdafilerinin yanına oturmasını talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme heyeti savcıdan mütalaasını istedi. Savcı, tercüman konusunda daha önce karar verildiðini, hiç Türkçe bilmeyenler için atanabileceðini, ancak Türkçe bildiði görülenler için tercüman atamaya gerek olmadıðı yönünde mütalaa verdi.
11 TUTSAK HÜCRELERDE
Duruşmada söz isteyen tutuklulardan Aslan Ýşçioðlu, "Bir halkın dostu varsa o halk yenilmez, Kürt halkının dostu da vardır. Sayın Abdullah Öcalan'dır. Öcalan üzerindeki tecridi protesto eden, açlık grevindeki 11 arkadaşımıza müdahale edilip, hücrelere konuldular" dedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti Ýşçioðlu'nun mikrofonunu kapattı.
Mahkeme heyeti talepleri deðerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.