Urfa Cezaevi'nde yeni müdürler eskilerinden beter çıktı!

Urfa Cezaevi'nde yeni müdürler eskilerinden beter çıktı!

Urfa E Tipi cezaevinde tutukluların isyan etmesine yol açan insanlık dışı uygulamaların katliamla sonuçlanması ardından, koşullarda bir düzelme olmadıðı bildirildi. Urfa Cezaevi’ndeki siyasi tutsaklar yaptıkları açıklamada, “Gelen birinci ve ikinci müdürler eski müdür olan Akif Bakal'ın köylüsü ve arkadaşıdır. Yeni gelen birinci ve ikinci müdür geçmiş uygulamalardan daha beter uygulamaları sürdürmektedirler” dedi.

Türkiye cezaevlerindeki koşullar her geçen gün kötüleşiyor. Ýnsan hakları örgütleri alarm veriyor, peş peşe raporlar yayınlıyor. Hak ihlalleri hem dışarıda hem içerde rekor üstüne rekor kırıyor. Cezaevlerindeki insanlık dışı koşullar nedeniyle bedenlerini ateşe verenlerin yanısıra isyanlar yaşanıyor. En son 16 Haziran’da Urfa E Tipi’ndeki isyan 13 kişinin hayatını kaybettiði bir katliamla sonuçlanmıştı. Cezaevi yönetimi hem isyana neden olmuş hem de 13 kişinin yanarak can vermesine seyirci kalmıştı.

Urfa cezaevinden gelen bilgiler, koşulların deðişmediði aksine kötüleştiðini gösteriyor. Cezaevindeki siyasi tutsaklar yaptıkları açıklamada, terfi edilen eski müdürlerin yerine gelenlerin aynı keyfi uygulamaları sürdürdüðünü belirti.

ADALET BAKANLIÐI SÖZÜNÜ TUTMADI

Tutsakların açıklaması şöyle: “Bildiðiniz gibi Urfa E tipi kapalı cezaevinde yıllardan beri kangrenleşen ve çözüme kavuşturulmayan keyfi ve hukuk dışı uygulamamlar süre gelmektedir. Tutuklu ve hükümlüler adeta esir muamelesine tabi tutulmuş ve ne yazık ki tutuklu ve hükümlülerin sesine kimse kulak vermediði için bunun bir sonucu olarak insanlar isyan eder duruma gelmiş ve canlarını ortaya koyarak çeşitli eylemlere vesile olunmuştur.

2010 yılında Erkan Gümüştaş bu keyfi uygulamalara karşı isyan edip bedenini ateşe vermişti. Yine 2011 yılında C-18 odasında kalan siyasi tutsaklar canlarını hiçe sayarak bu uygulamaları protesto etmek için odayı ateşe vermişlerdi. Başta Adalet Bakanlıðı ve sorumlu kurumlar bu olaylara ciddiyetle yaklaşıp cezaevi şartlarını düzelteceðini, çözümü tutuklu ve hükümlüleri sürgün etmekte bulmuş ve yüzeysel yaklaşılmıştır.

ESKÝ MÜDÜRLER ÇETECÝ GÝBÝ DAVRANDILAR

Hergün uygulamalarını daha da aðırlaştırıp çekilmez hale getiren cezaevi yönetimi tüm görüşme talep ve önerilerimize raðmen birinci müdür Akif Bakal ve infaz kurumu başmemuru Ali Çakal çeteci bir mantıkla uygulamalarını aðırlaştırarak devam etmiştir. Ýnsan onurunu rencide eden ve yaşamı çekilmez hale getiren bu uygulamalar sonucunda C-15 odasında bulunan 13 gencecik tutsak seslerini duyurabilmek amacıyla koðuşu ateşe vermek suretiyle bir eylem gerçekleştirilmiş ve ne yazık ki canlarından olmuşlardır.

Verilen bütün bedellere raðmen başta adalet bakanlıðı ve hükümet sözcüleri olmak üzere buradaki uygulamaları görüp faillerini açıða çıkartmaktan ziyade olayı örtbas edip geçiştirmeye çalışmış ve gerçeði çarpıtmıştır. Bunun sonucunda cezaevinde olaylar çıkmış ve yıllardır süregelen sorunların ısrarla çözülmemesine tepki gösterilmiştir ve faillerin açıða alınıp yargılanması istenmiştir.

YENÝ MÜDÜRLER ESKÝLERÝNÝN KÖYLÜLERÝ VE DAHA BETER!

Ama her ne hikmetse olaydan birinci derecede sorumlu olan birinci müdür Akif Bakal ve infaz koruma başmemuru Ali Çakmak sorumluluklarından dolayı soruşturulmak yerine ikisi de Samsun'a ve aynı cezaevine terfi edilircesine aynı şekilde görevlendirilmeye gidilmiştir. Her ne hikmetse yerlerine göreve gelen birinci ve ikinci müdürler eski müdür olan Akif Bakal'ın köylüsü ve arkadaşıdır. Yeni gelen birinci ve ikinci müdür geçmiş uygulamalardan daha beter uygulamaları sürdürmektedirler. Gelir gelmez cezaevindeki kadın tutsakları kaba bir şekilde zor uygulayarak yerlerde sürükleyerek şahsi eşyalarını bile almalarına izin vermeden sürgün edilmişlerdir.

SORUNLARIMIZA KULAK VERÝN

Olayın üzerinden bir aya yakın bir süre geçmesine raðmen başta cezaevinin birinci müdürü olmak üzere cezaevi yönetimi taleplerimize kulak vermemekte ve keyfi uygulamalarına devam etmektedir. Buna karşın 9 gündür ortaya koyduðumuz demokratik eylemliklerimizi sorunlarımız çözülmediði takdirde arttırarak devam ettireceðiz. Bu anlamda cezaevinde var olan gergin atmosfer her an istenilmeyen olaylara zemin sunmaktadır. Bu nedenle duyarlılık sahibi bütün şahsiyet ve kurumların sorunlarımıza kulak vermesini istiyor ve kamuoyuyla paylaşmasını bekliyoruz.”