ANF Muhabiri Ýsmail Yıldız, Kürt basınına yönelik 20 Aralık 2011'de düzenlenen operasyonda tutuklandı. Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi'ne konuldu. "KCK üyesi olmak"la suçlanıyor. Diðer tutuklu meslektaşlarının durumunda olduðu gibi, suçlayanların tek bir deliline rastlanmadı. Haber müdüründen aldıðı öneriler ve yine haber amaçlı olduðu kayıt dökümlerinden anlaşılan görüşmeleri iddianameye dahil edildi. 2001'de daða gittiði ileri sürüldü ve bu iddianın içeriðine göre Ýsmail halen daðda olmalıydı! 2011'deki Almanya seyahatinin de "şüpheli" bulunarak iddianameye eklenmesini, "Kürde Almanya'ya gitmek bile kriminize olma gerekçesi" diye deðerlendirmişti. Ýsmail'in duruşmasına eylülde başlanacak.

Her tutsaðın dışarıdaki özlemlerinden biraz ayrılıyor Ýsmail'in duygusu. Tutuklanmasının ardından, nisanda doðan kızına hasret. Zerya Zin, cuma günü babasına ilk kez sarıldı...

ÝSMAÝL: BABA OLDUÐUMU HÝSSETTÝM!

Ýsmail Yıldız'ın eşi Belma Yıldıztaş, kızıyla görüşme anını ANF'ye anlattı: "Ýsmail, hiç görmediði birini özlüyordu aylarca. Zerya Zin o tutuklandıktan sonra doðdu. Cuma günü görüşe gittiðimde, Zerya'yı da yanımda götürebildim. Ýsmail önce ona sarıldı. Uzun bir süre aðladı. Sakinleştiðinde kucaðında tutmayı öðrenmeye çalıştı. Ýlk kez baba olduðunu hissettiðini söyledi. Nisanda babaydı aslında ama ona sarıldıðı an baba olduðunun farkına varmıştı."

Ýsmail'in hapishane günlerinden de bahseden Belma Yıldıztaş, "Günlük hayatlarını okumalar yaparak ve yazarak geçiriyorlar. Dışarıdaki yoðunluktan ötürü yapamadıðı ya da yeterince yapamadıðı şey, kitaplara yumulmaktı. Şimdi, ayda ortalama 25 kitap okumaya başladı. Geçen yıl bir şiir yarışmasında birincilik almıştı. Şimdi de aynı yarışmaya hapishaneden bir öykü yazıyor. Şu sıralar onu tamamlamakla meşgul" diyor.

Ýsmail ve arkadaşlarının, hapishanede herhangi etkinlik imkanlarının olmadıðını anlatan Yıldıztaş, ayda bir spora çıkmakla sınırlı bırakıldıklarını söylüyor: "Ayda bir kez spora, futbola çıkarılıyorlar. Kışın baðlama kursuna gidiyorlardı ama mayısın son haftasında kurs da kapatılmış."

'BABASININ TÜTÜNLERÝNE YETÝŞMEK ÝSTÝYOR...'

Belma Yıldıztaş, görüşe gittiðinde 'güçlü ve iradeli bir Ýsmail ile karşılaştıðını' söyledi. "Zerya'nın doðumundan sonra nispeden gücü azalmıştı ama bebeði gördükten sonra bu gücü yeniden aldıðını, alacaðını hissettim. Ýradesini zaten hiç yitirmemişti. Benden daha saðlam ve sabırlı buldum onu" diyen Yıldıztaş, ekledi: "Ailesini çok merak ediyor. Babasını özellikle. Babası tütün ekiyor. Ýsmail ona yardım ederdi hep ve tütün zamanına kadar çıkmayı umut ediyor."

Ýsmail'in, köy yaşamını özlediðini ve hapishaneden sonra büyük kentte yaşamak istemediðini söylediðini aktaran eşi Yıldıztaş, "Köyde yaşamayı düşünüyor, düşünüyoruz. Teknolojiden, kentten, modernizmden uzak bir hayat yaşamak istediðini söyledi. Şehirden, Ýstanbul'dan kopabileceðini düşünmüyordu ama en çok köy yaşamına hasret kaldıðını söyledi" dedi. Belma Yıldıztaş, Ýsmail'in, kedisi Bezar'ı da özlediðini, şimdilik bir arkadaşının evinde misafir kaldıðını söyledi.

'3. YARGI PAKETÝ'NDEN SONRA DA TAHLÝYE TALEBÝMÝZ REDDEDÝLDÝ'

Belma Yıldıztaş ile dava sürecine de deðindik: "Ýki tane gizli tanık konuşmuş. Ýkisinin de aslında söylediði şeyleri yalanlayan belgelerimiz var. Avukatlar çok iyi hazırlanıyorlar. Hukuki bir mücadele olacaksa umutluyuz ama siyasi davranmaya devam edeceklerse sonucu bilemiyoruz."

Tutuklanmasının ardından defalarca tahliye talebi için dilekçe verdiklerini ancak hiçbirini dikkate almadıklarını belirten Yıldıztaş, "3. Yargı Paketi'nden sonra da bir dilekçe vererek, tahliyesini istedik. Ama bu da yakın zamanda, diðerleri gibi reddedildi" bilgisini verdi.

'KAMUOYU ETKÝSÝ ARTTIKÇA, UMUDUMUZ ARTIYOR'

Ýsmail'in tutuklu gazetecilerin mesleklerine aşık olduðunu, sadece bunun için çaba harcadıklarını anlatan Belma Yıldıztaş, şöyle dedi: "Bu mesleði sadece yapmak istedikleri için yaptılar. Yalnız Ýsmail deðil; birçok gazetecinin suçlandıkları şeylerle ilgisi yok. Bulundukları noktadan izole etmeye çalışılıyorlar, hepsi bu."

Kamuoyuna da seslenen Yıldıztaş, "Kamuoyu etkisinin önemine inanıyoruz. Gazeteciler ve akademisyenlerle ilgili uluslararası kamuoyunun da katkıları oluyor. Bunların devam etmesini istiyoruz. Büyük bir etki yaratılırsa serbest bırakılacaklarına inanıyoruz" diye konuştu.