Ýmralı’da tecrit 13 yıldır sürüyor

Ýmralı’da tecrit 13 yıldır sürüyor

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesinin engellenmesi ve aðır tecrit altında tutulması 1. yılını dolduruyor. 27 Temmuz 2011'den bu yana aðırlaştırılmış tecride tabi tutulan Öcalan'ın dışarıyla temasının kesilmesi hem hukuki hem de siyasi bakımdan önemli sonuçlara yol açıyor.

16 Şubat 1999'da Ýmralı'daki cezaevine konulan Öcalan, 13 yıldır tecrit altında tutuluyor. Avukatları ve ailesiyle görüşmelerinin "hava muhalefeti", "koster bozuk" gibi bahanelerle engellenmesinin yanı sıra Öcalan, bu süre içerisinde fiziki şiddete uðradı, zehirlenmeye çalışıldı, isteði dışında saçları dahi kazıtıldı. AKP Hükümeti'nin son 1 yıldır genişlettiði tecrit politikasıyla da Öcalan'ın saðlıðı ve yaşamı üzerine hiçbir bilgi edinilemedi.

Öcalan, 27 Temmuz 2011'de avukatları ile yaptıðı görüşmesinde önemli açıklamalara yer vermişti. AKP Hükümeti'nin savaşta ısrar ettiðine vurgu yapan Öcalan, "AKP savaş istiyor, çözüm istemiyor. Anaların gözyaşını dindirmek için silahlı güçleri güvenli bir yere çekeyim diyorum, buna bile cevap vermiyorlar. Tersine her gün operasyonlar var, çatışmalar yaşanıyor, asker, gerilla ölüyor" demişti. Öcalan, bu görüşmesinde, barış üzerine rol almak için, üç şartını da şöyle sıralamıştı: "Benim rol almamı isterlerse üç şartım var; saðlık, güvenlik ve özgür hareket etme. Bu üç şartı saðlayabiliyorlarsa ben devam ederim. Ýki taraf da rolüm konusunda anlaşırlarsa, saðlık, güvenlik, özgür hareket alanı yaratırlarsa, rolümü oynarım."

Kürt Halk Önderi Öcalan'ın, kardeşi Mehmet Öcalan ile 12 Ekim 2011'de yaptıðı görüşmede, şu ifadeleri kullandıðı öðrenilmişti: "Avukatlar ve ailelerle görüşmelerin yeniden ne zaman başlayacaðını bilmiyorum. Görüşmeler hükümetin tavrına baðlı olarak kesilmiş durumda. Bütün halkımıza selam ve saygılarımı gönderiyorum. Umutlu olsunlar. Kürtler kazanacaktır."

Mehmet Öcalan'a, 19 Ocak'taki görüşme başvurusunda ise cezaevi idaresi tarafından, Abdullah Öcalan'a ait olduðu söylenen, "Burası çok hassastır. Görüşe çıkmamız uygun deðildir" notu verilmişti.

Öcalan'la birlikte, avukatları da son zamanlarda bizzat Türk Başbakan Erdoðan'ın sözleri üzerine hedef alındı. Erdoðan'ın, "Asrın Hukuk Bürosu diye bir yer var. Bu avukatlar Ýmralı'dan talimat alıyorlar" sözleri, 'KCK' bahanesiyle 36 avukatın tutuklanmasına yol açtı.

DEMÝRTAŞ: SON 1 YILLIK SÜREÇ AKP PROJESÝYDÝ

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ýmralı'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin 1 yıl ile sınırlı görülemeyeceðine dikkat çekti: "Bir defa, Ýmralı'da 13 yıldır kesintisiz şekilde tecrit sürüyor. Zaman zaman Sayın Öcalan'ın avukatıyla görüşüyor olması, bunu deðiştirmez. Ýmralı sistemi bir tecrittir zaten. Bir adada tek başına yıllarca tutulması, tecridin kendisidir. 50 kişiyle görüşse de bu, böyledir."

Demirtaş, son 1 yıldır ise AKP Hükümeti'nin bilinçli olarak tecridi artırdıðını ve bir proje haline getirdiðini belirtti. "Tecridi hükümet projesinin bir parçası olarak görmek gerekiyor. Bir politika olarak uygulanıyor. Önce cezalandırma uygulamasıyla yapıyorlardı, şimdi bir politika haline getirildi" şeklinde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Ýmralı'da uygulanan sistemin bölgesel ve siyasal iç gelişmelerden baðımsız ele alınamayacaðına deðindi: "Hükümetin Ortadoðu'daki tüm politikaları Ýmralı eksenlidir. Ýmralı'yı dışarıdan yalıtmak, dışarıyı da Ýmralı'dan yalıtmak üzerine kurulmuş. Görüşlerinin yansımasını önlemek, topluma moral vermesini engellemek istiyorlar. Çünkü gerçekten Sayın Öcalan'ın topluma kattıðı çok yoðun bir motivasyon söz konusudur. Bu, engellenmek isteniyor. Dışarıda olanlar, Kürt Özgürlük Hareketi ve yurtsever halk, önderliðinden uzak tutulmaya çalışılıyor. Bununla ise hareketi ve halkı rotasız bırakmak, kendi içinde tartışmalı hale getirmek ve moralsiz, perspektifsiz bırakmak hedeflendi. Ýçeride ve dışarıda Öcalan'a baðlı tüm Kürtler bu yolla teslim alınmak istedi. Son bir yıllık süreç bu projenin parçasıdır."

'10 YIL ÖNCEKÝ ÖNGÖRÜLERÝ, BUGÜN GERÇEK OLUYOR'

Selahattin Demirtaş, Öcalan'ın 10 yıl önce dile getirdiði kimi öngörülere, şimdilerde pratik bakımdan tanık olunduðunu belirterek, "Öcalan, şimdi daha iyi anlaşılıyor" dedi. Demirtaş, deðerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Sayın Öcalan, Suriye'deki Kürt özerkliði hususuyla birlikte daha iyi anlaşılıyor. Kendisinin 10 yıl önceki söyledikleri, birebir gerçekleşiyor. 10 yıl önce öngördükleri ortaya çıkıyor. Haklılıðı ve siyasi öngörüsünü, Ortadoðu'da yaşananlardan anlayabiliyoruz. Özellikle Suriye'deki durum, 'Arap Baharı' gibi gelişmeler Sayın Öcalan'ın siyasi öngörülerindeki başarıyı teyitlemiş oluyor."

Demirtaş, Kürt Halk Önderi Öcalan'ı, 'Ortadoðu'yu en iyi yorumlayan bir politikacı' şeklinde nitelendirerek, "Bu sebeple, Ýmralı'da neden rehin tutulduðu da anlaşılmış oluyor. Çünkü bu gerçekler, tecridin devlet ve hükümet açısından ne kadar önemli olduðunu gösteriyor. Ahlaksız, hukuksuz ve vicdansız bir tecridin neden önemsendiði böylece anlaşılıyor" dedi.

'ÖCALAN'IN FÝKÝRLERÝ HALKA DA ÖRGÜTE DE ÝŞLEMÝŞTÝR'

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tecridin sonuç vermeyeceði üzerine fikrini de, şu sözlerle açıkladı: "Devlet ve AKP rejimi, uluslararası güçler ve bu tecritte ortaklaşmış olanlar şunu hesaplayamıyorlar: Sayın Öcalan'ın fikirleri ve öngördükleri örgütsel sistemi zaten yaratmıştır. Halka ve örgütüne bu perspektifi zaten vermiş ve tabiri caizse maya zaten tutmuştur. Dolayısıyla tecrit, Sayın Öcalan'ı bedensel olarak cezalandırma, ona işkence ve eziyet etme dışında hiçbir amacına ulaşamamıştır."

Selahattin Demirtaş, Öcalan'a ilişkin taleplerinin 'tecridin kalkması olmadıðını' dile getirerek, ekledi: "Şunu belirtiyoruz; tecridin kalkmasını istemek doðru bir talep deðil. Artık Öcalan'ın özgür olması meselesi gündeme gelmelidir. Sayın Öcalan özgür olmadan da, tecridin kalkması mümkün deðildir."

Barış ve özgürlükten yana olan kesimleri Öcalan'ın özgürlüðü için mücadele etmeye çaðıran Demirtaş, devam etti: "Barışa, özgürlüðe inanan herkesin gündemi Öcalan'ın özgürlüðü olmalıdır. Daha yoðun kampanyalar, etkinlikler yapılmalıdır. Öcalan özgürlüðüne ulaşıncaya kadar bu tempoda devam edilmelidir. Halkımızı, partililerimizi, dostlarımızı Öcalan'a özgürlük kampanyaları için kenetlenmeye çaðırıyorum.

'KÜRTLER ASLA KAYBETMEYECEK AMA TÜRKÝYE...'

AKP Hükümeti'ne de seslenen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin Ýmralı'daki uygulamayla 'akılsız bir politika' yürüttüðünü belirtti. Öcalan'ın Ortadoðu'daki önemine deðinen Demirtaş, ekledi: "Hükümetin zerre kadar aklı olsa, bugün, bu Ortadoðu kazanında, en etkili aktör olan, çözümü ve barışı kolaylaştıracak olan, Türkiye'nin de demokratikleşmesine katkı sunabilecek olan bir gücü Ýmralı'da tutmaz. Zerre kadar aklı olsa bunu yapmaz. Bu saatten sonra tecrit; hem Türkiye'de, hem uriye'de, hem de Irak'ta Türkiye'ye kaybettirecektir. Türkiye'ye ve Kürtlere kazandıracak tek kişi Sayın Öcalan'dır. Şunu artık bilsinler; Kürtler asla kaybetmeyecektir. Türkiye de kaybetmek istemiyorsa, bu politikalarından vazgeçmelidir."