Ünlü Kürt tarihçi ve şair Max Şeref -Hanım Kürdistani

Ünlü Kürt tarihçi ve şair Max Şeref -Hanım Kürdistani

Kürt Edebiyatı ve yazarları arasında en parlak isimlerden biri Max Şeref-Xanım Mastura’dır (Kürdistani) (1805-1847) 19. yüzyılın bu efsane ismi aynı zamanda kendi çaðında Ortadoðu’nun tek kadın tarihçisidir.

Mastura Zagros eteklerinde Erdalan mirlerinin başkenti Sine şehrinde şair çevresindeki bir ailede doðmuş sadeliði ve doðal güzelliðiyle de haklı bir üne sahipti. Aristoktat bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Mastura’nın babası Erdalan Kadiri saraylarında önemli bir yere sahipti.

Kürdistani’nin babası Abdulhasan Bey bilimsel çalışmalara ilgi duyuyor ve edebiyat ile ilgileniyordu. Birikimini çocuklarına özellikle de Max Şeref-Xanım’ a vermek istiyordu. Max Şeref-Xanım’ın yazdıðı Erdalan Tarihi Kitabında şöyle bir cümle geçer “Allahın izniyle annemizin sevgisiyle dünyaya geldik babamızın verdiði terbiye ile hayata karşı mücadele ettik.”

Aydınlar bunun babanın çocuklarına vermek istediði kültürel birikim için gösterdiði çabayı ifade ettiðini yazar.

Mastura, resim ve çizim yetenekleri yazılarında edebi içeriðin yanında birde nestelik ve şikeste tarzlarında olaðanüstü hattatlık örnekleri sergiliyordu. Amcası Ronak Şinence kaleme aldıðı Hadigai Amanullahi kitabında Mastura’yı ünlü doðu kaligrafları Min Ýşat Gazvini (1024 öldürüldü), Murat Yakup (667 Baðdat) ve Abdulmecit Talagani ( 12 yy) ile eşleştiriyordu.

Erdalan aşiretinin önderlerinden olan eşi Xosrofhan’ın yazım üslubu konusunda katkıları oldu. Hasif Hüseyin Gulu ünlü şairlerden ve Rıza Gubu Xıdayeti’nin şiirlerinden söz ederken onun üslubuna dikkat çekiyordu.

KENDÝ ÇAÐINDA ORTADOÐUNUN TEK KADIN TARÝHÇÝSÝ

Max Şeref-hanım yaşam tarzı ve halkına hizmet etme yeteneðiyle de eşsizdi. Onun en büyük çalışması “Erdalan Tarihi” eseridir. Bu kitabı yazmak için çok çalıştı ve araştırdı sonunda Erdalan aşiretinin 8 Hicriden başlayarak kendi zamanına kadar olan tarihini yazdı.

Mastura’nın kitabı şu sözlerle başlıyor: “Tanrım sayende hayallerimi gerçekleştirip bu günlere geldim ve şimdi de bu kitaba başlıyorum. Ben Kürtleri ve bu ülkede yaşanan tarihi çok iyi öðrendim ve insanlara öðrettim. Diðer kaynakları okuyarak şu kanaate vardım ki Kürdistan tarihinde (Erdalan’ı kast ediyor) bazı net ve kesin sonuçlara ulaştım. Her ne kadar çok gerçekçi sunmaya çalışsam da eksik yönleri olabilir. Bende olan aşırı hırs ve hakikati öðrenme aşkı geçmiş tarihçilerin yazdıklarını tamamlamak için yardımcı oluyor. Ben o kitaplarda Bani Erdalan aşiretinin yaşadıðı dönemleri, yaptıðı işleri öðrendim ve büyüklerden duyduklarımı da yazdım, ayrıca birçok şeye de kendim şahit oldum. Erdalan aşiretinin önde gelenlerinden Hosrof Hanla evlendikten sonra diðer büyük ailelerle iyi baðlar kurdum ve bazı gerçekleri daha iyi öðrendim.“

Çoðu uzmana göre bu tarih kitabı yazılan diðer kitaplardan daha gerçekçidir.

20 BÝN BEYT YAZDI

Mastura için şairlerin parlayan yıldızı derler. Kendi halkının geleneklerini çok iyi yansıtıyor, şiir tarzlarını çok iyi kavrıyordu ve ustaca uyguluyordu. Yazılarında sadelik güzellik vardı ayrıca aşk ve sevgiden söz ederken kendine özgü bir üslup kullandı. Mastura kitaplarının dilini çok zengin tuttu. Örneðin ceylanların tasvirinde onları aşkın ve özgürlüðün sembolü haline getirmek için kullandıðı dil çarpıcıdır.

1967’de Ýran’da yayınlanan “Siyah Beyaz dergisinde” Max Şeref-hanım Kürt ve Pers literatürünün en duygu yüklü ve ünlü kadın şairi diye tanıldı. Mastura’nın amcasının oðlu Mirza Ali Ekbar Sadık “Hadigeyi Nasiriye” kitabında Mastura’nın 20 bin beyt yazdıðından söz eder. Bunlar zamanla kayboldu. 1925’de Max Şeref-hanım’ın Farsça yazılan 2 bin beyt şiiri Tahran’da yayınlandı. Mastura çoðu yazılarını Kürtçe’nin Süleymaniye ve Senendeç’de kullanılan narin lehçesi olan Goranice yazdı. Saraylarda Gorani lehçesi en itibarlı lehçeydi.

Max Şerefxanım 20 yaşında Xosrof Han ile evlendi ama Xosrof Xan’ı hareminde Husnut Şahan Hanım da vardı ki bu Kaçar Hanedanlarından birinin kızıydı. Xosrof Han genç Masturay’a âşık olmuştu ama beraberlikleri sadece 9 yıl sürdü. Xosrof Han ciðer hastalıðından öldü. Max Şeref-Hanım Kürdistani’nin çocukları yoktu ama diðer eşinden 6 çocuðu vardı. Hosrof Bey öldüðünde büyük oðlu Rıza Güllu Han 11 yaşındaydı. Bunun üzerine diðer eşi iktidarı ele geçirmek için harekete geçti ve tahta oturdu. Oðlu 18 yaşına geldiðinde onunla da büyük bir mücadele girişmişti. Hosrof Hanın ölümü Mastura’nın hayatında bir dönüm noktası oldu. Mastura iktidar deðişiminden sonra çok zorlandı sanki Hosrof Hanla yaşadıðı günlerin intikamı alınıyordu.

Mastura Erdalan aşiretinin tarihini kaleme aldıðında o dönem yaşananları da yazıyordu. Yaşadıklarını anlatırken güzellik ve zorlukların oluşturduðu tezadı eşsiz bir uyuma kavuştururdu. Eşinin ölümü şiirlerine hüzün olarak yansıdı. Örneðin bir şiirinde “Eðer bütün dünya alt üst olsa bile ey rabim benim hayatımdan daha beter olamaz” demiştir.

Bütün şiirlerinde kalp kırıklıðı ve Hosrof Han’a ve annesine duyduðu özlem vardır. Mastura onları hayat gibi severdi bu yüzden de onlar gittikten sonra dünya ona çok anlamsız geliyordu.

Max Şeref- Hanım olaðanüstü bir hayat yaşadı. Kraliçe de oldu mülteci de. Ýran Şahının talimatıyla Ardalan aşiretinden binlercesi Osmanlı imparatorluðu egemenliðinde bulunan Baban bölgesine sürüldü. Onlar Avraman daðlarından geçip güç bir yolculuk yaptılar. Max Şeref-Hanım’da onların içindeydi kendi topraklarından uzaklaşan Mastura mültecilerin içinde yaşayıp onlara yardımcı oluyordu. Bu yüzden de halkın büyük kısmı tarafından bir kadın önder olarak görülüyordu.

Max-Şeref-Hanım doðduðu topraklardan ve dostlarından uzak bir yerde (1847)Sayvana tepeciklerinde eteklerine gömüldü. Bu entelektüel kadının hayatı 150 yıl sonra başka bir kadın tarihçi tarafından yeniden yazıldı. Çaðımızda Kürt tarihi konusunda ender isimlerden ve St. Petersbur’un önemli Kürdologlarından oryantalist yazar Yevgeniya Ýliçna Vasiliyevna Max Şeref-Hanım’ın hayatı ve tarih eseri üzerine yeni bir kitap yazdı. Yakın zamanda Rus dilinde yayınlanacak olan kitap Kürt kadın tarihçi ve şairi yeniden akademik ortamın yanı sıra gönüllere taşıması açısından son derece önemli.