Ýnşaat işçileri geleceklerini inşa etmek için örgütleniyor

Ýnşaat işçileri geleceklerini inşa etmek için örgütleniyor

Ýnşaat işçileri, iş güvencesiz ve güvenliksiz çalışma koşullarına karşı dernek kurdu. Ýnşaat Ýşçileri Derneði üye ve yöneticileri, 'şimdiye kadar dünyayı inşa ettiklerini, bu kez kendi geleceklerini inşa edeceklerini' söylüyor. Ýnşaat, iş cinayetlerinin sıkça görüldüðü bir sektör. 2012'de 226 inşaat işçisini, olumsuz çalışma koşulları öldürdü.

Ýnşaat Ýşçileri Derneði, kuruluşunu ilan ettiði açıklamasında, pek çok sektörde olduðu gibi inşaat sektöründe de patronların, çalışanların iş güvenceleri ve güvenlikleriyle ilgili sorunlarına çözüm üretmediðini hatırlattı.

"Biz inşaat işçileri yaşadıðınız evleri, çalıştıðınız işyerlerini, okulları, tünelleri, hastaneleri, alışveriş merkezlerini, gökyüzüne karışan o devasa gökdelenleri yapanlarız" denilen açıklamada, bununla birlikte en çok ölen, yaralanan, sakat kalan ve her türlü iş güvencesinden, güvenlikten yoksun çalıştırılanların inşaat işçileri olduðuna deðinildi.

Açıklamada, inşaat işçilerinin şantiyelerde 'kölelik koşulları'nda çalıştırılmaya zorlandıkları ifade edilerek, ücretlerin gasp edildiði; sigortaların yatırılmadıðı anlatıldı.

"Ýş güvenliðimiz için gerekli tedbirleri almayan patronlar, hayatlarımızdan tasarruf ediyorlar" diyen Ýnşaat Ýşçileri Derneði, "Bizleri insani olmayan şartlarda çalışmaya, barınmaya zorluyorlar. Kimi gün alın terimizi döktüðümüz inşaatlardan düşerek, kimi gün kaldıðımız derme çatma çadırlarda yanarak, kimi gün tonlarca aðırlıktaki bir vincin altında kalarak can veriyoruz. Ölümümüze 'kader' diyorlar" ifadelerini kullandı.

Ýnşaat Ýşçileri Derneði, örgütlenme çaðrısı yaptı: "Bizler, kenetlenip birlik olmadıðımız; gasp edilen haklarımız, hiçe sayılan hayatlarımız için birlikte mücadele etmediðimiz sürece, bu böyle devam edecek. Biz inşaat işçileri, bu gidişata 'dur' demenin tek yolunun birleşmekten, örgütlü olmaktan geçtiðini biliyoruz. Tüm inşaat işçilerine sesleniyoruz: Bir meslektaşının sıkıntısı olduðunda, hakları gasp edildiðinde sen onun yanında olmazsan, yarın sen haksızlıða uðradıðında bu kez senin yanında kimse olmaz. Gelin, haklarımız için birlikte mücadele edelim."

2010'DA 264; 2012'DE 226 (ŞÝMDÝLÝK!) ÝNŞAAT ÝŞÇÝSÝ...

Makine Mühendisleri Odası'nın raporu, 2010 yılında 62.903 iş kazasının; 533 meslek hastalıðının görüldüðüne işaret ediyor. Raporda, 1500'e yakın iş kazasında 1454 işçinin yaşamını yitirdiði açıklanırken; aynı tarihte 2000'den fazla işçinin ise sakat (sürekli iş göremez şekilde) kaldıðı kaydediliyor.

En yoðun sayıda ölümün görüldüðü iş alanı olarak, 'inşaat' işaret ediliyor. 2010 yılında bina inşaatında 264; bina dışı yapıların inşaatında 107; özel inşaat faaliyetlerinde de 104 çalışan iş cinayetine uðradı.

Türkiye'de 2012'nin kasım ayında 30 işçi, iş cinayeti sonucu hayatını kaybetti. Yine içinde bulunduðumuz yılın ilk 10 ayı, inşaat işçileri için 2010'dan daha az tehlikeli olmadı. Bu yıl, inşaat işçileri için ölüm oranlarının artması anlamına geliyordu: 226 inşaat işçisi düşme, göçük altında kalma, yanma, zehirlenme, patlama, elektrik çarpması gibi, patronların ihmalinin yüksek olduðu kazalarda öldü.

ABD VE JAPONYA DA, ÝNŞAAT ÝŞÇÝLERÝ ÝÇÝN RÝSKLÝ

Kapitalizmin çalışma koşulları diðer ülkelerde de inşaat işçilerinin ölüm riskini artırıyor. Ýşgücünün yüzde 5'ini inşaat sektöründe çalışanların oluşturduðu ABD'de iş kazalarının yüzde 15'inin inşaat sektöründe meydana geldiði, belirtiliyor. Yine Japonya'da da yüzde 42'lik ölüm görülme oranıyla inşaat sektörü, çalışanların güvenliði bakımından riskli durumda.

Ýnşaat sektöründe iş kazaları kadar edinilen kimi hastalıklar da çalışanların yaşam şartlarını olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, kimyasal tehlikelerin oluşturduðu silikoz, asbestoz, deri alerjileri ve benzeri hastalıkların, inşaat işçilerinde sıkça görüldüðünü saptıyor.

Ýnşaat Ýşçileri Derneði Başkanı, 30 yıldır mermer ustası olarak çalışan Mustafa Adnan Akyol, inşaat alanının, Türkiye’de en fazla işçinin çalıştıðı ve yine yoðun sorunların yaşandıðı işkollarından biri olduðunu söylüyor. "Gördük ki, sorunlarımız örgütsüz olduðumuz için katlanıyor" diyen Akyol, ekliyor: "Şantiyelerde karşılaştıðımız sorunların çoðu patronların rant hırsından kaynaklanıyor."

Derneðin üyelerinden Zafer Teber de, 8 yıllık inşaat işçisi. Teber, şunları söylüyor: "Ýnşaat işçilerinin başta yaşadıðı yerler, insanın yaşayacaðı yerler deðil. Kaldıðımız yerlerde yemek yeme yerimiz bile yok. Çöp kutusunu ters çevirip, yemek masası olarak kullanıyoruz. Üstte yatıyor, altta yemek yiyoruz. Şahsi kaldıðımız yerlerde tenekede su ısıtıp banyo yapıyoruz. Elektrik de sorun oluyor. Ya hiç elektrik yok kaldıðımız yerlerde ya da kablolar açıkta. Esenyurt’ta çadırda yanarak can veren arkadaşlarımız, işçilere önem verilmediðinden yandı. Ýşçilere önem verilseydi onlar ölmezdi."